Marseille Çeviri İspanyolca
52 parallel translation
"Teşekkürlerimizle. Banque du Midi et de Marseille"
"Banco de Marsella".
Düşündüm de eğer elimizi çabuk tutarsak belki Marseille'ye kayıt olabiliriz.
conseguir un contrato en Marsella.
Bizi oyaladı. - Lola haklı. Marseille iyi olur.
Calla estúpido, ella tiene razón Marsella es buena salida.
Tek şansım Marseille'de bir anlaşma yapmak..
Mi única salvación es trabajar en Marsielle.
- Marseille'e kayıt olduk. - Sizin adınıza sevindim.
Y nos han contratado en Marsella.
Son çipimle Marseille'ya bile gidemiyordum.
Con mi última ficha, ¡ ya ni a Marsella llegaba!
Gelen Marseille otobüsü mü?
¿ Es el autobús de Marsella el que ha parado?
Orada kimse yoktu, ama nerede olduğunuzu biliyordum.
No había nadie. ¿ Dónde estaba usted, Marseille?
Marseille-Marignane yolcularından Bayan Melancholy Mau lütfen anışmaya gelin.
Señora Melancolie Mound, pasajera procedente de Marsella, preséntese en la oficina de información.
Sana Marseille'in bu tarafındaki en iyi maldan bedava vereceğim.
Te daré gratis algo de lo mejor.
Lupus, Marseille'deki kardeşimin köpeği.
Lupus, el perro de mi hermano de Marsella. Le pegaste porque mordía.
Marseille!
¡ Marsella!
Bu yediğim en lezzetli Marsiyla somonuydu.
Mm, fue el salmón Marseille mas sabroso que he probado.
3 gün içinde Marseille bankası soyulacak.
¡ Dentro de 3 días será un banco de Marsella!
Pisliklerin Marseille'yayı gezmeye zamanları yok!
Los "Ottos" no tendrán tiempo para conocer Marsella.
Marseille'da eğri kaportaları düzelten tek kişi Kruger'dir.
Kruger es el único que los fabrica en Marsella.
Bir saat içinde, Marseille'de, Japon Savunma Bakanı
En menos de una hora, en la vieja Marsella, daremos la bienvenida al Secretario de Defensa de Japon
Menzil : 880 km. Paris-Marseille önde 2 airbag, 2 tane arkada, 4 tane yanlarda.
Autonomia : 880 km. Paris-Marsella 2 airbags frontales, 2 traseros, 4 laterales.
Marseille'yı fazla görmek istemiyor.
El no va a ver mucho de Marsella.
Marseille'da sıradan bir gün.
- Un dia normal en Marsella
Emilien, Marseille-Polis.
Emilien, Policia de Marsella.
Marseille Polisi!
¡ Policia de Marsella!
Bilbao'dan, Marseille'den bile daha kötü.
Peor que Bilbao, peor que Marsella.
" "Hadi bakalım, aptallar!" " Bu plaka değil.
"Dale Olympic Marseille". Eso no es una matrícula, es un e-mail.
Marsilya'dan bir telefonunuz var.
Han llamado de Marseille.
Marseille, Sabah 4.00
Marsella, 4 : 00 madrugada
"Republique caddesi Marsilya sokak no 30."
Rue de Marseille 30, en République.
Saint-Etienne Marseille'i 3-0 yendi.
Saint-Etienne vence a Marseille 3-0.
Mülakat için iki günlüğüne Marseille'ya gidecek. Yerine kimse yok.
Ella va a Marsella por 2 días para el oral... y no tengo a nadie que la reemplace.
Marseille'den ancak yarın dönebilirim diyecektim.
* Mañana regreso desde Marsella
Marseille i görmek istiyorum!
Me gustaría ver a Marsella!
21 Etienne Marseille, 75001, Paris.
21 Etienne Marsella, 75001, París. Madamme Plazinsky.
Marseille'deki dayım Tony'e gönderdiler.
Me mandaron a Marsella, con mi tío Tony
Fransız Savon de Marseille
El jabón francés Savon, de Marsella.
- Hayır, Marseille oynuyor.
- No, juega el Marsella.
Claude François'yı Marseille'den getiren uçak az önce indi.
El avión que trae a Claude Francois de Marsella acaba de aterrizar.
- İlk konderi Marseille'de yapmalıyım.
Le debo a Marsella el primer concierto.
Yeni kız arkadaşım Marsilyalı.
Mi nueva novia es de Marseille.
Marsilyalı.
Ella es de Marseille.
Hayır, Marseille'de dedem eskiden beni balık tutmaya götürürdü.
No, en Marsella, mi abuelo me llevaba a pescar.
Burada Marseille'dan New York'a uçak bileti var, oğlun Nico için.
Aquí tienes un billete de avión de Marsella a Nueva York, para tu hijo, Nico.
Orijinal bir 1895 yapımı Armand Marseille Rüya Bebeği.
Un auténtico Armand Marseille de 1895. Bebé soñado.
Anita, son sürat, arabayla geri dönmeye başladı. Benim ise, uçakla Paris'e dönmem gerekiyordu.
Por la noche cogí un avión de Marseille a París
Ve renkli TV'nin zirvesi Marseille... evrenin engin karmaşasını doğruca oturma odanıza getiriyor.
Y el TV a color Cenit Marsella... trae las profundas complicaciones del universo directo a su sala de estar.
Abwehr'e bağlıydı. Abwehr'e bağlıydı. Marseille'de.
Era parte de la Abwehr en Marsella.
Ve son olarak, Bay Barrès, Marsilya Şehir Konsey temcilcisi.
Y por último, el Sr. Barrès, representante del ayuntamiento de Marseille.
Marseille'den beri araba sürüyorum.
Te he traído desde Marsella.
Marseille!
¡ Marseille!
Marseille...
Marseille...
Marseille'nin öteki tarafında bir iş görüşmesine gideceğim.
¿ Tú estás bien? Sí, bien.
O gece, Anita ile birlikte Marsilya'ya uçtuk.
Conducí toda la noche para ir a Marseille.