English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ L ] / Lynette

Lynette Çeviri İspanyolca

1,224 parallel translation
Lynette üstüne vazife olmayan işlere karışıyorsun.
Lynnette, ya estás otra vez con esa manía tuya de meterte en medio.
Lynette Scavo, işteki ilk gününden beri amiri Nina'nın alışılmadık derecede gergin olduğunun farkındaydı.
Desde su primer día en el trabajo había quedado claro para Lynette Scavo que su nueva jefa, Nina, estaba demasiado tensa.
Gerginliğini azaltmak için ona düşünceli hediyeler vermeye çalıştı.
Para ayudarla a aliviar la tensión Lynette intentó darle regalos cuidadosamente escogidos.
Ta ki bir gün denemediği bir sakinleştirme yöntemi aklına gelinceye kadar.
Hasta que un día, se le ocurrió a Lynette que había una forma de relajación que aún le faltaba probar.
Lynette, otur- -
Lynette, siéntate- -
Lynette, yeni votka teklifini okudum.
Hola Lynette. Leí la nueva propuesta para el vodka.
Haydi, Lynette, çabucak bir şeyler içeriz.
Sólo un trago rápido.
Lynette, geç saatlere kadar kalmak senin için sorun olacaksa daha az zamanını alacak bir kampanya bulmamız daha iyi olabilir.
Lynette, si las horas extras van a ser un problema para ti probablemente tendremos que encontrarte una cuenta menos exigente.
Lynette. Emin misin?
Lynette. ¿ Estás segura?
O anda Lynette, sarhoş olmasına rağmen... Chuck'ın doğru bir noktaya değindiğini fark etti.
En ese momento Lynette pensó que Chuck, aun ebrio,... tenía razón.
Lynette, bir daha asla bu savaş alanında göstermek zorunda kalmayacağına duyduğu güvenle zaferin tadını çıkardı.
Lynette saboreó su victoria convencida de que nunca más tendría que llevar a su oponente a este campo de batalla particular.
Lynette yeniden iş hayatına döndüğünde bunun çaba gerektireceğini biliyordu.
Cuando Lynette volvió al trabajo, sabía lo que éste le exigiría.
Normalde, Lynette kendisinde kontrol takıntısı olmadığını tekrar ederek, uykusuz bir gece geçirirdi.
Normalmente Lynette habría pasado la noche sin dormir diciéndose que ella no tenía ningún problema con el control.
- Merhaba, Lynette.
- Hola. - Hola, Lynette.
Lynette, ne diyordun?
Lynette, ¿ qué estabas diciendo?
Lynette, şuna bak.
Lynette, mira.
Lynette, personel toplantısı. Hemen.
Lynette, reunión de personal, ahora.
Lynette, on dakika tut.
Lynette, aguanta 10 minutos.
Lynette mesleği ve ailesi arasında bir denge sağlamak için mücadele ediyordu.
Lynette había estado peleando por equilibrar su carrera y su familia.
Lynette, personel toplantısı.
Lynette, reunión de personal ya.
Ah, Lynette, bu Lois McDaniel.
Lynette, ésta es Lois McDaniel.
Burada bekle.
- ¡ Lynette!
Hey, Lynette.
- ¿ Sí?
Hayır, gelmeyecek. Lynette, o benim babam, burası benim evim. Bana ne yapacağımı söyleyemezsin.
Lynette, es mi padre y ésta es mi casa y no puedes decirme lo que tengo que hacer.
Tanrı aşkına, Lynette, beni kendi evimden atıyorsun.
Por el amor de Dios, Lynette, me has echado de mi propia casa.
Lynette... Babam değilim.
Lynette, yo no soy mi padre.
Lynette'in bilmediği şeyler var baba...
Hay algo que Lynette no sabe, papá.
Sanırım Lynette, oturma odasını tekrar dekore ediyor.
Supongo que Lynette redecoró la sala de estar.
Lynette.
Lynette.
Buraya son gelişinde, Lynette ve ben seninle bu konuyu konuşmak istemiştik.
Yo y Lynette queríamos hablarte de eso La última vez que estuviste aquí.
Bobby ve Lynette seni her zaman sevmişlerdir. Ben de seni seviyorum.
Bobby y Lynette te quieren mucho.
Lynette, o küçük kızı çok seviyor.
Lynette ama a esa niñita
Bu Lynette Richmont'ı tarif ediyor... ve Rachel Jeffries'nin hemşiresi, Tracy Colton.
Eso describe a Lynette Richmont... y a la enfermera de Rachel Jeffries, Tracy Colton.
Lynette yaptı.
Lo hizo Linette.
Lynette MRI'ın... metalleri manyetize ettiğini bilmiyordu.
Lynette no sabía que una resonancia imanta cualquier metal.
Lynette bekledi ve o zaman onu vurdu.
Lynette la esperó y luego la disparó.
Lynette'e bırakacağım her şey girmişti.
Todo lo que le iba a dejar a Lynette se esfumó.
Planını biliyorum... planın... incelemeyi daha başlamadan durdurmaktı, biz Lynette'in yaptığını kanıtlamadan.
Sé que su plan... era para... para detener la investigación antes de que comenzara, antes de que probáramos que Lynette lo había hecho.
Lynette Scavo?
¿ Lynette Scavo?
- Lynette, Lynette!
-... no puede decir nada- - - ¡ Lynette, Lynette!
Lynette, gözelerimi bir anlığına bile kapatmışsam sebebi aldığım şu antihistaminler.
Lynette, si cierro mis ojos por un momento es por los antihistamínicos que he estado tomando.
Evet, ama Lynette'e haksızlık etmeyelim. Sen eski bir modelsin.
Sí, pero para ser justos con Lynette, eres una ex-modelo.
Lynette?
¿ Lynette?
Yardım mı ediyorsun? Lanet olsun, Lynette.
¿ Con qué estás ayudando aquí exactamente?
Eğer bu o geceki aptal öpücükle ilgiliyse kendimi kaybedeceğim.
Diablos, Lynette, si todo esto es por ese estúpido beso de la otra noche, es de locos.
Lynette, Bree'nin partisinde sana asıldığımı düşünüyor. Ne? Bu çok saçma.
Lynette piensa que yo intentaba coquetear contigo en la fiesta de Bree.
Ona asılıyor musun? Lynette.
- Así que dime... ¿ Estás coqueteando con él?
Erkekler için kavga etme korkumuz yok.
Vamos, Lynette.
Lynette.
¡ Lynette!
Ne hakkında?
¿ Sabe Lynette que estás aquí?
Lynette burada olduğunu biliyor mu?
Sí, ya lo creo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]