Misır Çeviri İspanyolca
11,940 parallel translation
Sonra parmaklarımı çamaşırının içinde istiyorsun.
Mis dedos deslizándose por dentro de tu ropa interior.
Kasetlerim umduğum öncülüğü yapmadı, ama yeteri kadar insanı uyandırıp, bu görüşe yatırım yapmalarını sağladı.
Mis cintas no me transformaron en el pararrayos que esperaba, pero sí despertó a bastante gente, que compartía mi visión.
Hayır. At sürerim, avlanırım da ama rüyamda at görmem.
No, monto, incluso cazo, pero no veo caballos en mis sueños.
Düşünmeye başladım, sınırın güneyindeki bağlantılarımla ben, belki bu işi bir düzene sokabilirim.
Pensé que, con mis conexiones en México, podría hacer que esto pase con frecuencia. Y me contacté con Eddie.
Benim param iyi olacaktır.
Mis huevos estarán bien.
Yaptığım şeyin sonuçlarına katlanmaya hazırım.
Estoy preparado para asumir las consecuencias de mis actos.
Annem ve babamla Lead Paint sınırında rehine dükkanının üstünde yaşıyordum.
Vivía con mis padres en el Distrito Pintura con Plomo sobre la casa de empeño familiar.
Arkadaşlarımı kaçırıp işkence etti.
Él secuestró y torturó a mis amigas.
Bizimkiler seni yemeğe çağırıyor.
Mis padres quieren invitarte a cenar.
Talimatlarım sadece bunlardır. "
Estas son mis únicas instrucciones ".
Kankalarla arayı kapatır, eski günlerdeki gibi takılırız.
Volver a conectar con mis chicas, liarla como hacíamos antes.
Annem de, babam da sağır.
Mis padres son sordos.
- Adamlarım araştırıyor.
Tengo a mis chicos investigándolo.
Düşmanlarımın keyfini kendiminkinden önde tutacaksam ne anlamı kalır Kraliçeliğin?
No tiene mucho sentido ser reina si debo complacer a mis enemigos.
- Ayrıca bunca yıldır, ağzına aldığında taşaklarım o kadar da dokunmuyordu.
- Vale, y además, eh, no parecía que te importasen mis pelotas cuando me las estabas chupando todos estos años.
Benim rüyalarım harikadır.
Mis sueños son increíbles.
Dorothy'den çok hoşlanıyorum ama korkarım ki, belli bir noktaya kadar yakınlaşırsak derdimi anlatmam gerekecek ve buna hazır değilim daha.
Me gusta mucho Dorothy, pero tengo miedo que pasado un cierto punto, tenga que contarle sobre mis problemas, y no estoy preparado.
- Bitti. Konuklarım için hazır.
Terminada y lista para recibir a mis huéspedes.
Neredeler bakalım benim kalbi kırık torunlarım?
¿ Dónde están? Mis nietas con el corazón roto.
Ona bunları ver ve belgelerimi hazır etmesini bekle.
Dale esto a él, y espera a que termine con mis documentos.
Maymuncuk kullanımı da becelerimin arasında yer alır.
Usar ganzúas es una de mis habilidades.
Hayır, bizimkiler çılgına döner.
No, mis padres van a flipar.
Saldırı olduğunu söylediği gece erkek arkadaşlarımla parti veriyorduk.
Esa noche dijo lo que le había pasado, el ataque, mis amigos y yo habíamos ido a una fiesta.
Ama sudan çıkarken iç çamaşırım kaybolmuş.
Pero cuando estaba saliendo del agua... mis calzoncillos habían desaparecido.
Yıllardır ilaçlarımı kullanıyorum.
No he dejado de tomar mis pastillas durante años.
Ailem psikopattır, ama güzel psikopatlar.
Mis padres son psicópatas, pero son psicópatas majos.
Kerah, CEO'luk hayatımda yıllardır asistan kovmamış olmaktan onur duyuyorum.
Kerah, me enorgullece el hecho de que en mis muchos años siendo directora ejecutiva nunca le haya tirado un teléfono a una ayudante.
Kardeşin emirlerime karşı gelmeye başladığından beri federal hapishane tehditleri bitmiyor sanırım gelecekte yine Supergirl'e yardım etmemiz gerekecek.
Y como la amenaza de la prisión federal no detiene a tu hermana de desobedecer mis órdenes, supongo que en el futuro tendremos que ayudar a Supergirl de nuevo.
Ben giderim. Ben elimden geleni yaparım ve araştırmamı alırım.
