Meanwhile Çeviri İspanyolca
17 parallel translation
Meanwhile, John Markoff had agreed to talk to us.
Mientras tanto, John Markoff había accedido a hablar con nosotros.
"Bu arada", biraz önce diyordum ki...
- Meanwhile... Como estaba diciendo- -
"Bu arada", hemen bakma, ama tam arkamda...
"Meanwhile" - -, no mires ahora, pero justo detrás de mi- -
O mutlak bir "bu arada", ama ruhu yok.
Es un "meanwhile" total, y no tiene alma.
"Bu arada"...
- "Meanwhile" - -
Dennis'in bu kadar "bu arada" tanıdığını unutmuştum.
Había olvidado que Dennis conocía tantos "Meanwhile". Lo se.
Görüyorsunuz ya, Eş Kent'te yaşayabilmek için din şart.
Tienes que tener religión para vivir en Meanwhile City.
Tabii kentin de tek inançsızıydım.
Soy el único no creyente en Meanwhile City.
Eş Kent'e tanıdık yüzler gelmeye başladı.
Han aparecido caras conocidas en Meanwhile City.
Şahsiyet, Eş Kent'e geliyor.
El Individuo regresará a Meanwhile City.
Sıradaki durağımız Eş Kent Hastanesi.
Próxima parada, Hospital de Meanwhile City.
Kentin göstermelik sofularının toplanma noktası.
El archivo de fieles de Meanwhile.
Eş Kent'in varoşları.
El cuartel General de la escoria de Meanwhile.
Ne zamandır Eş Kent'tesin?
¿ Cuánto tiempo hace que está en Meanwhile City?
- Eş Kent mi?
¿ Meanwhile City?
"Meanwhile, I took a large round of wax, cut it up small with my sharp sword, I took all my men in turn and plugged their ears with it."
"Mientras tanto, cogí una gran cantidad de cera, la corté en trozos pequeños con mi afilada espada, cogí a todos mis hombres por turnos y les llené las orejas con ella".
"Bu arada"...
Meanwhile- -