Marta Çeviri İspanyolca
1,529 parallel translation
- Tabiki ben senin yüzbaşınım tabiki kızdım.
¡ Soy tu teniente, claro que estoy encabronada! Marta.
- Hadi Marta bundan bahsetmiyorum neden bahsettiğimi biliyorsun...
Quiero hablar de... Ya sabes de que quiero hablar. Nosotros.
- Marta yapamazsın, teğmen yapama...
Marta, no puedes... Teniente.
- Ama bak... O aslında iyi... - Marta...
Mira, sólo dejame quedarme con la foto que salí muy bien.
- Yüzbaşı Marta, ben Wasburn.
Con la teniente Robbins, en Washington.
- Yüzbaşı...
Marta, encontramos...
- Şu anda seni duyamıyorum. - Kapa Çeneni Marta!
No voy a escucharte en este mom...
- Neden?
Marta...
- Marta da kim?
- ¿ Quién es Marta?
Eşcinsel, değil mi?
¿ Es Arturo o Marta?
Çünkü, Lazarus ölünce Martha ile Mary, cesedinin üzerinde ağlamıştı.
Cuando murio Lazaro, Marta y Maria lloraron sobre su cadaver.
- İyi akşamlar - Merhaba Marta.
- Buenas noches.
Bir ağaç sansarı.
Un marta.
Martha, Ramón'un saçını kesiver!
Cómo transpirás, Marta, cortale el pelo a Ramón
Mata Majerska.
Marta Mayeska.
Burada kadınlar yatakhanesi var.
Jurisdicción de Marta.
- Nasılsın, Marty?
¿ Qué tal, Marta? Hola, Henry.
Günaydın, Marta.
Buen día, Marta.
Marta Venturi, yeni stajyerim.
Marta Venturi, mi nueva becaria
- Bu hanım Marta Venturi, benim yardımcım.
La señorita es Marta Venturi, mi ayudante
üniversiteleri geri almaya çalışıyor... Sorun ne?
La provocación que el Partido Comunista ha organizado... porque se está sustituyendo dentro las universidades a la policía ¿ Que pasa? Marta
Marta, değil mi? Marta Umberto'yu sevmiyor, anlaşılan terk de edemiyor.
Pero han venido para dar una lección al movimiento, y se han vuelto para casa totalmente derrotados Mira, ella no ama a Humberto Pero no tiene el valor de cortar.
Hayır hayır, öyle değil, çünkü Marta'nın kadın olarak derdi çok.
¡ No, para nada! Porque es Marta quién se la juega Como una mujer.
Ondan hoşlanmasını anlayabiliriyorum, onu ben de sikmek isterdim.
Entiendo que a Marta le guste un tío como Umberto
- Peki ya Marta ne hissediyor?
- ¿ Y Marta, como crees que está?
- Peki ya Marta?
- ¿ Marta?
Michael Bluth, abisinin kız arkadaşı olan İspanyol pembe dizisi starı Marta'ya delicesine aşıktı.
Michael Bluth estaba enamorado de Marta, la novia de su hermano... una actriz de telenovela de habla hispana.
Ne yazık ki "hermano" nun İspanyolca'da erkek kardeş demek olduğunu çok geç keşfetti. Ve Marta'nın da aslında hoşlandığı kişi kendisiydi.
Lamentablemente, descubrió demasiado tarde... que "hermano'; en español, equivale a" brother " en inglés... y que él era la persona en la que Marta estaba interesada.
Marta ile şu Hermano denen adam hakkında bir şeyler duymayı bekliyorum.
Quiero saber sobre Marta y ese tal Hermano.
- Marta'lara gidiyorum.
- Iré a casa de Marta.
Michael, Marta'yla önceki geceki yanlış anlaşılmayı konuşmak için evine gitti.
Entonces, Michael fue a hablar con Marta... sobre el malentendido de la noche anterior.
Marta, tanıştığımız ilk günden beri senden hoşlanıyorum.
Me interesas desde la primera vez que te vi.
- Hey, Gob. Marta aradı mı?
- Hola, Gob. ¿ Llamó Marta?
Michael açma sakın, Marta olabilir!
No atiendas. Podría ser Marta.
Marta ile birlikte değil misin artık?
¿ Ya no sales con Marta?
Marta'nın beni aldattığı kardeş sen değilsin.
No eres el hermano con quien Marta me estuvo engañando.
- Sanırım Marta'nın pembe dizisinin setine doğru gitti.
Creo que va al set de la novela de Marta. - ¿ Qué? - Escucha esto.
Hey, sen. Marta'nın abisi Tio'yu oynayan aktör sen misin söyle bana.
Me dijeron que haces el papel de Tío, el hermano de Marta.
Senden bahsetmiyorum, anne. Marta'dan bahsediyorum.
No me refería a ti, mamá, sino a Marta.
Marta, Michael'dan hoşlanıyor.
A Marta le interesa Michael.
Marta'yla birlikte olmak için çözmem gereken sorunlar sürekli artıyor.
Ya son varias las cosas que debo arreglar con Marta.
Duruşmanın son 10 dakikası kaldığı söylenen Marta, beklemekten sıkılmıştı.
- Mientras tanto, Marta... a quien le habían dicho que la audiencia duraría 10 minutos, se cansó de esperar.
Marta ile bozmuştun.
- ¿ Por qué? Lo hiciste con Marta.
Aslında Michael, Gob'un ilişkisini gözden geçirdiği sıralarda Marta'ya abayı yakmıştı.
De hecho, Michael se había enamorado de Marta... cuando Gob titubeó en su relación con ella.
Gob'la Marta'ya.
A Gob y a Marta.
Ve Marta, bir erkekte aradığı her şeyin Gob'da değil Michael'da olduğunu farketti.
Yasí, Marta descubrió que era Michael, y no Gob... quien tenía todo lo que ella buscaba en un hombre.
Marta beni aldatıyor.
Marta me es infiel.
- Yüzbaşı!
Marta...
- Marta nerede?
¿ Dónde está Marta?
- Marta.
¡ Oigan!
Hepinizi seviyorum, Marta.
Los quiero a todos, Marta.