Maurice Çeviri İspanyolca
2,190 parallel translation
Maurice?
¿ Mamá? ¿ Maurice?
- Tanrım, Maurice'in annesi için dualarımızı kabul et.
* where someone has to die Señor. Te pedimos que oigas nuestra plegaria por la madre de Maurice Williams.
Bu mücadelede ona yardım et, Tanrım aynı zamanda arkadaşımız Maurice için de yanımızda ol.
Ayudala a pelear esta vez también. Señor Y mientras estás en eso,
Maurice Webster adında bir uyuşturucu satıcısı.
Un narcotraficante llamado Maurice Webster.
Şimdi, benim kaynağım Maurice'in büyük bir oyuncu olduğunu söylüyor.
Mis fuentes dicen que Maurice es un jugador importante.
İsmi Maurice Webster.
Se llama Maurice Webster.
Maurice, ama o satıcı değil.
Maurice. Pero no es un traficante, es un amigo.
Üç saksı bitki için Maurice Webster'in evine el koymanı anlıyorum.
Supe que confiscará la casa de Maurice Webster por tres plantitas.
Söylentiye göre Maurice Webster'ı devirmek, cinayet duruşmasında davaya bir galibiyet kazandırdı.
Rumorean que el arresto de Maurice Webster le dio a la fiscalía... - un triunfo en un juicio por homicidio.
Sorun değil, Maurice.
- Está bien, Maurice.
- Maurice!
- ¡ Maurice! - ¿ Michelle?
Adım Maurice Burns, Valley yiyecek şirketinden geliyorum.
Maurice Burns, soy del Servicio de Comidas Valle.
Maurice sen misin?
¿ Es Maurice?
Evet, evet, ben hala Maurice.
Sí, sí, sigue siendo Maurice.
Bilmiyorum, Maurice.
No lo sé, Maurice.
Merhaba, ben Maurice Burns. Valley yiyecek şirketinden geliyorum.
Hola, soy Maurice Burns, del Servicio de Comidas del Valle.
Maurice hazır buradayken şu su damacanasını...
Hola, ¿ podrías instalar ese botellón, Maurice,
Evet, Maurice, ortağım, ve ben onunla bu sayede tanıştım--tanıştık.
Sí, Maurice, mi socio. Y yo... la conocemos...
Maurice sayesinde. İyi bir adamdır aslında.
Pero él es buen tipo.
Maurice?
¿ Maurice?
Ben Maurice.
Yo soy Maurice.
Şey, Maurice, ben de buna çok memnun olurdum.
Pues, Maurice, eso me gustaría mucho... a mí también.
Diğerleri gibi değildi.
Maurice era bueno, no era como los demás.
Maurice, tıpkı diğer yavşaklar gibi şerefsiz bir İngiliz burjuvasıydı.
Maurice era un inglés maldito igual que el resto.
Bütün bunlar, arkadaşım Maurice'in evime gelmesiyle başladı.
Todo esto empezó porque mi amigo Maurice fue a mi casa.
İki gün önce, Maurice bana geldi.
Hace dos días, Maurice fue a mi casa.
Maurice'in silahı ondaydı.
Tenía el arma de Maurice en la mano.
Sanırım ben hala Maurice Moss'um.
Y supongo que yo todavía soy Maurice Moss.
Hayır. Öyle silkeleme, Maurice.
No lo sacudas así, Maurice.
Kızı gerçekten yetiştirmek istiyorum, Maurice.
Realmente quiero educar a la muchacha, Maurice.
Pekala, Maurice.
Bien, Maurice.
- Tanrım, Maurice.
- Dios, Maurice.
Ben Maurice.
Soy Maurice.
Maurice.
Maurice.
- Maurice.
- Maurice.
Maurice Russell.
Maurice Russell.
Şimdi ölemezsin, Maurice.
No puedes morirte aún, Maurice.
- Maurice, çok üzüldüm.
- Maurice, lo siento tanto.
Hepsinin değişmesi gerekiyor, Maurice.
Tenemos que cambiar todo, Maurice.
Lütfen, Maurice. Sen kadınlara karşı ilgilisindir, bütün kadınlara.
Te encantan las mujeres, todas y eres ingenioso.
Sevenlerin olmuştu, Maurice.
A pesar de todo, has sido amado, Maurice.
Maurice, teşekkür ederim.
Maurice, gracias.
- Görüyorsun ya, Maurice. Çağı takip ediyorum.
- Ves, Maurice, estoy actualizado.
Beni biraz yelle, Maurice. Son nefesimi vermeden.
Abanícame, Maurice, antes que expire.
İyi misin, Maurice?
¿ Te encuentras bien, Maurice?
Maurice, hiç mi öğrenemeyeceksin?
Jesús, Maurice, ¿ nunca aprendes?
- Hep mi damlatıyorsun, Maurice?
- Siempre estás goteando, Maurice.
Er Maurice Williams.
El soldado Maurice Williams.
Annesi kadar, onun da sana ihtiyacı var.
Ayuda a nuestro amigo Maurice El te necesita, tanto como ella.
Bir şeyi yokmuş, Maurice.
¡ Él está bien, Maurice!
Maurice iyi biriydi.
Es todo.