Melbourne Çeviri İspanyolca
391 parallel translation
Koreli olduğu tahmin edilen genç bir kadın Melbourne dışında bulundu.
Una mujer, al parecer coreana, ha sido encontrada a las afueras de Melbourne.
Melbourne, Avustralya.
Melbourne, Australia.
Yokohama, Melbourne, Şanghay Papeete, San Francisco.
Yokohama, Melbourne, Shanghái,... Papeete, San Francisco... 1903.
İki Johannesburg'da, bir Sydney'de, bir Melbourne'de... iki tane San Francisco'da, bir tane Phoenix, Arizona'da.
Dos en Johannesburgo, uno en Sydney, otro en Melbourne dos en San Francisco, uno en Phoenix, Arizona.
Belki de Melbourne metodunu kullanırız.
El método de Melbourne estaría bien.
Lütfen Melbourne metodu olmasın!
¡ El método de Melbourne no, por favor!
Londra'daki adam da Melbourne'deki adam kadar ölüydü.
El tipo de Londres quedó tan muerto como el de Melbourne.
Melbourne'de bir gece seni rüyamda gördüm.
Una noche, en Melbourne, soñé contigo.
Melbourne'da tıpkı onun gibi güzel bir kadın ortaya çıktı.
En Melbourne apareció una belleza similar.
11 : 00'de Melbourne'de olman gerekiyorsa acele etmelisin.
Tienes que estar en Melbourne a las 11 : 00. No te entretengas.
Denizaltı Williamston'da Carriermelbourne'ün karşısına demirledi.
Está anclado cerca del portaaviones Melbourne en Williamstown.
Melbourne'de mi yaşıyorsun?
¿ Vive en Melbourne?
Söylesene, Melbourne'de saat kaç?
Dígame, ¿ qué hora es en Melbourne?
Melbourn mu?
¿ ¡ Melbourne...! ?
Bana nereyi bağladıklarını biliyor musunuz?
¿ Sabe a dónde me pasaron ésta vez? ¡ A Melbourne!
Sattığımız kitapların tasarımcısı ve ilahiyat danışmanı olan Dr. Melbourne I. Feltman. Consolidated Book Publishers'ın Başkan Yardımcıcı.
Quisiera presentarles al creador y consultor teológico de los libros que vendemos, Dr. Melbourne I. Feltman Vicepresidente de Consolidated Book Publishers.
" Melbourne I. Feltman, Dr dünyada en çok satılan kitabın en büyük satıcısı.
" Melbourne I. Feltman, el mejor vendedor del libro más vendido del mundo.
Avustralya'ya varınca demiryolu müdürü Melbourne'ye yapacağınız yolculuk için kendi şahsi arabasının tahsis edilmesini emretti.
Bueno, cuando lleguemos a Australia, el director del ferrocarril... le ha preparado su propio vagón personal para viajar a Melbourne.
Burada Melbourne'deki karargahlara... Başkan Roosevelt'ten size bir mesaj geldi.
El cuartel general en Melbourne recibio... un mensaje para usted del presidente Roosevelt
Melbourne'daki bayanlar arasında ciddi bir şöhreti var.
Tiene su fama entre las mujeres de Melbourne.
Melbourne'da pazar günlerinden nefret ederdim.
Solía odiar los domingos en Melbourne.
Melbourne Kupa'sı için tam zamanında evde olacağız.
llegaremos a casa a tiempo para la Copa Meribourne.
Melborne Süvari Okulu'nda beş yıl.
Cinco años en la Caballería de cadetes de Melbourne.
Melbourne'deki Jeoloji bölümünden bahsediyorum.
- El Departamento de Geología de la Universidad de Melbourne.
Sydney'de sadece Melbourne'den bir katil geldiğinde... bir cinayet görmüştük. Siz hatırlıyor musunuz?
Sólo se ve a un criminal de Sidney cuando un matón de Melbourne lo ha dejado frío.
Şimdi de huzurlarınıza toplum içinde suç komutanı, terörist... işkenceci katil ve kimilerine göre de uyuşturucu mafyasına göğüs geren... kahraman olarak tanınan bir kişiyle yaptığımız söyleşiyi yayınlayacağız.
El es el más tremido criminal de Australia. Un criminal que aterrorizó, torturó y asesinó a docenas de traficantes y asaltantes en las calles de Melbourne. El es Mark Brandon "Chopper" Read.
Benim payımı Melbourne hesabıma gönder.
Envíame mi parte a la cuenta de Melbourne.
Nerelisiniz?
¿ De dónde eres? De Melbourne.
Takım iki Melbourne, Whittackers'a, takım üç Habys'e gidiyor.
El equipo 2 va a Melbourne, con los Whittackers, equipo 3 a Habys.
Bayan Chamberlain'ın, kızının giydiğini iddia ettiği hırka ile aynı olup olmadığının anlaşılması için hırka Melbourne'da incelenecek.
La situación con el abriguito es que las pruebas serán llevadas a cabo en Melbourne, para determinar si es el mismo abriguito que la Sra. Chamberlain alegó que su hija vestía.
Melbourne'a gitmen gerek ancak oradan Los Angeles'a uçabilirsin.
Tienes que ir a Melbourne- - Melbourne, Australia para poder tomar el avión que vuela a Los Ángeles.
Melbourne sosyetesinin en üst sınıfına bakıyorsun.
Estas observando a la crema de la sociedad de Melbourne.
Ama belki Melbourne'ün asla göremeyeceği bu baş döndürücü elbiseyi mahvetmişsindir.
Pero usted puede haber arruinado uno de los más impresionantes vestidos Melbourne nunca lo verá
Melbourne kesinlikle benim yokluğumda ilginç bir hâl almış.
Sin duda, Melbourne se ha vuelto más interesante en mi ausencia...
Melbourne biletleri kaça?
¿ Por cuánto sale un tiquet a Melbourne?
Sadece Melbourne için bilet fiyatı sormaya geldim.
Sólo quiero preguntan cuánto cuesta un vuelo directo a Melbourne
Arkadaşım sizinle ilgilenecek Orası onun bölgesi.
Este señor te informará de todo Melbourne es de su competencia
- Melbourne.
El Melbourne.
- Sana Melbourne önerilmiş.
Le han ofrecido el Melbourne.
Melbourne.
El Melbourne.
Melbourne ve Sydney'in tam ortasında kaldığı için şehri oraya kurdular.
La construyeron allí porque está a mitad de camino entre Melbourne y Sydney.
Bizler yakışıklı Canberra çocukları buraya çirkin Melbourne çocuklarını görmeye geldik.
Somos los guapos chicos de Canberra Estamos para ver a los feos chicos de Melbourne.
Bir keresinde Melbourne'a gittim.
Una vez fui a Melbourne.
- Russ Melbourne.
- Russ Melbourne, por favor.
- Russ Melbourne.
- Russ Melbourne.
- O artık bu şirkette çalışmıyor.
- El Sr. Melbourne ya no trabaja aquí.
Ama öyle yazmadın. O bir hileydi.
Iré a vivir a Melbourne.
- Melbourne'den gelmiştin...
Tú, de Melbourne...
Melbourne Şehirli çocuk?
- ¿ Un chico de ciudad?
- Russ.
- Habla Russ Melbourne.
"Akşama ne yamak pişireceğiz?" saati geldi. Ve karşınızda Melbourne'un sevilen usta aşçıları, Baggio ve Jackie.
con los mejores cocineros de Melbourne,