- Ayudaré y buscaré mis notas.
Ama bir tarafım yarılır da her tarafımdan sorun akarsa boşuna ölmüş olurum.
Pero si me abro y desangro todas mis tribulaciones, entonces, moriría por nada.
Senin tavi çıkarların benim tavi çıkarlarımdır.
Tus intereses en el tavi son mis intereses en el tavi.
Hayır, pilota göğsümün fotoğrafını yolladım. Bacım, edepsiz misin?
envié una foto de mis senos. eres sucia.
Kabuslarımın nedenini araştırıyorsanız muhtemelen bundan ötesine bakmanıza gerek yok.
Si busca comprender mis pesadillas, seguramente no tendrá que buscar más allá de eso.
Hafıza onarım işlemini, cihazı ilmek algoritmasına programlayıp iki deneğime bağlayarak çalıştırıyorum.
Estoy empezando el proceso de recuperación de la memoria mediante la participación del dispositivo, Programado con el algoritmo Stitch y unido a mis dos sujetos.
Ryan hala içeride, eğer adamlarım onu öldüremezse, iş sana kalır.
Ryan sigue dentro. Si mis hombres no lo matan será trabajo tuyo hacerlo.
Ben, babam, amcam, abim. Yıllardır yapıyoruz.
Mi padre, yo, mis tíos, mi hermano, por años.
Zamanla ailem de anlayacaktır.
Con tiempo, mis padres lo aceptarán.
Hayır, çocuklarım bile vaktinde kalkıp hazırlanıyorsa, o da hazırlanmalı.
No. Si mis hijos pueden levantarse a tiempo, entonces ella también puede.
Bu duvarların içinde ya da dışında, benim haberim olmadan uyuşturucu ticareti yürütmek. Çok büyük saygısızlıktır.
Hacer trapicheos de drogas dentro y fuera de estos muros... a mis espaldas... es muy irrespetuoso.
Kendini korumaktır çünkü bütün rakiplerimizi benden habersiz ofise davet etmektense ilk önce bunu düşünmek gerekiyordu.
Eso es cubrirte tú, porque debería haber sido tu idea en primer lugar... en lugar de dar la bienvenida a todos los competidores que tenemos... a nuestras oficinas a mis espaldas.
- Sana sözüm var. Senin aksine Michael, ben taahhütlerime bağlıyımdır.
Y a diferencia de ti, Michael, yo honro mis promesas.
Damarlarımdan ateş fışkırıyor ve sen kırpıştırmadan önce bunu ateşe vereceğim.
El fuego corre por mis venas como la sangre, y lo quemaré antes de que tengas tiempo a parpadear.
Örneğin benim güzel tavuklarım. Bunlar genlerini aktaran bir tür makine olsun yumurtlayınca işini başarmış olacaktır.
Mis adorables gallinas, por ejemplo, son como máquinas vivientes que transportan los genes y ponen un huevo y prosiguen una y otra vez.
Sonra Asyalı yatırımcıları başarıya ulaştırdım Vietnam ve Laos'u açan anlaşmayı bitirdim, sonra da ticaret odası yenilikçi ödülünü kabul ettiğim evime uçtum.
Llevé a mis inversores asiáticos a sobrevolar en globo los viñedos, cerré un trato que nos abrirá el mercado de Vietnam y Laos, luego volví en jet a casa, donde acepté un premio de la Cámara de Comercio como innovador.
Tüylerim hazır ola geçti ve nabzım deli gibi atmaya başladı.
Mis pelos estaban de punta, mi pulso acelerado.
Parmaklarım olmadan sayamıyorum ama sanırım bizden fazlalar.
Tengo problemas para contar sin usar mis dedos, pero creo que son más que nosotros.
Mesajlarımda daha kibar olmaya çalışırım artık.
Supongo que intentaré ser más amable con mis mensajes.
Erkek kardeşlerim, ülkemin birleşik klanları tarafından kaçırıldılar.
Mis hermanos... Los Clanes Unidos de mi país los han secuestrado.
Lütfen. Yalvarırım beni erkek kardeşlerime götürüp onları kurtar.
Por favor... por favor llévame a mis hermanos y salvaos.
Mısırım nerede?
¿ Dónde están mis palomitas?
Sipariş vermemiz aşırı uzun sürdü eve dönerken de köpek kakasına bastım. En sevdiğim ayakkabım mahvoldu.
Se demoraron en servirnos un trago, y camino a casa pisé caca de perro con mis zapatillas preferidas.