Meredith Çeviri İspanyolca
3,161 parallel translation
Kuruluş Meredith'le ilgili sorunlar olduğuna inandığı zaman...
Cuando a la agencia le surgen preguntas de Meredith...
Janet, Meredith bir çocuğun sahip olabileceği en iyi annedir.
Janet, Meredith es la mejor madre que se pueda tener.
Meredith'in suçunu üzerine alıp deneyi kaybetmeni anladım da bunu kendine neden yapıyorsun?
Una cosa es, asumir la culpa por Merecith, y perder el ensayo, pero... ¿ Por qué estás haciéndote esto?
Neden Meredith'in suçunu üstlendi ki?
¿ Por qué la encubrió?
Meredith...
Meredith...
Meredith'in bana yaptığı tek şey, karıma biraz daha zaman kazandırmak oldu ve ben bu zamanı kesinlikle onunla geçireceğim.
Lo único que Meredith me hizo fue darle a mi mujer un poco más de tiempo, y estoy jodidamente seguro de que voy a pasarlo con ella.
Meredith, sen hayatında hiçbir şeyin sonucuna katlanmadın.
Meredith, tu nunca has aceptado una consecuencia en tu vida.
Bebeği çaldın, Meredith.
Te llevaste el bebe, Meredith.
Çaba gösteriyorum, Meredith.
Lo estoy intentadno, Meredith.
Selam, Meredith.
Hola Meredith.
Bir Meredith değil.
Él no es Meredith.
FDA beni kara listeye aldı. Meredith'se...
La lista negra de la FDA, y Meredith...
Teşekkürler Meredith.
Gracias, Meredith
Bizim standartlarımız var, Meredith.
Tenemos estándares, Meredith.
Meredith servisimden çıkana kadar ona sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumun farkında değildim.
No supe cuánta suerte tenía hasta que Meredith estuvo fuera de mi servicio.
Meredith.
Meredith.
Meredith ona test yapabilsin diye.
Para que Meredith pueda hacerle pruebas.
Laboratuarı gece gündüz kilit altında tutup bunu sizden saklayarak nedenini anlamaya çalıştım. Ama nedenini Meredith Grey buldu.
He estado encerrada en este laboratorio día y noche, escondiéndolo de ti, intentando entender por qué, y Meredith Grey lo ha descubierto.
Meredith'i bu deneye dahil etmeme imkân yok.
De ninguna manera voy a meter a Meredith en este ensayo.
Evet ama Meredith Grey nörolojiden ayrılıyor.
Meredith Grey dejará Neuro.
Laboratuarda çok etkileyici bir iş çıkardın, Meredith.
Estuviste impresionante en el laboratorio, Meredith.
Meredith hayatını mahvettiğim için benimle haftalarca konuşmadı.
Meredith no me habló durante semanas porque le arruiné la vida.
Meredith.
- Meredith.
Meredith'in yanında olmam gerektiğini biliyorum.
Sé que debería estar con Meredith.
Meredith için kolay olmasa gerek.
Debe ser difícil para Meredith.
Meredith'in hasta bebeğini onu deneyime dâhil edeyim diye bana duygu sömürüsü yapmak için kullanıyor olamazsınız!
Usted no usará la enfermedad de la bebé de Meredith para que me sienta culpable de no ponerla en mi prueba clínica.
Ellis Grey'e ölüm döşeğindeyken Meredith'e göz kulak olacağımı söylediğimden bahsetmiş miydim?
¿ Te dije que le prometí a Ellis Grey en su lecho de muerte que me ocuparía de Meredith?
Biz çok iyi cerrahlar olduğumuz için Zola iyileşecek ve Meredith'le Derek onun burada olduğunu bilmeseydi, Zola yine iyileşecekti evlat edinme işi tehlikeye girmeyecek, onlar da bir odada oturmuş en kötüsünü düşünerek kafayı yiyor olmayacaklardı.
Zola estará bien porque somos estupendos cirujanos. Si Meredith y Derek no supieran que está aquí, Zola estaría bien la adopción no estaría en riesgo, y no estarían volviéndose locos e imaginando lo peor.
Sen... Kendi hatalarını düzeltemezken, Meredith'inkileri yüzüne vurman nasıl bir yüzsüzlük böyle!
Qué descaro el tuyo al restregarle los errores a Meredith cuando no puedes solucionar los tuyos.
Meredith!
¡ Meredith!
Birincisi evden kaçmış olan Garden City, Kansas'lı 16 yaşındaki Jason Meredith.
El primero fue Jason Meredith, tiene 16 años y se fugó de casa en Garden City, Kansas.
İlk kurban Jason Meredith buradan 45 km ileride bulundu.
Y la primera víctima, Jason Meredith, se encontró a unas 30 millas de aquí.
- Meredith burada bile değildi.
Meredith ni siquiera estaba aquí.
Biraz tartışıyorduk ve Meredith kendisinin de inandığını söyledi.
Y luego tuvimos un pequeño debate, y luego Meredith dijo que ella también cree en ellos.
Meredith bir şeyi elinde 30 dakikadan fazla tuttu ve bakın.
Meredith dejó a alguien esperando por 30 minutos, y ahora mira...
- Burgess Meredith'li orijinal versiyonu.
La versión original... Con Burgess Meredith.
- Meredith Grey.
- Meredith Grey.
Kutuda atan bir kalp. Şahane. Seni yeniden görmek büyük zevk, Meredith.
Un corazón en una caja.
Meredith ameliyatın çok iyi geçtiğini söyledi.
Meredith dijo que la operación ha ido bien.
Meredith?
¿ Meredith?
Meredith acil serviste.
Meredith está en urgencias.
Ben de Alex Karev. Bu da Meredith Grey.
Sí, soy Alex Karev, Meredith Grey.
Meredith çocuk istemiyordu.
Meredith no quería hijos.
Zola'yı kaybettik, şimdi bir de Meredith'i kaybedersem...
Perdimos a Zola, y si ahora pierdo a Meredith...
Eğer kendi çocukları olmazsa Sofia'yı Derek ve Meredith'le paylaşmayı önerdim.
Ofrecí compartir a Sofía con Derek y Meredith. Si no terminan con hijos propios.
Meredith ve Alex otobanın ortasında ambulansta mahsur kaldı.
Meredith y Álex están atrapados en una ambulancia. En medio dela autopista.
Pekala, haydi bakalım, Meredith.
De acuerdo, vamos, Meredith.
Meredith, sarhoş çeneni hemen kapat.
Meredith, calla tu borracha boca ahora mismo.
Diğerleri için söylüyorum, benim adım Meredith Vickers.
Para los demás, soy Meredith Vickers.
Her şeyi öğrenmek istiyorum.
Es un gusto verte de nuevo, Meredith.
Meredith'e almak istiyorum.
Quiero conseguírselos a Meredith.