Lütfü Çeviri İspanyolca
38 parallel translation
Tanrının bir lütfü!
¡ Un regalo del cielo!
Tanrı'nın lütfü.
El enviado de Dios.
- Yapacağını biliyorsun Ali Lütfü. - Bırakın!
Lutfu, ya sabes qué hacer.
Ali Lütfü'nün yerine aramıza girmiş.
- Se disfrazó como Lutfus.
Peygamberin lütfü seninle olsun, Habib.
Puede el profeta sonreirle a usted, Habib.
Burası insanı dinçleştiriyor. Tüm bu güzellik, Tanrının bir lütfü.
Esto es tan placentero... toda esta magnificencia, este inesperado... regalo de Dios.
Tanrının bir lütfü olduğunu.
Que es un regalo de Dios.
Bu tanrının lütfü.
Su todos los Dioses se agracian.
Tanrının lütfü üzerinizde olsun!
¡ Dios los bendiga!
Tanrının lütfü üzerinizde olsun!
¡ Dios los bendiga a todos!
- Sorun değil. Tanrının lütfü üzerinizde olsun.
Que Dios te bendiga.
Bu tanrının bize bir lütfü. Paskalya hediyesi güzel bir şerit le isa aşkına kapandı!
Un precioso regalo de navidad, envuelto con un precioso lazo, hecho por el mismo Jesucristo en persona!
Bak şimdi, ben bütün hayatımı, ikiz kardeşimin, annemin deyimiyle... "... Tanrı'nın küçük insanlara bir lütfü... "
He vivido toda mi vida lidiando con el hecho de que mi hermano gemelo es "una de las personitas especiales de Dios".
O bana Tanrı'nın bir lütfü.
Ella es mi bendición.
Bu tanrının bir lütfü.
Es la gracia de Dios!
Ama onun yerine ufak tefek kaçakçılık çabalarım sayesinde fazla olmasa da sizlere Tanrı'nın lütfü olan bu ekmekten sunmak isterim.
Pero me las arreglaré para hacer un poco de contrabando de algunas cosas para... No hay mucho. Pero...
Tanrının bir lütfü müsünüz, Bay Porter yoksa, şeytanın oğlu mu?
¿ Es alguien enviado por Dios, Sr. Porter? ¿ O por el Diablo, y no debo confiar?
Tanrının bir lütfü müsünüz, Bay Porter yoksa, şeytanın oğlu mu?
¿ Sr. Porter, es usted una bendición enviada por Dios? ¿ O es una maldad en la que no podamos confiar?
Aynı lütfü bana da gösteremez misin?
¿ Me podría dar la misma gracia?
Elbette, güneşin hatalı lütfü.
Por supuesto, el tipo incorrecto de sol.
Tanrı'nın bir lütfü işte...
No siempre comprendemos a Dios.
Annem senin Tanrının bir lütfü olduğunu söylüyor.
Mi madre me dijo que usted es un regalo del cielo.
Yüce At'ın lütfü.
- Una bendición del Gran Semental.
- Tanrının lütfü olmalısınız.
Usted es una bendición. No, no.
O'nun lütfü vardır.
Tiene Su gracia.
Tanrı'nın para kazanmak için lütfü.
Es el concepto de Dios del dinero.
Allah'in lütfü ile, sürgün ettiginiz kisileri dinlemek zorunda kalacaksiniz. Amerika, asla güvende olmayacaksin ta ki güvenlik bizim için gerçeklik olana dek.
Por la gracia de Alá, glorioso y exultado sea él EE.UU. nunca estará a salvo hasta que la seguridad sea realidad para nosotros.
Allah'ın lütfü, eğer ona iyi bakar ve yedirirseniz bir yıl içinde bir çiçek gibi olur.
Por la gracia de Alá, si la tratas y alimentas bien en un año florecerá.
Kim olduğunu ve alın yazını bilmenin Tanrı'nın lütfü olduğunu söylerler.
Algunos dicen que es una bendición saber quién eres y qué estás destinado a hacer en la vida.
Bir araya geldiğimizde sanki tanrının lütfü bana akıyordu.
"Cuando nos conocimos". "Sentí como si Dios me empapara de bendiciones."
Biz onun lütfü ile kutsandık.
"Hemos sido bendecidos con su gracia."
Bu Tanrının bir lütfü, Akhil.
Por gracia de Dios, Akhil.
# Bu Tanrının lütfü #
Es la gracia de Dios
# Senin sevgin Tanrının bir lütfü #
Es la gracia de Dios Que tu amor es mío
# Senin sevgin Tanrının bir lütfü #
Es la gracia de Dios Que eres mia
Bu lütfü alırsan odadaki sıradan bir adamım.
Si quitas esa gracia... Soy un hombre en una habitación.
Evet, Tanrı'nın lütfü
Sí, es una bendición.
Yardımlarımın pek farkında olmuyorsun ama yardım etmesem bunun yokluğunu Tanrı'nın lütfü gibi hissedersin.
No lo notas, pero cuando ya no esté, lo harás, lo juro por Dios.