English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ L ] / Livia

Livia Çeviri İspanyolca

366 parallel translation
- Güzel. Değil mi, Livia?
- Muy bien. ¿ no están bien, livia?
Livia.
¡ Livia!
- Hoşçakal, Livia.
- Hasta pronto, Livia.
Bir düşün, Livia, zaman dar.
¡ Livia, la salvación está próxima!
Livia...
- Livia...
Livia, nihayet!
¡ Livia! ¡ Por fin!
Livia!
¡ Livia!
Livia, dünya varmış.
¡ Livia! ¡ Qué alegría!
Livia, sınırı dün gece geçebildik.
Livia, hemos conseguido pasar la frontera esta noche.
Livia'ya karşı daima açık oldum.
Ya he hablado con Livia claramente.
Livia, nasılsın?
¡ Hola, Livia! ¿ Cómo estás?
Livia, yarın Aldeno'ya gitmek için hazırlanır mısın?
Livia, ¿ estás dispuesta para salir mañana hacia Aldano?
Günlerdir Livia'ya diyorum ki- -
Hace días que se lo estoy diciendo a Livia.
Sorun değil Livia ama artık kaybedecek zamanımız yok.
Está bien, Livia,... pero ya no hay tiempo que perder.
Artık haklarımız yok Livia, yalnızca görevlerimiz var.
Nosotros ya no tenemos derechos, Livia ; sólo deberes.
- Livia, beni dinle...
- Livia, escúchame amor...
Livia, sevgilim.
¡ Livia, amor mío!
Benim, Livia.
Soy yo, Livia.
Sevgilim Livia...
" Adorada Livia,
Bu kötü bir karardı ve buna pişman olacaksın.
Has hecho mal, Livia, y te vas a arrepentir.
Kontes Livia Serpieri.
La Condesa Livia Serpieri.
Livia bu saatte gitmesine engel olmalısın.
Livia,... no puedes permitir que se vaya a estas horas.
Artık seni sevmiyorum.
Y ya no te quiero, Livia.
"Bir yıl sonra Livia'ya".
A Livia, un año después. "
Livia'yı düşün! Yemin ederi ki, olanları hiç hak etmedi. Senin idealin, paronayak kızlar.
Piensa en Livia... y di finalmente la verdad sobre esa criatura angelical... que nadie es digno de nombrar.
Livia, benim genç kuzenimdi. 16 yaşında öldü.
Livia era una joven prima.
Büyükannem Livia'nın öldüğü yılda.
En el mismo año que mi abuela Livia.
Ben, Claudius hayatımın bu tuhaf öyküsünü yazmaya hazırlanıyorum ailemin hikayesini. Büyükannem Livia'nın. Augustus Caesar'ın.
Yo, Claudio voy a comenzar esta extraña historia de mi vida de mi familia de Livia, mi abuela de César Augusto de Marco Agripa, sí.
Livia, çok güzel bir pasta, değil mi?
Livia, ¿ no te parece un pastel maravilloso?
Ama daha da gözde olanı, ikinci karısı Livia'ydı.
Pero más notable aún era Livia su segunda esposa.
Dünyayı Augustus yönetiyordu, Augustus'u ise Livia.
Augusto gobernaba el mundo, pero Livia gobernaba a Augusto.
Büyükannem Livia.
Mi abuela Livia.
Daha fazla armut yemelisin Livia.
Deberías comer manzanas, Livia.
Önemli değil, hanımefendi.
No es nada, Livia.
Ama, Livia sonunda emeline kavuştu.
Pero al final se salió con la suya, sí.
O zamana gelindiğinde Agrippa öldü... onu Livia zehirledi.
Y entonces murió... envenenado por Livia.
O zamanlar herkes babamı severdi, annesi Livia dışında.
Pero, bueno, todos amaban a mi padre, excepto Livia... su madre.
Babamı suçlama. Livia'yı suçla.
No culpes a mi padre, sino a Livia.
Israr eden biri varsa, o da Livia'ydı.
Ella fue la que insistió.
Marcellus öldüğünde, Livia her şeyi planlamıştı.
Cuando Marcelo murió, ella lo planeó todo. Es muy lista.
Tiberius'a olan duygularımı biliyordu, bizi evlendirmek istedi ama Agrippa'nın hedefi de aynıydı, Augustus oğlundan çok Agrippa'ya ihtiyaç duyuyordu, o yüzden Livia beklemek zorunda kaldı.
Sabía lo que yo sentía por Tiberio y estaba decidida a que él se casara conmigo. Pero Agripa tuvo la misma idea. Y por entonces, Augusto lo necesitaba más que a Tiberio.
Doğrusunu istersen aklımdan geçen, Livia'nın bu işte bir parmağı olduğu.
Para decirte la verdad ha cruzado mi mente que Livia pudo haber tenido parte en eso.
Yanılıyor olabilirim, ama o güçlü ve sapasağlam bir adamdı Livia müdahale edene kadar da hiçbir ciddi hastalığı olmamıştı.
Puedo estar equivocada pero él era un hombre fuerte, sano y nunca tuvo una enfermedad seria hasta que cayó en sus manos.
Livia mı?
¿ Livia?
Livia ısrar etti.
Livia insistió.
Livia'ya veda ettin mi?
¿ Te has despedido de Livia?
Hayır, beni rahatsız eder, Livia.
No, sería muy incómodo, Livia.
Livia, bana destek olacaksın.
Debemos dar el ejemplo. Livia, apóyame.
"Kesinlikle bunu yapmaya hazır olduğuna inanıyorum." "Ama annemiz Livia'nın inatçılığı yüzünden..." "...
Estoy seguro que él desea hacerlo, aunque se lo impide... la terquedad de nuestra madre, Livia que obtiene tan grande satisfacción del ejercicio del poder supremo a través de él- -
Söylesene Livia, Palmyra'da olsa bile, eğer ben tanrıysam gut hastalığını nasıl iyileştirebilirim?
Dime, Livia, si soy un dios, aún en Palmira ¿ cómo hago para curar la gota?
- Livia hanımefendi geldiler, efendim.
La dama Livia está aquí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]