Matematik Çeviri İspanyolca
3,899 parallel translation
Tanrım, matematik öğretmenin seni taciz mi etti yoksa?
Dios, ¿ no fuiste abusado por tu profesor de matemáticas? ¿ O sí?
Gizem çözülüyor Matematik, Fen, Tarih ile
# # Matemáticas, Ciencia, Historia, desvelando el misterio #
Kendi ölümünü düzenlemiş kaçık bir de Matematik'e geç kalamaz.
El rarito que fingió su propia muerte no puede llegar también tarde a matemáticas.
Matematik öğretmeni.
Matemáticas.
Babam beni 16 yaşıma kadar matematik kitabıyla dövdü.
Mi padre me pegaba con un libro de matemáticas hasta que tuve 16 años.
Matematik? Dilbilgisi? Kavga etsen, kazanan kim olurdu?
¿ Ortografía? Si tuvieras una pelea, ¿ quién ganaría?
Gizem çözülüyor Matematik, Fen, Tarih ile
# Matemáticas, Ciencia, Historia, desvelando el misterio #
Benji'nin matematik bilgisi oldukça gelişmiş.
¿ Sabes? , muchos de los cálculos de Benji eran muy sofisticados.
Onlara fen ve matematik dersi veriyorum.
Les doy ciencia y matemáticas.
Gizem çözülüyor Matematik, Fen, Tarih ile Başladı hepsi Büyük Patlama ile
Traducidos por : pervgndrqer @ TheSubFactory
Bizim stratejimiz matematik.
La estrategia es matemática.
7'de matematik dersi var.
Tiene matemáticas a las siete.
Doğru ya, matematik yarışmalarına girerdin.
Muy bien, eras un atleta de las matemáticas.
Hayır, matematik olimpiyatlarına.
No, no era atleta de matemáticas. Estuve en una olimpiada matemática junior.
- Bu iş, matematik işi.
- Es matemática. - ¿ Matemática?
- Matematik mi? Sen bizi tutarsın, biz de fidye pazarlığı yaptıktan sonra parayı izi sürülemeyecek bir hesaptan gönderir ve kaçırılan kişiyi sağ salim evine getiririz.
Nos contratas, negociamos el rescate hacemos un pago sin rastro, traemos a la víctima sana y salva.
- Yaklaşık 3,14 olan matematik sabiti.
Es una constante matemática que es aproximadamente igual a... - Tres punto uno cuatro.
Bunu, Danimarkalıların ülke ekonomisini onlara emanet etmek istememesinin açık bir işareti olarak görüyorum. Zaten birçok defa şahit olduk ki, okuldayken matematik derslerine pek kulak vermemişler.
Los daneses quieren conocer su política económica... pero su matemáticas no suma.
Ona matematik çalıştırman gerekiyordu!
¡ Se supone que la ayudarías en matemáticas!
Jake mi matematik çalıştıracak?
¿ Jake ayudando en matemáticas?
Lisedeki takım kaptanı. Ya da matematik öğretmeni.
El quarterback del instituto...
Matematik ödevim var.
Tengo deberes de cálculo. Yo...
Şey, matematik gerçek hayatta değersizdir.
Bueno, las matemáticas son inútiles en la vida real.
Matematik çok önemlidir, özellikle de genç kızlar için.
Las matemáticas son muy importantes, especialmente para las mujeres jóvenes. Sigue estudiando.
- Tarih, İtalyanca ve Matematik.
- Historia e Italiano y Matemáticas.
Nazca Çizgileri'nin ; Nazca insanları tarafından, Dünya dışından gelenlere tanık olunduktan sonra, ileri teknoloji ve komplike matematik bilgisi kullanılarak yapıldığı devrimsel düşüncelerini, kitabının içerisinde tanıtmıştır.
En él, presenta la idea revolucionaria de que las Líneas de Nazca fueron creadas por el pueblo Nazca después de ver a los extraterrestres usando tecnología avanzada y un sofisticado conocimiento de las matemáticas.
1972 yılında, kozmolog Carl Sagan ; eğer evrende Dünya dışı bir zeka varsa, onlarla matematik aracılığı ile temas kurulabileceğini belirtti.
En 1972, el cosmólogo Carl Sagan afirmó que si una inteligencia extraterrestre existe en el universo, los medios de contacto serían las matemáticas.
Dünya dışından gelen varlıkların, temel matematik ve geometriyi ; bizlerle iletişim kurabilmek için kullanmış olması mümkün mü?
¿ Es posible que seres de otro mundo hayan estado utilizando matemáticas básicas y geometría en un esfuerzo por comunicarse con nosotros?
Öyle mi? Max çok sevinmedi ama sonradan matematik öğretmeniyle baloyu terk ettiğini öğrenmekten iyidir.
A Max no le hace demasiada ilusión, pero es mejor que averiguar después que se marchó con su profesor de mates
Kimsenin bedava matematik istememesi ne kötü.
Qué lástima que nadie necesita matemática gratis.
Eminim matematik hesabını yapabilirsin.
Bueno, seguro que puede sacar las cuentas.
Okuldaki herkes dört tane üniversitenin şarkı yarışmasını izlemek için matematik ve ingilizce dersinden çıkıp spor salonuna gitti.
Todos en la escuela salieron de Matemáticas e Inglés para ir al gimnasio a ver cuatro grupos universitarios cantando a capela.
Adı Connor ve matematik dersine birlikte giriyoruz.
Se llama Connor, tenemos clase de matemáticas juntos.
- Basit bir matematik işlemi, Piers.
Simples matemáticas, Piers.
Benim de sana bir matematik sorum var.
Tengo una ecuación matemática para usted.
- Konusu matematik. - Aynen.
- Es de matemáticas.
Biliyorum ne matematik!
¡ Sé contar!
Gizem çözülüyor Matematik, Fen, Tarih ile Başladı hepsi Büyük Patlama ile
Traducidos por : fersnake @ TheSubFactory
Matematik dersindeymişiz gibi.
Es como la clase de álgebra de nuevo.
Senin için matematik yapmak gerekir?
¿ Debo explicárselo?
- Bugün matematik sınavın yok muydu? - Evet var.
- ¿ Hiciste el examen de matemáticas?
Benim eski matematik öğretmenim. Ben ayarladım.
Ella era mi antigua profesora de matemáticas.
- Dur tahmin edeyim, matematik takımı?
- Déjame adivinar. ¿ Matemáticas?
- Bir de matematik.
Y matemáticas.
Öğrenci aktiviteleri için hiç zamanım olmadı benim. Tamam, matematik takımındaydım.
Nunca tenia tiempo para actividades estudiantiles.
Gittiğimi söylediğim bütün o matematik kampları?
¿ Todos estos campamentos de matemáticas a los que te decía que iba?
Matematik kampı ne onu bile bilmiyorum!
Nunca he sabido lo que es un campamento de matemáticas.
Sınavlarım çok iyiydi, matematik ve fen bilimlerinde başarılıydım sonra Profesör McAlary tıp hazırlığına gitmemi önerdi.
Siempre hacía bien los exámenes, era bueno en matemáticas y ciencia. Por lo que el Profesor McAlary me sugirió que ingresara en medicina.
Eğer matematik karışık gibi görünüyorsa, karışık olduğu içindir.
Si las fórmulas te parecen complicadas, es porque lo son.
Bir matematik dersiydi.
Fue más que una clase de matemáticas.
Gizem çözülüyor Matematik, Fen, Tarih ile
Traducidos por : c.oper @ TheSubFactory