English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ L ] / Listenin

Listenin Çeviri İspanyolca

790 parallel translation
Bugün listenin başında Napolyon'un mezarı var.
Lo primero de la lista : la tumba de Napoleón.
Diğerlerini listenin dışında tutmakta haklı olduğumu ispat etti.
Tuve razón al apartar al otro grupo de la cuadrilla.
ͺinizi yapïnca listenin basïnda siz varsïnïz. Ç
Usted era el siguiente en su lista cuando finalizara su trabajo.
Brignon'a husumeti olan sadece siz değilsiniz elbette ama listenin tepesinde yer alıyorsunuz.
Naturalmente, usted no es el único que tuvo una disputa con Brignon, pero es el que está en primer lugar en la lista.
Bu akşamüzeri 5.22'de kovuldum ismim kara listenin en başına altın harflerle yazıldı.
Me despidieron a las 5 : 22 de esta tarde. Mi nombre estará en la lista negra... del mundo editorial.
- Bu ikimizi listenin başına koyar.
Eso nos pone a los dos en primer lugar.
Listenin beş numarası.
El quinto de la lista.
Evet. Birlikte listenin üzerinden geçmiştik.
Ambos revisamos esa lista aquí.
O konuşabildiği müddetçe listenin bir anlamı yok.
De nada valdría la lista si la dejan declarar.
Listenin sende olduğunu biliyor.
Él ya sabe que usted tiene la lista.
Hiç şüphe yok ki, birliğinizin derecesi, gezdiğimiz askeri kurumlar... arasında listenin başlarındayer alıyor.
Sin duda su fuerte figura a la cabeza de la lista de instalaciones militares que hemos visitado.
Adı listenin en yukarılarında olsun.
- Sí. Asegúrate de que esté arriba en la lista.
Diyelim hamile olsaydınız, listenin en başına geçerdiniz.
Si se quedase embarazada, sería la primera de la lista.
Listenin ilk yarısını ele alabilirsin.
Ocúpese de los cinco primeros.
Bunu listenin en başına alacağım.
Lo tomaré como prioridad.
Söylesenize, listenin tamamlandığını kim söyleyebilir ki?
Me pregunto si la lista está completa?
Anne, bütün listenin üstünden geçmeyi mi düşünüyorsun?
Mamá, ¿ planeas hacer toda la lista ahora?
Bu sizi listenin sonuna koyar.
Lo pone a Ud. el último en la lista de sospechosos.
Ve listenin başında diyordu ki, "Keppel'in işine son ver."
Y en primer lugar decía : "Despedir a Keppel".
Listenin başında ben varım.
Yo encabezaré la lista.
Ben hep listenin en sonundayım.
¿ Por qué soy siempre la última?
Listenin tümü bu mu?
¿ Es la lista completa?
Kimse kara listenin varlığını kabul etmiyor.
Nadie admite que haya una lista negra.
# Listenin başındayım.
El primero en la lista
Çeşitli yetersizlikler sebebiyle, bazı eski savaşçılar ve bu listenin sonundaki grup.
Básicamente, se reduce a antiguos guerreros con varias incapacidades y al grupo al final de la lista.
Çeşitli yetersizlikler sebebiyle, bazı eski savaşçılar ve bu listenin sonundaki grup.
Básicamente, se reduce a antiguos guerreros con varias incapacidades, y al grupo al final de la lista.
Almanlar'ın haberi olmadan listenin kopyasını alıp bize getirmeli.
La copiará y la traerá en persona sin que lo sepan los alemanes.
Her gece dua ederken ve Tanrı'ya bana bahşettikleri için şükrederken sen ve Sonny listenin başındasınız.
Y cada noche, en mis oraciones y agradezco al señor sus favores y bendiciones tu y Sonny sois lo primero en mi lista.
Görevin o listenin Gestapo karargahına ulaşmasını engellemek.
Esa lista no debe caer en manos de la Gestapo.
Listenin bir kopyasını çıkarmış.
Ha hecho una copia de la lista.
Herhalde bu, Calderone'nun adamlarını listenin tamamlandığına ikna eder.
Esto convencerá a la gente de Calderone... de que el argentino mató a todas sus víctimas.
Daha etkili olsun diye hepinize listenin bir kısmını veriyorum.
Para ser lo más eficientes posible, os asignaré una parte a cada uno.
Listenin tamamını okuyayım mı?
¿ Quiere que lea la lista?
Kara listenin ilk sırasına yerleşmekten korkmuyor musun?
¿ No temes terminar en su lista de futuros muertos?
Listenin başında Samuel Morrison'ın adını bulabilirsiniz.
Al principio de la lista... encontrará el nombre de un tal Samuel Morrison,
Listenin yarısını tamamladık.
Ya casi hemos terminado con nuestra mitad de la lista.
Bu da şüphesiz listenin kıyı bölgesinden geldiğini kanıtlıyor.
Prueba, sin ninguna duda, que esta lista vino del río, - de la zona frontal.
Bu listenin bir kısmı!
¡ Y qué lista!
Bu listenin bana birşey ifade ettiğini mi sanıyorsun?
¿ Crees que esta lista significa algo para mí?
... Bahama Transport, Bayan Lucy Togs'un sahibi. Listenin ucu bucağı yok!
Bahamas de barco a costa, ropa Miss Lucy... ¡ La lista es interminable!
Arkadaşım Jack Dalton bu listenin en başındaydı :
Jack Dalton era el vivo ejemplo :
Listenin sonu. Bunu kim ister?
El último de la lista. ¿ Quién lo necesita?
Seninle oyun oynamaktan sıkıldım, hırsızlık ve casusluktan içeri atabilirim. Ve bu daha listenin başı.
Te diré algo puedo acusarte de robo, traición y espionaje y eso, para empezar.
Ararsam ve orada olmazsan listenin en altına düşersin.
Si llamo y no estás ahí, te irás al final de la lista.
Kim listenin başındayken işi terk eder ki?
¿ Quién abandona el negocio cuando está en el primer puesto?
- Listeye girmek için, evet. Doktora satmaya çalışarak nasıl çıkacağım bu listenin tepesine?
En la lista. ¿ Cómo me pondrán en la lista vendiendo a un doctor?
Neden adını listenin en başına yazmıyorsun?
¿ Por qué no coloca su propio nombre a la cabeza de la lista?
İsmin hâlâ listenin en başında duruyor.
Pero su nombre sigue estando en la cabeza de la lista.
O zaman listenin en sonuna geçmelisin.
Entonces tendrá que ponerse al final de la fila.
Bu listenin nesini anlamıyorum biliyor musun?
¿ Sabes lo que no entiendo de esa lista?
Listenin dışına çıkma.
Cúmplelas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]