English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ L ] / Lübnan

Lübnan Çeviri İspanyolca

359 parallel translation
Suriye, Lübnan, Yunanistan, Sicilya üzerinden Roma'ya gideceğiz.
Vamos a siria, líbano, luego grecia, sicilia y por último roma misma.
Gözleri Lübnan'daki serviler kadar yeşildi.
Sus ojos, verdes como los cedros del Líbano.
Kuzey Afrika, Suriye, Lübnan, Filistin.
Norte de África, Siria, Líbano y Palestina.
Savaşta Berlin'de Hitler'in konuğu olarak görülen, Kudüs müftüsü,.. ... bölünme durumunda Arap ülkelerinin, Filistinli Yahudilere karşı alacağı tavrı belirlemek üzere Lübnan'da Arap ülkeleri temsilcileriyle bir araya geldi.
El gran muftí de Jerusalén se ha reunido en el Líbano con representantes árabes para coordinar sus acciones en Palestina contra los judíos si se acepta la partición.
Bu ağaç Lübnan'dan. Bir sedir ağacı.
Este árbol es un cedro del Líbano.
Lübnan'ı ve Paulownias'ı görmek isterim.
Me gustaría conocer el Líbano y las Paulonias.
Lübnan vatandaşlığına geçtim çünkü 1960 yılında Emir Abadie ile evlendim şu an Lübnan'ın sürgündeki prensesiyim biliyorsunuz Lübnan şu anda Sosyalist Cumhuriyet rejimiyle yönetiliyor.
Soy libanesa de adopción me casé en 1960 con el Emir Abadie. ahora es una República Socialista.
Bu yüzden Nice'de kimliğimi saklayarak yaşıyorum çünkü kocamla ben çok vahşi düşmanlara sahibiz. Hatta Lübnan'da başımıza konmuş bir ödül var.
Estoy en Niza de incógnito pues mi marido y yo tenemos enemigos terribles nuestra cabeza tiene precio en el Líbano.
Yarın Arjantin, Lübnan üzerinden Irak ve Trinidad'a koli gönderebilir, Malay ve Anzak ülkelerine de mektup yollayabilirsiniz.
Mañana los paquetes deberán enviarse a Argentina, Irak vía Líbano, y Trinidad las cartas debe ir para Malaya en Anzac SPO 5.
Ya derhal Lübnan'a kaçarsın Ya da bu işin peşine düşer ve neler olup bittiğini En kısa zamanda öğrenirim.
- O puedo intentar averiguar que está pasando en el menor tiempo posible.
- Lübnan'a.
- Al Libano.
Lübnan'a..
Al Libano.
Başka yerde, Ürdün, Lübnan, Suriye.
En otro lugar, Jordania, Líbano, Siria.
İslam tarihçileri, Kahire'deki El Ashar Üniversitesi, Lübnan'da toplanan Yüksek İslam Kongresi...
Los estudiosos e historiadores del Islam, la Universidad de Al
Elbiselerinin kokusu... Lübnan'ın kokusu gibi ".
Y el aroma de tus vestidos... es como el aroma del Líbano ".
Mitch Lübnan krizi araştırmasından yeni döndü.
Mitch acaba de regresar de cubrir la crisis en Líbano.
Esrar : Lübnan'dan, evde yetişme Nijerya'dan...
Libanesa, nigeriana crecida en casa...
Hey abla, Lübnan'dan, Fas'tan esrar.
Hey hermana, Libanesa, hachis marroqui.
Fas'tan, Lübnan'dan, Afganistan, Nijerya'dan.
Marroqui, libanesa, Afganí Nigeriana.
Benden Nijerya, Fas, Lübnan ev yetiştirmelerinden alacaksın.
Tu me compras nigeriana, marroqui, Libanesa casera.
Lübnan krizi beni çok endişelendiriyor...
Lo del Líbano me preocupa mucho.
Sen benim Lübnanımsın!
- El Líbano... El Líbano... El Líbano eres tú.
- Lübnan'a mı?
- ¿ Líbano?
Lübnan Hükümeti'nin emriyle havaalanımız bugün uluslararası uçuşlara kapatılmıştır.
Este aeropuerto está cerrado hoy a todos los vuelos internacionales por orden del gobierno libanés.
Albayım, Lübnan'da hala Mossad ajanlarınız var değil mi?
Coronel, supongo que el Mossad sigue teniendo agentes en el Líbano, ¿ cierto?
