Lydon Çeviri İspanyolca
59 parallel translation
- Lydon Tepesini hatırlıyor musun?
- ¿ Recuerdas Lydon Hill?
Beni bisikletle Lydon Tepesine çıkarırdın.
Solías llevarme en bicicleta hasta Lydon Hill.
Bölgesel Güvenlik Sorumlumuz John Lydon.
Nuestro Oficial Regional de Seguridad, John Lydon.
Oradan sizin alan kişi erkek arkadaşınızdı, Bayan Lydon.
Vaya novio que tiene, Srta. Lydon.
Gerçek ismi Lydon aslında.
De hecho su nombre es Lydon
Joe Meek ve John Lydon.
Y Joe Meek. Y John Lydon.
Lydon!
¡ Lydon!
Miles Lydon bu, Skye değil yani. Bu hepimizi tümden rahatlattı.
Miles Lydon, no Skye... eso es para nuestro alivio.
Bay Lydon'ı bulup, tutuklayalım.
Encuentren al Sr. Lydon. Tráiganlo.
Eğer sen değilsen, Bay Lydon kiminle birlikte çalışıyor?
Si no es contigo, entonces, ¿ con quien está trabajando el Sr. Lydon? Con nadie.
Bay Lydon'un bize verdiği hesap bilgilerini kullanarak S.H.I.E.L.D. Merkez onun şurada tutulduğunu düşünüyor.
Usando la cuenta de información que el Sr. Lydon nos dio, el cuartel general de S.H.I.E.L.D. cree que está detenido aquí.
Lydon Endüstri'sinden Bay Gerald Lydon'ın şoförü ve yardımcısıyım.
Soy el chófer y agregado del Sr. Gerald Lydon de Industrias Lydon.
Bay Lydon'ın size bir teklifi var.
El Sr. Lydon tiene una propuesta para usted.
Lütfen Bay Lydon'a bir daha benimle irtibata geçmemesini söyleyin.
Por favor, diga al Sr. Lydon que no vuelva a ponerse en contacto conmigo.
Gerald Lydon adında bir adamla işbirliği mi yapıyorsun?
¿ Te estás relacionando con un tipo llamado Gerald Lydon?
Lydon'ın oğulları.
Los hijos de Lydon.
Gerald Lydon'ın davasını alıyoruz.
Hemos aceptado el caso de Gerald Lydon.
Resepsiyondan, Gerald Lydon ile ilgili sorularınız olduğunu söylediler.
La recepcionista dijo que tienes una pregunta sobre Gerald Lydon.
Lydon, bu hastalığı ona birinin verdiğini mi düşünüyor?
¿ Lydon cree que alguien le infectó con AAC?
Ama Bay Lydon, şu an ismini hatırlayamadığı genetikçinin bunun teknik olarak mümkün olduğu konusunda baya ısrar ediyor.
Pero el Sr. Lydon insiste en que genetistas, cuyos nombre no recuerda en este momento, le aseguran que es técnicamente posible.
Daha da ilginç olan ise, kredileri imzalayan kişinin Carter Lydon olması.
E interesantemente, la documentación del crédito fue firmada conjuntamente por un tal Carter Lydon.
Carter Lydon burada yaşıyor.
Carter Lydon vive aquí.
Bayan Kademan'ın cinayeti Gerald Lydon davasıyla bağlantılı.
El asesinato de la Srta. Kademan estaba conectado al caso de Gerald Lydon.
Gerald Lydon'ın dosyası kapandı.
El caso de Gerald Lydon está cerrado.
Şu an elimizdeki en sağlam şüpheli Lydon'ın oğlu, Carter.
Nuestro sospechoso más prometedor ahora mismo es el hijo de Lydon, Carter.
Gerald Lydon adında bir hastayla çalıştığını biliyordum ama Tash bana, o hastalığı başkasının bulaştırdığını düşündüğünü hiç söylememişti.
Sabía que estaba trabajando con un paciente de demencia llamado Gerald Lydon, pero Tash nunca me dijo que ella pensara que alguien le administraba dosis.
Şimdi tek yapmamız gereken birinin, bir dahiye böyle bir şey geliştirip Gerald Lydon'ın üzerinde kullanması için para ödediğini kanıtlamak.
Así que, todo lo que tenemos que hacer ahora es probar que alguien pagó a un genio para desarrollar esto y que después lo usó en Gerald Lydon.
Ama siz sonuçları aldığınızda birinin, muhtemelen Carter Lydon'ın Norveçli bir genetikçiyle işbirliği içinde çalışıp şimdiye kadar var olmayan bir bileşimle Gerald Lydon'ı zehirlediğini ve olanları öğrendiği için de Natasha Kademan'ı öldürdüğünü kanıtlamaya yaklaşmış olacağım.
