Loulou Çeviri İspanyolca
67 parallel translation
Buraya gel, Loulou!
¡ Vuelve, Loulou!
Loulou... Yarın sabah ilk iş seni doktora götüreceğim. Seni kötü köpek!
Loulou mañana a primera hora irás al analista, ¡ perra mala!
Loulou!
¡ Loulou!
Loulou, aşağı in ve Austin'i otelin garajına çek.
¡ Loulou! Baja y pon el Austin en el garaje del hotel.
- Loulou şu projektörü kapat. - Tamam.
¡ Lulú, apaga el proyector!
- Loulou burada, değil mi?
¿ Está Loulou por aquí?
Seninle gelmek istiyorum, Loulou.
Yo también quiero ir contigo, Loulou.
- Adı Loulou mu?
- ¿ Se llama Loulou?
- Loulou ne olacak?
- Y Loulou, ¿ qué va a decir?
Saat 12'de hastaneye Loulou'nun yanına gidiyorum.
Voy a ir a ver a Loulou al hospital al mediodía.
- Loulou burada değil mi?
- ¿ No está Loulou por aquí?
Loulou'dan hamileyim.
Estoy embarazada de Loulou.
- Loulou ne düşünüyor?
- Y Loulou. ¿ qué dice?
Loulou'yu tehlikeli bir işe bulaştırmayacağım.
No voy a meter a Loulou en ningún apuro.
Sigara almaya gidiyorum.
Loulou, voy a comprar cigarrillos.
Loulou'yu tanıyor musun?
- Sí. ¿ Conoces a Loulou?
- Loulou'yu da getir.
- Y llevar a Loulou.
Loulou hala seninle mi?
¿ Y Loulou, sigue contigo?
Loulou'nun arkadaşları da tam tersi.
Los amigos de Loulou son lo contrario.
Loulou Smigel'in kızı orada evlendi.
La hija de Loulou Smigel la celebró allí.
Ben sadece Loulou'yu tanırım.
Sólo conozco a Loulou.
Loulou ile birlikte eve gitmeye karar verdim.
He decidio ir a casa con Loulou.
Dün gece sen ve Loulou nereye gittiniz?
¿ Dónde fuisteis Loulou y tú anoche?
Loulou'ya soralım.
Preguntaremos a Loulou.
Loulou gerçekte kim?
¿ Quién es Loulou realmente?
Benim için, Loulou bizim hizmetçimiz, tamam mı?
Para mí, Loulou es nuestro sirviente, ¿ de acuerdo?
Loulou?
¿ Loulou?
İkimiz de Loulou'yu gecelerce kırbaçladık.
Las dos azotabamos a Loulou todas las noches.
Genç kurt, Loulou, bir tavşanla hiç karşılaşmamıştı.
Y un joven lobo, Loulou, que nunca conoció un conejo.
Tom ve Loulou arkadaş oldular.
Tom y Loulou se volvieron buenos amigos.
Loulou büyüdü ve Tom ona misket oynamayı, okumayı ve balık tutmayı öğretti.
Loulou creció, y Tom le enseño a jugar, a leer, y a pescar para comer.
Loulou Tom'a çok hızlı, diğer tavşanlardan daha hızlı koşmayı öğretti.
Loulou le enseñó a Tom a correr bien rápido, más rápido que los otros conejos.
Loulou Tom'a korkmayı da öğretti.
Loulou también le enseño el miedo a Tom.
Birgün, Loulou Tom'u o kadar çok korkuttu ki Tom yuvasına koştu ve bir daha hiç çıkmamaya karar verdi.
Un día, Loulou asustó tanto a Tom, que Tom corrió a su cueva, y decidió no salir nunca más.
Loulou arkadaşlıklarının bittiğini düşündü.
Loulou pensó que la amistad entre ellos, había terminado.
Bir gece, kurtlar tavşan sanarak Loulou'ya saldırdılar.
Una noche, lobos atacaron a Loulou, confundiéndolo con un conejo.
O gece, Loulou kurttan korkmayı öğrendi.
Aquella noche, Loulou aprendió el "miedo al lobo".
Loulou Tom'a gitti.
Loulou fué hasta Tom.
Teşekkürler, Loulou.
Gracias, Loulou.
Çok sıkıcısın, Loulou.
Eres irritante, Loulou.
Millet, sıkı durun. Bu bir Loulou de la Falaise yapımı. Marie Antoinette'in ünlü frambuaz kolyesi.
Gente, miren, esta es una reproducción de Lolou de la Falaise del famoso collar de frambuesa de María Antonieta.
- Zavallı Loulou.
- Pobre viejo Loulou.
Aferin, Loulou.
Bien hecho, Loulou.
Minik Loulou, hep böyle kibarsınız!
Loulou, siempre tan simpático.
Büyümüşsün Loulou!
Has crecido, Loulou.
Harika çocuklarınız var Loulou!
Me alegro. Hace usted unos niños muy guapos, Loulou.
Bana dayanın!
Agárrese a Loulou.
Küçük Loulou ne kadar güçlüsünüz!
Mi pequeño Loulou, qué fuerte es.
Sadece Loulou'da gözü var!
Solo tiene ojos para Loulou.
- Hayır, Loulou'yu bıçaklamışlar.
- No, han dado un navajazo a Loulou.
Gel, tatlım.
Vamos caminando, Loulou.