English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ M ] / Maddie

Maddie Çeviri İspanyolca

1,204 parallel translation
Maddie'nin annesine merhaba diyeceğim. Bak ne diyeceğim?
- Voy a saludar a la madre de Maddie.
Maddie'den kurtulamazsın, değil mi?
Vamos. - Te puede llevar Maddie, ¿ verdad?
Şu, pahalı orospu arkadaşın Maddie değil mi?
¿ No es tu amiga Maddie, la puta cara?
En iyisi Maddie'nin sandalyesini tutayım Joanie.
Mejor que me dejes agarrar la silla de Maddie, Joanie.
İşleri planlıyor muydun Maddie?
¿ Apostabas para ambos lados, Maddie?
Biz şimdi... Sen Maddie'ye iyi haberi verirken... ben dışarıya çıkacağım.
¿ Vamos a tomar aire mientras Maddie se entera de la feliz noticia?
Joanie ve Maddie'ye!
Joanie y Maddie.
Bu senin gönderdiğin duvar kâğıdı Maddie.
Allí está el papel que enviaste, Maddie.
Acaba yeni patroniçelerin Maddie ve Joanie... bende yanlış bir izlenim uyandırmak için... amcık satışlarından payıma düşenden daha fazlasını yolluyor olmasınlar?
Me preguntaba si quizá tus nuevas jefas, Maddie y Joanie me están enviando más que la parte que me corresponde dándome la falsa impresión de cómo se venden sus vaginas.
Arkadaşım Maddie'yi... bir de bizimle çalışsın diye gönderdiğin Doris'i... ve bebek yüzlü, sevimli yabancı fahişeyi soruyorum. Dün gece sana gelmek için... Wolcott'ı orada bıraktığımda üçü de yaşıyordu.
Pregunto por mi amiga Maddie por Doris, a quien mandaste a trabajar con nosotros y la puta de afuera... tan bonita como una muñeca que, por lo que sé, cuando dejé a Wolcott allí anoche para venir a buscarte, seguían vivas.
Maddie'yi, Doris'i ve yabancı kızı sorun çıkarmak için aramıyorum. Wolcott onları öldürdüyse, gömüldüklerini görmek istiyorum.
Pregunto por Maddie y Doris y la chica de afuera no para crear un problema pero si Wolcott las mató, y hubiera restos, para enterrarlos.
Maddie'yle tanışana dek, erkeklerden korkmayan kız görmedim.
Nunca conocí a una chica que no temiera a los hombres antes de Maddie.
Arkadaşın Maddie'nin derdini biliyor musun? Yaşlanmak istemedi.
El problema de tu amiga Maddie, jovencita es que no quería envejecer.
Biz ortağız, değil mi Maddie?
Somos socias, ¿ no, Maddie?
Kafanı gazetenden kaldır Maddie.
Levanta la vista de la maldita revista, Maddie.
Maddie'nin, Dusty'nin mezarı başında, elinde çiçeklerle öyle dikildiğini görmek kalbimi parçaladı.
Me rompió el corazón ver a Maddie junto a la tumba de Dusty sujetando esa flor
Merhaba, Maddy!
Hola, Maddie.
Maddy! Seni kaybetmek istemiyoruz.
Maddie, no queremos perderte.
Merhaba, Maddy, bak, şu anda gerçekten de hiç iyi bir zaman değil.
Maddie, no es un buen...
Otis. Maddy'yi götürmüşler.
Otis, se llevaron a Maddie.
George ve Mattie Jackson.
George and Maddie Jackson.
Neşelen, Maddie.
Anímate, Maddie.
Maddie, neler oluyor?
¿ Maddie, qué estás haciendo?
Maddie, kuralları biliyorsun.
Maddie, ya conoces la reglas.
Maddie, ver şunları bana!
Maddie, dámelo.
Maddie,
¡ Maddie!
Maddie buraya geldiğinden beri tek kelime konuşmadı.
Maddie no ha dicho una palabra desde que llegó aquí.
Hey, Maddie, ne çiziyorsun bakalım?
Hola Maddie. ¿ Qué estás dibujando?
Biliyor musun, Maddie... ikimizin düşündüğünden çok daha fazla ortak noktası var.
Sabes, Maddie tú y yo tenemos mucho más en común de lo que piensas.
Sende şanslı olabilirsin, Maddie.
Tú también puedes serlo, Maddie.
Maddie sana bir kaç renkli kalem ve boyama kitabı getirdim, bir bak istersen.
Te traje unos crayones y un libro para colorear. Maddie, échales un vistazo.
Maddie
Maddie.
Maddie dinle, seni anlıyorum.
Mira Maddie, yo te comprendo.
Maddie, camları kırabilme gücün var. - ve onun ölüm şekli...
Maddie, tú tienes el poder de romper vidrios y la forma en que ella murió- -
Hım, Maddie Van Horn'un çocuk servisindeki kayıtlarına bir göz attım. ve bunu sana söylemekten nefret ediyorum ama cam kırma olayından daha da fazlası var.
Estuve espiando los documentos de Servicios Infantiles sobre Maddie Van Horn y siento decirte que hay más de una referencia sobre vidrios rotos.
Sanırım Maddie sadece sakar değil bir felaket makinesi.
No creo que Maddie sea propensa a los accidentes, pero sí a los desastres.
Ama iş Maddie'ye gelince olaya mahkeme karışıyor.
Pero creo que cuando se trata de Maddie, es necesario juzgar un poco más.
Sence kendi annesinin ölümünden Maddie mi sorumlu?
Entonces, crees que Maddie es responsable por la muerte de su propia madre.
Maddie, Clark geldiğinde o pire torbasıyla oynayabilirsin.
Maddie, puedes jugar con el perro cuando vuelva Clark.
Maddie, neden arabaya binmiyorsun?
Maddie ¿ por qué no entras al auto?
Maddie, iyi bir şekilde bakılabileceğin bir bakım evine seni geri götürüyorum.
Maddie, voy a llevarte de vuelta al refugio donde te pueden cuidar como corresponde.
Maddie, araban çık!
¡ Maddie, sal del auto!
Eyaletteki bütün polisler Maddie'yi arıyor.
Cada policía del estado está buscando a Maddie.
Anlamıyorum. Maddie'yi kim kaçırmak ister ki?
No puedo entender, ¿ quién querría secuestrar a Maddie?
Adamımızın adı Tyler McKnight, ve sanırım Maddie Van Horn'un uzun zamandır kayıp olan babası olabilir.
Su nombre es Tyler McKnight, y creo que puede ser el padre perdido de Maddie Van Horn.
Maddie doğmadan bir sene önce annesinin üniversitede sevgilisiymiş.
Fue novio de la madre de Maddie en el colegio una año antes de que ella naciera.
Öyleyse Maddie'nin gerçek babası.
Entonces realmente es el padre de Maddie.
O zaman Maddie Van Horn'un meteor güçleri babadan geliyor.
Lo que significa que los poderes del meteorito de Maddie Von Horn son de segunda generación.
Babası alıkonulduğundan, Maddie hayatı boyunca onu hiç tanımadı.
Entonces, Maddie nunca conoció a su padre porque estaba preso.
Maddie?
¿ Mari?
Maddie öldü mü yani?
¿ Y Maddie ahora está muerta?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]