Mişin Çeviri İspanyolca
345,274 parallel translation
Dans etmek... ister misin?
¿ Quisieras... una danza?
Değil. "Dans etmek ister misin?"
No. "¿ Quisieras bailar?".
Dans etmek ister misin?
¿ Quisieras bailar?
Ne anlama geldiğini söyler misin?
¿ Puedes decirme qué significa?
- Ciddi misin?
- ¿ Hablas en serio?
- İyi misin?
- ¿ Estás bien?
- Cevap vermek ister misin?
- ¿ Quieres responder a eso?
Dev, bu konuda yorum yapmak ister misin?
Dev, ¿ te gustaría hacer algún comentario?
Eğer takas yaparsak bizi bloktan çıkartabilir misin?
Si hacemos el intercambio, ¿ tienes lo necesario para sacarnos del área?
Çavuş sen misin?
¿ Usted es el sargento?
Hayatın üzerine bahse girer misin?
¿ Está dispuesto a arriesgar su vida?
Bizimle gelir misin?
¿ Vendrás con nosotros?
Gerçekten seninle gelmemi ister misin?
¿ De verdad querrían que fuera con ustedes?
Gerçekten Lagertha'nın, cezasından kaçmasına müsaade edecek misin?
¿ De verdad vas a permitir que Lagertha se escape de su castigo?
Beni denemek ister misin, kardeşim?
¿ Quieres ponerme a prueba, hermano?
Sen akıllı biri misin, Egil?
¿ Eres una persona inteligente, Egil?
Acaba bana yardım edebilir misin, Floki?
Me pregunto si puedes ayudarme, Floki.
Sen ciddi misin?
¿ En serio? Acaba de decírmelo.
Beni unutmuş olabilir misin?
¿ Puede ser que hayas olvidado?
- Ciddi misin?
- ¿ En serio?
İyi misin?
¿ Te encuentras bien?
Terra, bunu yapabilir misin?
Terra, ¿ podrás hacerlo?
Ciddi misin?
¿ En serio?
Tavsiyemi ister misin?
¿ Quieres mi consejo?
Bana katılmak ister misin?
¿ Te gustaría acompañarte?
Gelip görmek ister misin?
¿ Quieres venir a ver?
Terra, iyi misin?
Terra, ¿ estás bien?
Bunu yapabilir misin?
¿ Podrás hacerlo?
İyi misin?
¿ Estás bien?
Ödlek misin sen bakayım?
¿ Eres un gallina?
- Yemekleri çıkarmama yardım eder misin?
Oye, ¿ puedes ayudarme a sacar una parte de la comida? Sí.
Şimdi Bernadette, bebeğine ilgi gösterirsem ona zorla dokundurtmayacağına söz verir misin?
Entonces Bernadette, ¿ si yo expreso interés en tu bebé me prometes no hacerme tocarlo?
Lazanya ister misin?
¿ Quieres lasaña?
İyi misin, baba?
¿ Estás bien, papá?
Doğru bara geldiğine emin misin?
¿ Seguro que es el bar correcto?
Sen misin?
¿ Eres tú?
Buna bir son verecek misin?
Entonces, ¿ vas a terminar con esto?
Yolu göstermek ister misin, Prenses?
¿ Quieres encabezar el camino, princesa?
Son dileğini kullanmak istemediğine emin misin?
¿ Estás segura de que no quieres usar tu último deseo?
Buna emin misin?
¿ Estás segura de eso?
Bugün işe gitmek zorunda olduğundan emin misin?
¿ Seguro que tienes que ir hoy?
Onunla yaşayabilir misin?
¿ Puedes vivir con eso?
Yine içmek ister misin?
¿ Quieres otra copa?
Buna hazır olduğuna emin misin?
¿ Seguro que estás preparada para esto?
İyi misin?
Oye, ¿ estás bien?
Peki ne yapacaksın, onunla yüzleşecek misin?
¿ Entonces le vas a plantar cara?
Uçağı uçurmak zorunda değil misin?
¿ No tienes que volar el avión?
Bilmem ki. Beni dans ederken izlemek ister misin?
No sé ¿ quieren verme bailar?
Hey, ailemle tanışmak ister misin?
Hey, ¿ quieres conocer a mi familia?
İşe yarayacağından emin misin Peter?
¿ Seguro que esto funcionará, Peter?
- İyi misin?
¿ Estás bien?