Manda Çeviri İspanyolca
4,885 parallel translation
Sadece arama yaptığında veya mesaj gönderdiğinde.
Solo cuando llama o manda mensajes.
Biliyorsun, sonunda Yaşlı Köpek'i vurdular, şapşallar.
Ella manda a matar a los cachorros, tontos.
Patron olduğunu kanıtlamak için mi?
¿ Qué, sólo para probar que tú eres la que manda?
Patron kimmiş?
- ¿ Quién manda?
Onları Çin'e gönder.
manda a buscar comida china.
Babam sürüye ormanın içine girmelerini ve fırtınadan korunmak için bir yer bulmalarını emretmişti.
Mi padre ordenó que la manda buscara refugio de ¡ atormenta en el bosque.
Sürüye yetişmemiz gerekiyor.
Debemos regresar con la manda, ¿ sí?
Sürü buradan götür!
¡ Saca a la manda de aquí!
Bayım, eski kiliseye bir devriye gönderirseniz belki... Rob'u orayı yıkarken yakalarsınız. Emanet odasını, tüm kiliseyi.
Señor, si manda una patrulla a la iglesia, quizás logre atrapar Rob destrozando la sacristía y toda la iglesia.
Şeyhin şartı bu...
El Jeque manda.
Jane selam söyledi.
Jane te manda saludos.
Burada patronun kim olduğunu anladın mı?
¿ Entiendes quién manda aquí?
( küfür )
Me manda al la chingada!
İşini bitireceğim senin!
Voy manda al la chingada!
Eğer beş Amerikalıyı öldürüp, 50 yıl sır olarak saklamayı düşünüyorsan birilerini yollayıp hâlâ sır olarak kaldığından emin olursun.
Si estás pensando en matar a cinco estadounidenses para mantener un secreto enterrado por 50 años, manda a alguien que se asegure de que aún hay un secreto que mantener.
Sana sevgilerini iletti.
Te manda cariños.
Ekim 1941'deki... bir bombardımanda anlamsız bir şekilde öldüler.
Murieron sin sentido durante un bombardeo en octubre de 1941.
Hepsi, Ağustos'taki... bombardımanda ölmüştü.
Todas habían muerto en los bombardeos de agosto.
Buraya hemen adli tıbı yollayın.
Manda una unidad forense.
Insanlar bize demolarini yolluyorlar..
La gente nos manda sus demos.
Düğme sizi on saniye geriye her gönderdiğinde tekrar şarj olması da on saniye sürüyor.
¡ Desde luego que no! Cada vez que el botón te manda atrás diez segundos, tarda diez segundos en recargarse.
- Nresi burası Jenna'nın kızları mutlu ettiği yer
Janice manda aquí a las chicas con las que no está satisfecha antes de arreglarles una cita.
Allah nereye gönderirse orada ona hizmet etmek.
Sirvo a Alá allá donde me manda.
Ne de olsa, bu günlerde elimiz mahkum ve hiç değilse, içimizden biri iyi bir iş yöneticisi. Öyle değil mi, Toby? Haydi çabuk!
Pero, la necesidad manda estos días... y al menos uno tiene buena cabeza para los negocios, ¿ o no la tengo, Toby? Lleva al capitán a su habitación.
Gerçekten öyle düşünüyorum. Bir tane ve 1 tanesi tamir edilirken giymek için bir tane ekstra olması yeterli.
Puede tener una y otra extra para cuando manda la otra a arreglar....
Ve karşınızda Orange County Beyaz Yaka Hapishane Sistemi'nin Gerçek Asyalı Ev Kadınları.
Son la pandilla que manda en este infierno cuatro estrellas, y las Verdaderas Amas de Casa Asiáticas de la Cárcel del Sistema de Prisiones de Cuello Blanco del Condado Orange.
Ve fotoğraflarını gönderdi.
Y me manda una foto.
- Selam, Geoffrey! - Babamın selamı var.
- Papá te manda saludos.
Ya başkasını yollamazsa?
¿ Y si no manda a nadie más?
Ona kimin patron olduğunu göster!
¡ Que sepa quién manda!
Sonra Chaudron'un yaptığı kusursuz kopyaları satıp 1.8 milyon dolar kazandı.
MANDA LAS FALSIFICACIONES PERFECTAS DE CHAUDRON Y REÚNE 1. 8 MILLONES DE DÓLARES.
Kartalını her gece Duvar'ın üzerine çıkar.
Manda tu águila a volar por encima del Muro todas las noches.
Bir de ; Lillehammer köpek dayanışmasından selamlar.
Y la Sociedad Canina de Lillehammer te manda saludos.
Her öpücüğün bir anlamı vardır.
Cada beso manda un mensaje.
- Amma da adamsın!
¡ Manda cojones! Por favor, no empecemos...
Bu gece bir atlı gönderin, sabaha dönmüş olur.
Manda a un jinete esta noche y estará de regreso por la mañana.
Bize birkaç virüssüz insan verecektin sadece. Bencil olduğumu mu düşünüyorsun?
Manda unos pocos de preselecionados que respiren por aquí.
Adalet Bakanlığı tarafından görevlendirildim. Ve noterden elden teslim için çağırıldım.
Me manda el Ministerio de Justicia y tengo una citación notarial para entregarle en mano.
Bir arkadaşım bana kasetlerini gönderiyor.
Tengo un amigo que me manda las cintas.
Bugün insanlar hükümete gösterdi ki... Hakikat gücün halkta olmasıdır.
el pueblo le ha mostrado al gobierno que..... de veras el pueblo manda!
Ve efendiler yalvarmaz, onlar emir verir.
manda.
Bunu her gece çocuklarını yatağa aç gönderen o kadına neden demiyorsun?
¿ Por qué no le dices esto a esa mujer que manda a sus hijos a la cama hambrientos?
Yöneticiler halktır.
El pueblo es quien manda.
Yıllık bütçesi 100 milyon sterlin olan bir departmanın başında durduktan sonra,... geriye dönüş gibi görünebilir ama ihtiyaçlar karşılanmalı.
Supongo que después de dirigir un departamento entero con un presupuesto anual de 100 millones de libras, podría considerarse en cierto modo un paso atrás, pero la necesidad manda.
Patronun kim olduğunu ona gösterdin, değil mi?
Bueno, le mostraste quién manda.
Kardeş Billy, yaşamınız boyunca Rachel ile evlilik bağı kurmayı, onu İsa'nın emrettiği gibi sevmeyi... arzu ediyor musun?
Hermano Billy, deseas estar unido en matrimonio con Rachel, para amarla como Cristo manda... ¿ Así hasta que la muerte los separe?
"Telgraf" Londra, Phil'e çekilen faks.
"manda un telegrama," a Londres, mandale un fax a Phil.
Burada patron benim.
¡ Quien manda acá soy yo!
- Mesaj yolla.
Manda un mensaje de texto.
Ayrıca, onun da selamı var.
También le manda saludos.
Gönül ferman dinlemez, değil mi?
No se manda en el corazón, ¿ cierto?