Pero para cuando tengas los resultados, estaré mucho más cerca de demostrar que alguien, lo más probable Carter Lydon, trabajando conjuntamente con un genetista noruego, envenenó a Gerald Lydon con un hasta ahora desconocido compuesto y luego mató a Natasha Kademan cuando ella descubrió en lo que estaban inmersos.
Demek istediğim Gerald Lydon ile bir sözleşmemiz yok ama Carter'ın tırnaklarını yediğini fark ettim.
Obviamente ni siquiera tenemos un contrato con Gerald Lydon, pero vi que Carter se muerde las uñas.
Kimse aynı gece şantaj planlayıpta cinayet işlemez. Bu adamın Lydon ailesiyle bir bağlantısı yok.
No importa el hecho de que nadie planea un chantaje y comete asesinato la misma tarde, el hombre no tiene conexión con los Lydon.
Peki olayın, Carter Lydon ile alakası ne?
¿ Dónde encaja Carter Lydon?
Gerald Lydon'ı zehirleme planından bahsediyorum.
Hablo del plan para envenenar a Gerald Lydon.
Bak, her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu ve Natasha'nın katilini bulmanın Gerald Lydon'a olanları da açıklayacağını sandığını biliyorum. Ama o şekilde olmadı.
Mira, sé que pensabas que todo estaba conectado y que encontrar al asesino de Natasha ayudaría a explicar lo que le pasó a Gerald Lydon, pero no ha funcionado así.
Gerald Lydon tek hedef değildi.
Gerald Lydon no era el único objetivo.
Carter Lydon değil.
Vale, no es Carter Lydon.
Gerald Lydon'ın verdiği Osmia avosettayı inceliyordum ama birden kaçtı.
Estaba examinando la abeja osmia avoseta que me dio Gerald Lydon y se escapó.
Gerald Lydon'ın zehirlendiğini kanıtlamam için verilen nadir arıyı hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas la extraña abeja que me fue entregada por demostrar que Gerald Lydon fue envenenado?
Miles Lydon bu, Skye değil yani.
Miles Lydon, no Skye.
Bay Lydon'ı bulup, tutuklayalım. Neler biliyormuş öğrenelim.
Encuentren al Sr. Lydon y tráiganlo.
Eğer sen değilsen, Bay Lydon kiminle birlikte çalışıyor?
Entonces, si no es contigo, ¿ con quién está trabajando el señor Lydon?
Bay Lydon'un bize verdiği hesap bilgilerini kullanarak S.H.I.E.L.D. Merkez onun şurada tutulduğunu düşünüyor.
Usando la información de la cuenta que nos dio el Sr. Lydon el cuartel general de SHIELD cree que está siendo retenido aquí.
İşte buradasınız, Bay Lydon.
Aquí está, Sr. Lydon.
Emlakçının telefonundaki indirmelere göre Lydon adında biriyle görüşecekmiş.
Las descargas del móvil del agente inmobiliario... dicen que había quedado con alguien llamado Lydon.
Lydon'un Bittaker'lera bağlantısı olduğunu doğruladık mı?
¿ Hemos verificado la conexión entre Lydon y los Bittaker?
Normalde Lydon gibi adamlarla işe arabulucu dahil edilir yan koruması sıkı ya da siber bağlantılı bir aracı.
Normalmente, con un tipo como Lydon, habrá involucrado un mediador, un intermediario que evite que haya un enlace cibernético.
Bittaker-Lydon bağlantısı.
La conexión Bittaker-Lydon.
Lydon, onun elimizde çok iyi ve net bir resminin olduğunu biliyor.
Lydon sabe que vimos su cara perfectamente.
Aramayacaksınız bir de Lydon'ı bize vereceksiniz yoksa oğlunun sağlığı hakkında iyi bir şeyler söyleyemem.
Va a cancelarlo, y nos entregará a Lydon, o no seré capaz de responder por el bienestar de su hijo.
Ethan'ı 24 saat tutacağız ama Lydon, daima bizden bir adım önde.
Retendremos a Ethan 24 horas, pero Lydon ha ido un paso por delante de nosotros en todo esto.
Lydon, muhtemelen oteli araştırmıştır bu yüzden yerini değiştireceğiz.
Bueno, probablemente Lydon ya haya localizado su hotel, así que la cambiaremos.
Çeviri : fherchat İyi Seyirler... Lydon hatırlayamadığını söylüyor.
Lydon dice que no se acuerda.