Maymunlar Çeviri İspanyolca
1,840 parallel translation
Sen, ben ve maymunlar?
¿ Tú, yo y los monos?
Beyin hasarı, maymunların ölü beyin hücreleri sayılarak saptanmıştı : hem esrara maruz kalmış olanların, hem de maruz kalmamış olanların.
Esto se comparaba entre quienes habían consumido y no.
Maymunları boğdular.
Sofocaron a los monos
Yani bütün yaptıkları maymunları boğmak, sonra bütün o ölü beyin hücrelerini göstermek ve bunları da esrarın beyin hücrelerini öldürdüğünü söyleyerek ilişkilendirmekti.
Entonces lo que hicieron fue sofocar a los monos. Contar las células muertas y asociarlo con uso de cannabis.
Oh, medya maymunları ve beleşçi esrarkeşler seni plastik pandomim gösterisine davet edicekler.
Los monos de los medios y los adictos a la prensa te invitarán a su pantomima plástica.
Erkek maymunlar, mümkün olduğu kadar çok eşle üremek eğilimindedirler. Dişi maymunlar, korunma amacıyla erkeği kullanmak için sahiplenir.
Los simios masculinos son conducidos a reproducirse con tantas parejas como sea posible y los femeninos usan cualquier medio para poseer el macho como protector.
Maymunlar gibi etrafta zıplıyorlardı.
Saltaban como simios.
Maymunları inceleyen Jane Goodall gibi onların birbirleriyle etkileşimlerinin plansız ve şaşırtıcı olduğunu gördüm.
Como Jane Goodall observando a los simios, inicialmente vi sus interacciones como confusas e inestructuradas.
Ayı çok sesli horluyormuş, kaplumbağanın uzaylı olduğuna eminmiş ve tüm maymunlar, "parmağımı çek" oynamak istiyormuş.
El oso ronca muy fuerte, está casi seguro de que la tortuga es extraterrestre y el mono sólo quiere jugar a "jala mi dedo".
Maymunlar Cehennemi'nde konuşamayan bir insan olmayı mı, yoksa dünyadaki konuşabilen tek maymun olmayı mı?
Estar en el Planeta de los Simios,... siendo humano pero sin poder hablar, O ser el primer mono de la tierra que hable como los hombres,... pero siendo un mono? - ¿ Y yo sé que soy un mono?
Sonra görüşürüz. Sizi maymunlar!
Veré a los dos primates más tarde.
Sıradaki haber, "Maymunlar araba kullanabilir mi?".
A continuación, ¿ pueden los monos conducir? Lo descubriremos.
Maymunlarını tanıyan adamlara bayılırım.
Un Bonobo. Me encantan los hombres que saben de monos.
- Nasıl gidiyor, maymunlar?
- ¿ Qué hay, monitos?
Deney maymunlarından birisi muz kabuğuna basıp boynunu kırdı.
Fue un compromiso. Perdí.
Maymunlar. Orada bu sınavı geçen maymunlar var.
- Hasta los monos pasan este test.
Kendilerini herkesten üstün gören o maymunların sakalına işerim.
Que se vayan al diablo esos monos presumidos.
Yelken direklerini bağlayın sizi beceriksiz maymunlar.
¡ Alcen las berlingas, monos de cubierta tarados!
Maymunlar da bizim gibi.
- Los monos son como usted y yo.
Güneydoğu Asya'da maymunları nasıl yakaladıklarını bilir misin?
¿ Sabes cómo atrapan monos en el sudeste de Asia?
Hayır, Güneydoğu Asya'da maymunları nasıl yakaladıklarını bilmem.
No, no sé cómo atrapan monos en el sudeste de Asia.
Edgar Allan Poe canlı maymunları, South Street'in pis iskelesine demirlemiş eski bir yelkenliden kurtarıyor.
Edgar Allan Poe, liberando monos de cajas en una goleta en los muelles resbalosos de la calle South.
Oh, maymunlar mı?
Los changos no.
Sirk maymunları.
Gente de circo.
Lanet olası pis maymunlar.
Monos sucios.
Uyuyan Maymunlar.
Las Marmotas Dormidas.
Haydi. Biz Uyuyan Maymunlarız!
Vamos, somos las Marmotas Durmientes.
Mesela, maymunların kafesine bir timsah atıyoruz, ve maymunların bununla nasıl başa çıktıklarını görüyoruz.
¿ Cómo si metiese un cocodrilo en una jaula de monos, para ver como se comportan?
Bilirsin, maymunlar pahalı hayvanlardır.
Vera, los monos son caros.
Maymunları boşver!
Olvídate de los monos.
Siktir et maymunları!
¡ Que se joda el mono!
Maymunlar hiçbirşey...
El mono no es nada.
Sadece maymunların nelerden oluştuklarını düşün?
Solo piensa de que está hecho el mono.
Bütün bu maymunlar, hepsi birbirinin benzeri.
Todos estos monos, son parientes.
Maymunlar altı.
Los monos son seis.
- Ben ve maymunlarım hariç.
- Excepto yo y mi mono.
Duydun mu Trish? Maymunlar.
¿ Escuchas eso, Trish?
Eğlenceli olacak. Ve nesli tükenen demirhindi maymunlarını koruyacaksın.
Será divertido, y podrás ayudar a salvar a los monos en peligro.
Aslına bakarsan, bu gelişmemiş maymunlar için bir şeyler hissediyorum.
La verdad, me siento afectado por esos monos idiotas.
Maymunlar, köpekler, kurbağalar...
Monos, perros, ranas...
- Maymunlar lezzetli olduğundan mı?
- ¿ Porque quieren adorar al dios mono?
Dağların tepesindeki sıcak sularda yaşıyordu maymunlar.
Viven en manantiales cálidos, en lo alto de las montañas.
Hoşmuş. "Maymunlar Gezegeni" nin Fransızca posteri mi?
Hey, ¡ qué bien! ¿ Ése es un afiche del Planeta de los Simios?
Ben senin etrafında uçan maymunlarından değilim, Wilhelmina.
No soy una de tus secuaces, Wilhelmina. Claro que sí.
Makat maymunlarıyla insanlar arasındaki öğrenme alışkanlıkları üzerine bir makale.
Un artículo que compara el método de aprendizaje de los macacos con el de los humanos.
Maymunların amfibik olmaları mı uçmaları mı daha mantıklı?
Tendría sentido si los monos fueran anfibios. - O si volaran. - Créeme.
Küçük maymunlarımın kızarmadığından emin olmalıyım.
Cuidaré de que mis partes blandas no se quemen.
Arılar ya da maymunları bilmek isterim. Ama sosyopatları istemem.
Por abejas o monos, sí sociópatas, no.
Ben senin etrafında uçan maymunlarından değilim.
No soy uno de tus monos voladores, Wilhelmina.
Küçük bir gezegende yaşayan maymunlar olduğumuzu biliyorum ama o sepsisi fark edemezdik gibi davranmayın.
Sé que solo somos monos de un planeta menor de cualquier estrella pero eso no significa que no podamos curar una sepsis.
Maymunlar ve daktilolar.
Monos en máquinas de escribir.