Lübnan'da iyi zaman geçirmenizi dilerim.
Disfruten de su estancia en Líbano.
İsrail'in Lübnan'daki en sağlam adamıymış.
Los israelíes dicen que es su mejor hombre en el Líbano.
Lübnan'daki Şiî grubları hakkında.
Unos textos de las facciones Shiitas en el Líbano.
- Kapatmam lazım. Senden bıktık artık. Sana o Lübnan işi için 2500 $ vermiştik.
Te dimos $ 2.500 por Líbano y nos fallaste.
Baba, seneye Lübnan'a gidebilir miyiz?
Papá, ¿ el año que viene podemos ir al Líbano?
Lübnan.
Líbano.
Al Shuhada Lübnan için, mutlak öfkeyi getirdi. Harika.
Para el Shuhada van Libanon se ha convertido en una total furia.
Lübnan güçleri yeşil hatta...
Las fuerzas libanesas en la Línea Verde...
Lübnan vatandaşlığına geçtim çünkü 1960 yılında Emir Abadie ile evlendim, şu an Lübnan'ın sürgündeki prensesiyim, biliyorsunuz Lübnan şu anda Sosyalist Cumhuriyet rejimiyle yönetiliyor.
Soy libanesa de adopción me casé en 1960 con el Emir Abadie. Soy Reina del Líbano en exilio, pues como sabrá, ahora es una República Socialista.
Bu yüzden Nice'de kimliğimi saklayarak yaşıyorum, çünkü kocamla ben çok vahşi düşmanlara sahibiz. Hatta Lübnan'da başımıza konmuş bir ödül var.
Estoy en Niza de incógnito pues mi marido y yo tenemos enemigos terribles nuestra cabeza tiene precio en el Líbano.
Kanunsuzluktan, geleceğin Lübnan'larından bahsediyorum.
- Hablo de la violencia. Hablo de los Líbanos del futuro.
Lübnan'daki 24. Birlik'teydim.
En Líbano, con la Unidad 24.
Sana ve Lübnan'daki o çocuklara olanlar asla olmamalıydı.
Sabes, aquello nunca debió suceder... Me refiero a la masacre que viviste en el Líbano.
İsrail hava kuvvetleri Hizbullah mevzilerini Hizbullah'ın, İsrail'in desteklediği Güney Lübnan ordusuna ait cephaneye yaptığı saldırıya misilleme olarak bombaladı.
La aviacion israelí Bombardeó en efecto posiciones de Hezbollah en represalia, a los combatientes de Hezbollah que habían atacado un cuartel de la armada del sur del Líbano sustentada por Israel.
Hizbullah, üssü makinalı tüfek ve el bombalarıyla savunmasız bıraktıktan sonra 12 Lübnan askerini esir etmişti.
Después de haber machacado la base con fusiles ametralladoras y granadas, los combatientes de Hezbollah Habían conseguido capturar 12 soldados Sur-libaneses.
Suriye'nin ve Lübnan'ın kontrolünü onlara teslim ettiğimde kolay olacak.
Tan pronto como les demos el control de Siria y el Líbano será más fácil.
Bay Churchill, gerçekten Lübnan'ı İngiliz İmparatorluğu için istiyor musunuz?
Sr. Churchill, ¿ ni siquiera quiere el Líbano para el Imperio Británico?
- Bombada iki adet geri besleme bağlantısı var. Küçük bir hile, Lübnan'da da kullanıImıştı.
Tiene un circuito de realimentación doblado- -
Lübnan malı ise çok değişken oluyor.
El Libanes, depende de la región.
Lübnan'a geri dönmemi mi istiyorsun?
Tienes que calmarte.
"Bugün Yüksek Mahkeme, Suriye ve Lübnan'daki Fransız Valisi..."
Hoy, el Tribunal Supremo comunicó la pena de muerte al General Dentz,
Ben Warren Justice, IBS haberler, Beyrut, Lübnan.
Soy Warren Justice, para IBS Noticias, desde Beirut, Lebanon.
- Moishe Levant, Lübnan'da öldü.
- Moishe Levant, cayó en el Líbano.
Lübnan.
Del Líbano.
Biraz ağır. Burası Londra, Lübnan değil.
Estamos en Londres, no en el Líbano.
İstediğin buysa hemen Lübnan'a giderim ve lanet olası Arapları doğrarım!
¿ Quieres que vuelva al Líbano?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]