Lux Çeviri İspanyolca
1,015 parallel translation
Lux bütün gün yatağında ağladı.
Lux lloró en su cama todo el día.
Eylül'ün 7'si. Mary, Lux, Bonnie ve Therese okula sanki hiçbir şey olmamış gibi geldiler.
Mary, Lux, Bonnie y Therese asistieron a la escuela..
Lux ile konuşan oğlanlar hep en aptallarıydı ve berbat bilgi kaynaklarıydı.
Los muchachos que hablaban con Lux siempre eran los más estúpidos y eran fuentes de información espantosas.
Ama Lux'u gerçekten tanıyan tek güvenilir erkek Trip Fontaine idi. İntiharlardan yalnızca sekiz ay önce hiç yoktan ortaya çıkmıştı. Kızlar, hatta anneleri bile bayılırdı ona.
Pero el único muchacho que en verdad llegó a conocer a Lux fue Trip Fontaine quien tan sólo ocho meses antes de los suicidios pasó de ser niño a ser la delicia de muchachas y madres por igual.
Bütün kızlar... Lux hariç.
Todas las muchachas, excepto Lux.
Trip bize Lux Lisbon için hissettiği tutkunun beşinci saatte yanlış tarih sınıfına girdiği zaman başladığını söyledi.
Trip nos dijo que su pasión por Lux Lisbon comenzó cuando entró a la clase equivocada en el quinto período.
Lux.
Lux...
Lux, lütfen ayağını yerde tut tatlım.
Lux, por favor, baja tus pies, cariño.
Lux Lisbon'u partiye götürüyorum.
Llevaré a Lux Lisbon al baile.
Trip Fontaine ve Lux Lisbon.
¡ Trip Fontaine y Lux Lisbon!
— Luxie mahvoldu.
- Lux sí. Nosotras no.
Lux'un eve dönüş saatini tutturamayışı yüzünden herkes bir facia bekliyordu.
Dado que Lux llegó tarde, todos esperaban un castigo enérgico.
Bir pazar, kilisedeki ilham verici bir söylevin ardından Bayan Lisbon Lux'a rock albümlerini yok etmesini emretti.
Ese domingo, después de un sermón en la iglesia la Sra. Lisbon le ordenó a Lux destruir sus discos de rock.
O günlerde, Lux'u çatıda gelişigüzel oğlanlarla ve adamlarla sevişirken görmeye başlamıştık.
Fue más o menos cuando comenzamos a ver a Lux hacer el amor en el techo con el que fuera.
Lux bu akşam yine çatıda!
Lux está otra vez en el techo.
Ve Lux, Trip ile bir daha hiç konuşmadı.
Y Lux nunca volvió a hablarle a Trip.
— Lux, burada güvendesiniz.
- Aquí están a salvo.
Lux son gidendi.
Lux fue la última en morir.
5,600 lux.
5600 lux.
Fiat lux!
¡ Fiat lux!
Bahçeniz çok düzenli.
Oiga, su jardín le quedó de lux, eh.
Onu geri getireceğiz. Lux, şu herifin nerede andy sattığını biliyorsun, doğru mu?
Lux, sabes dónde encontrar al sujeto que vende Andy, ¿ no?
- Arkadaşlarım bana Lux diyor. - Lux.
- Mis amigos me llaman Lux
- Sanırım onlardan bazılarını tanıyor olmalısın.
- Lux - Creo que conoces a algunos de ellos - ¿ Ah, sí?
Ve benim favorim her Salı saat 10'da izleyebileceğiniz Rosemary Clooney'nin "The Lux Show" u...
Y mi favorito, El Programa Lux, con Rosemary Clooney, que pueden disfrutar cada jueves a las 10 : 00.
Adım Stephan Lux.
Me llamo Stephan Lux.
Tamam. Ve benim favorim her Salı saat 10'da izleyebileceğiniz Rosemary Clooney'nin "The Lux Show" u...
Y mi favorito, El Programa Lux, con Rosemary Clooney, que pueden disfrutar cada jueves a las 10 : 00.
Ancak siz, 11 Aralık Palas'ın yanında yer alan eczane sokak, numara 38'deki Lux Kabare'sinde hırsızlık yapmaktan ötürü suçlanıyorsunuz.
Pero le acusan de robar en el Cabaret Lux, sito en Bóticario, 38, cerca de la plaza - 11 de Novembro.
Metropolitlikten çok taşraya yakın olan günlük yaşam ile... Alcantara'daki bir yemeğin tarzı ve ambiyansı arasındaki ilginç ayrım. Veya Lux ya da Kremlin gibi yerler.
Hay una interesante proporción entre la vida cotidiana... que es más provincial que metropolitana... y el estilo y ambiente de cenar en el Alcantara... en un lugar como el Lux o el Kremlin. ¡ Fantástico!
"M.S. 1126'da günün ışığı.."
"Lux prima Anno Domini..." "En el año 1126 de Nuestro Señor, la luz..."
Bir avukat yardımcısı. Gece yarısına Soho Lux'ta içki içmişler ve geceyi kadının evinde geçirmişler.
Bebieron unas copas hasta medianoche y se quedó en casa de ella.
Çok fazla içtiğini, Soho Lux'ten gece 11 gibi ayrıldığını hatırlıyor.
Recuerda que bebió mucho y salió del Soho hacia las 11.
Ellerine Lux sürmelisin Ben öyle yapıyorum.
Debería usar Lux para las manos. Yo lo uso.
Öyleyse Lux'la başlayacağım.
Yo debo comenzar con Lockes.
Söylesene Lux, kardeşin Bariyer tepelerinde ne gördü de aklını kaçırdı?
Dime Lockes, ¿ qué vio tu hermano en los cerdos que lo volvieron loco?
Lux, Nim! Dorian'a bir şey oldu!
¡ Lockes, Nim, es Dorian!
Ormaline, peşimden gel. Sonra Lux.
Ormeline, me sigues, Nlm tu vienes al final.
Lux, ne yapacağını biliyorsun.
Lux, sabes que hacer. Yo me encargo de lo otro.
- Lux, hayır!
- Lux, ¡ No!
Lux, kontrol et kendini.
Lux, controlate.
Lux'u Okula Dönüş partisine davet etmek istiyorum.
Quiero invitar a Lux al baile.
Eee... Eğer tekrar bize gelip TV izlemek istersen tamam ama Lux'u dışarı çıkaramazsın, hele arabayla hiç.
Así que si quieres volver a ir a ver la televisión, eso estaría bien.
Allex Jane Lux, Concord Üzümü.
Allex Jane Lux.
Başka ne?
¡ Es la magia de jabón de belleza de Lux!
Neden gidip Lux'a yardım etmiyorsun.
¿ Por qué no vas y le das una mano a Lockes?
Lux, Ormaline! Onları oyalayın.
NO debemos perecer en nuestra tarea.
Lux! Ormaline!
Ormeline, lo hicimos.
Lux!
Lux...
Lux, beni yukarı kaldır.
Ayudenme a subir.
Lux, küre.
Lux, el orx.
Lux, sargı bezi hazırla.
Lux, preparate.