Macon Çeviri İspanyolca
167 parallel translation
Nereye? Macon Caddesi'nde The Shanty diye bir yer varmış.
- Hay un sitio que se llama The Shanty en Macon Street.
Bana kredi verir misin, Bay Macon?
¿ Me da crédito, Sr. Macon?
Macon Bçölge halkı Frank i kiraladı, sizleri değil.
La gente de Macon County lo contrató a Frank, no a ti.
Sens, Auxerre, Macon yolcuları yerlerinize!
¡ Pasajeros para Sens, Auxerre, Macon, ocupen sus asientos!
Memleketim Macon'da küçük bir çocukken çiftlikten kaçan domuzları ellerimle yakalaya yakalaya zorluklara alıştım.
De niño vivía yo en una granja al norte de Macon, de donde soy. Y agarraba a los cerdos y los tiraba, para matarlos.
Macon'dayken Bayan Idella diye birini tanıyordum.
Una vez conocí a una Srta. Idella. Por allá, en Macon.
Macon'daki zamanlarımı hatırlıyorum.
Me acuerdo de una vez, allá en Macon.
Biraz zaman geçirmek istedim. Macon, Georgia'da bir hostesle tanıştım.
Me han dicho que pasé un tiempo... con una recepcionista de restaurante, en Macon, Georgia.
Her zaman Georgia'daki Macon'a gitmek istemişimdir.
Siempre quise ver Macon, Georgia.
Macon, Georgia'ya gitseydik başımıza bunları hiçbiri gelmeyecekti.
Esto nunca habría pasado si hubiéramos ido a Macon, Georgia.
Georgia'da, küçük bir bir kentte doğdum.
Nací en Gordon, Georgia, a las afueras de Macon.
Hey biraz da Meykın'a verelim.
Démosle un poco a Macon.
Meykın ekstra beykınlı seviyor.
A Macon le gusta con tocino extra.
Bakın, Meykın beykını yakınmadan tıkınıyor.
A Macon sin duda le gusta el tocino.
- Gerçekten komik, Macon.
- Qué gracioso, Macon.
Değil mi, Macon?
¿ Verdad, Macon?
Hadi Macon'ın zincirlerini çözelim.
Desencadenemos a Macon.
- Kapa çeneni, Macon!
¡ Cállate, Macon!
Macon, hayır!
¡ Macon, no!
Hayır, o görüşünü dile getirdi. Öyleyse Macon, eğer daha iyi fikirlerin varsa, eminim onları duymaktan hoşlanacağım.
No, él tiene derecho a opinar así que Macon, si tienes una idea mejor, me encantaría escucharla.
Tamam Macon, hadi.
Muy bien, Macon, vamos.
Macon.
Macon.
Macon, Georgia.
De Macon, en Georgia.
Macon polis teşkilatı. Yardımcı olabilir miyim?
Policía de Macon, ¿ qué desea?
Josh Exley altı yaşında bir çocuk Roswell'de ortaya çıktığın dönemde, Macon, Georgia'da kaybolmuş.
Josh es un niño que desapareció de Macon, Georgia, cuando apareciste en Roswell.
- Macon'da hiç bulunmadım.
No he estado en Macon.
- Kafana darbe aldığında Macon'dan geldiğini söyledin.
Tras el golpe, dijiste que eras de allí.
Macon'dan gelen zengin genç deniz ineğine ne dersin?
¿ Qué te parece ese sirénido tan rico del club?
Zaten Bay Macon'la fiyatlar konusunda anlaşmıştık.
Ya las negociamos con el señor Macon.
Bay Macon başka bir bölüme kaydırıldı.
El señor Macon se fue a otra división.
Bay Macon. Tanıyor musun?
A un señor Macon. ¿ Lo conoces?
Macon...
Macon...
- Macon, Georgia
- Macon, Georgia.
Birkaç beyaz deli öldürmek isteseydim... Macon'da kalırdım.
Si hubiera querido matar blancos racistas, me habría quedado en Macon.
Geldiğim yer olan Macon'un... yakınında pamuk toplamak üzere...
Hay un campo a las afueras de Macon, de donde soy... y allí el ejército manda a sus prisioneros alemanes.
Sonra Macon'a, Georgia'ya gitmem gerekiyor.
Y a Macon, Georgia, por la mañana.
Belli olmaya başladığı zaman annemle babam beni Macon'daki Thelma teyzemlere gönderdiler.
Cuando empezó a notarse mis padres me enviaron a Macon con tía Thelma.
Senelik davul savaşı için onlar ta Macon Üniversitesinden geldiler...
El Dr. Lee. Vienen desde Macon para la batalla anual de tambores.
Sen de düşüneceksin ki, sen bana çıkma teklif ediyorsun. Evet, çok hoşuma giderdi diyeceksin. Çünkü biliyorum beraber çok iyi vakit geçireceğiz.
" Sí, Macon, me encantaría salir contigo porque sé que la pasaremos muy bien.
Maken, sanırım senden daha şimdiden çıkmayı kabul etmeyecek kadar çok hoşlanıyorum.
Macon, me gustas demasiado como para salir contigo.
Şimdi Bay Forester konuşacak.
Ahora hablará el Sr. Macon Forrester.
Hadi. Maken.
Vamos, Macon.
Hadi lütfen.
No. ¿ Por favor? Vamos, Macon.
Evet, sen ve Maken gibi.
Sí, como tú y Macon.
O garip değil, adı Maken ve belki sen birilerine dikkat etsen.
Mamá, no es un extraño. Su nombre es Macon. Quizás si le prestaras atención a alguien...
Hayır, hayır anne, Maken ile partiye gidebilirsin demiştin.
No. Me dijiste que podía ir a la fiesta de Año Nuevo con Macon... Mamá, ¡ por favor!
Hayır, amalar yok, yeni yıl partisi yok, Maken yok.
No hay "peros", no hay fiesta, no hay Macon.
Maken bu, mutlu yıllar.
Hora de Macon. Feliz Año Nuevo.
Hey adamımsın.
Hola, Macon, amigo. Hola.
Selam Maken.
Hola, Macon.
Ve sonra onlar da onu düşünür. Mesela, MT derki- -
" Macon, estás en problemas y es el primer día de clases.