Mile Çeviri İspanyolca
330 parallel translation
- Sende ne haberler var Paddy? - Korkarım ki "Mile 14" ile aramızdaki hatlar kopmuş durumda.
Me temo que ha caído la línea entre nosotros y la milla 14.
15 cm, 1 mile tekabül ediyor.
Escala 5 cmslKm.
Sıradağların 50,000 mile m2 de hiçbirşey yok.
Aquí hay 130.000 km. de montañas.
Köprüden sonra hızı saatte 40 mile çıkar.
Después del puente aceleras. Tienes que ponerte a 40 en 2 minutos.
Orası, Two Mile Geçidi.
Ahí está, el paso Two Mile.
Two Mile geçidinde soyulup öldürüldüler.
Les robaron y mataron en Two Mile.
Two Mile geçidinde saldırdılar.
- Nos atacaron en Two Mile.
Chitina Joe vurulduğunda Two Mile geçidinde onunlaydım
Yo iba con él cuando mataron a Chitina en el paso Two Miles.
Two Mile geçidinde bize saldıracaktır.
Nos atacarían en el paso Two Mile.
Four-Mile Köprüsü'nden Mickey'i ara eğer...
LLame a Micky al puente, a ver si... Espere.
Bunu yapın ve 50 mile kalmadan Apache'ler sizi görsün.
Si hacen eso, los apaches los verán venir desde 80 kilómetros de distancia.
" U-Boat'ı 130 mil takip ettik. 140 mile yaklaşıyoruz.
" Hemos seguido al submarino 210 km. Marcación : 140.
500 mile ayarlayın, Çavuş.
Fije el alcance en 800 km, Sargento.
Ana teleskop 500 mile ayarlandı.
Alcance principal fijado a 800 kms
Mesafeyi 1000 mile çıkarın.
Aumente el alcance a 1600 kms
Mesafe 1000 mile çıkarıldı, efendim.
Alcance aumentado a 1600 kms, Señor
Mesafeyi 1500 mile çıkarın.
Aumente el alcance a 2400 kms
Mesafe 1500 mile çıkarılıyor, efendim.
Aumentado el alcance a 2400 kms, Señor
Tamam, Çavuş, 2000 mile çıkarın.
- OK Sargento. Aumente a 3200 kms.
2000 mile çıkarılıyor, efendim.
Aumentando el alcance a 3200 kms, Señor
Mesafeyi 2500 mile çıkarın.
Aumente el alcance a 4000 kms
Mesafe 2500 mile çıkarıldı, efendim.
Alcance aumentado a 4000 kms, Señor
Doğal olarak, itiraf ettiğin hız limitinin üstündeki her mile 5 dolar para cezası veririm.
Naturalmente, lo multare con 5 dolares por cada milla que Ud confeso haber superado al limite de velocidad.
Kömür trenleri kavis çizerken arasıra uğrarlar oraya.
- Abajo, en Four Mile Creek. Los trenes pierden carbón cuando toman la curva que hay allí.
- Four Mile Creek ne oldu?
- ¿ Qué hay, Billy? - ¿ Y lo de Four Mile Creek?
Dawson'dan 40 mil uzaktayız,
Desde Forty Mile a Dawson...
Miley Judson'ın ihtiyacı olan biraz ekstra bir şeydi.
Lo que Mile Judson necesitaba era otro tipo de fuerza.
. Evet ama su burada 100 mile kadar derin değil.
Durante 1 5O lkm, este es el s ¡ t ¡ o menos profundo.
Enkaz, birkaç mile yayılmış.
Los restos se han esparcido unos kilómetros.
Evet, Frug Vakfının yanında. The Miracle Mile, aslında.
Sí, al lado de la Fundación de Baile Moderno.
Bay Sulu, yörüngeyi 20.000 mile çıkarın.
Sr. Sulu, aumente el perigeo de la órbita a 30.000 km.
- Akşam üstü sekiz mile çıkacağız.
Al anochecer estaremos a ocho nudos.
# # This is elegance by the mile
¡ Qué distinción! Esto es pura elegancia
Şimdiye kadar, en hızlı saatte yaklaşık 100 mile ulaştık.
Hasta ahora, lo más rápido era 150 km por hora.
- Karşı rüzgarın hızı saatte 45 mile çıktı.
- Vientos de proa aumentando a 45 millas por hora.
Nerede? Mile hadi.
¿ Dónde está?
İkinci bir ev ya da kırsal bir yerde emeklilik düşünüyorsanız Prescott, Arizona'nın doğusundaki mobil ev kompleksim tam size göre. Mile High Dağları yakınlarında. Sizinle tanışmayı bekleyen sıcakkanlı insanlar var.
Si piensan en una segunda casa o en jubilarse al aire limpio vean mi nueva urbanización de casas remolques justo al este de Prescott, Arizona, en la sierra donde hay gente amable esperándolos.
- Bu, merkezi mile mi çıkıyor.
- ¿ Lleva a la galería central?
Topu bir mile vurabilir.
Su bateo es poderoso.
Saatte 50 mile varan bir hızla basit bir dalış yapacağım ve kanatları sabit tutup dosdoğru aşağıya ineceğim.
Voy a hacer una caída simple a 80 km / h, mantendré las alas quietas y bajaré en picado.
Sen, sevecenliğin bir çizgisin bir mile açığa sahip olursun.
Tiene la misma amabilidad que un vino suave.
Ve Mile Forty, Saskatchewan'dan, kurabiyeci işlettiği yerden, 15 numara, 1960-1968 yıllarının Federal Lig eski penaltı tutanakları rekortmeni, Gilmore Tuttle.
Y de Mile Forty, en Saskatchewan, donde lleva una tienda de donuts, el número 15, poseedor del récord de minutos de castigo de la liga federal entre 1960 y 1968, incluidos, Gilmore Tuttle.
Ama Three Mile Island'da bir yerleşkede radyasyon sızıntısı başladığında çevreciler teknolojinin insan varlığına en büyük tehlikeyi yarattığını açıkladılar.
Pero cuando la radiacion escapo de una planta atómica en Three Mile Island, los expertos en conservacion de la naturaleza concluyeron que la tecnologia habia creado una de las amenazas mayores para la humanidad.
Rüzgar, saatte 45 mile kadar ulaşıyor...
Los vientos alcanzaran 45 millas por hora...
Akıntı mesafeyi sanki on mile çıkarıyor.
Las corrientes hacen que parezcan 10 millas.
Randevuya 2 mile uzaklıkta.
A tres kilómetros del lugar de encuentro.
- Buradan yarım mile ile başla.
- Empieza a unos dos kilómetros de aquí.
Merak etmene gerek yok.
No se preocupe. Son un mile aparte.
Michael, şu anki hızımız saatte 310 mile çıkmış durumda. Hayatta kalma ihtimalimiz...
Michael, estamos yendo a una velocidad de 500 km / h... y nuestras posibilidades de sobrevivir...
Mile 14'teki telsizden geldi.
Lo mandan por telégrafo desde la milla 14.
- Four Mile Creek'in güneyinde.
- ¿ Dónde?