Mms Çeviri İspanyolca
76 parallel translation
Üç MMs, bir kızarmış ekmek, ve bu.
Tres MM, pan duro, y esto.
Yumurta ve çikolatalı draje var
Tengo un huevo y varios mms.
Sadece mor renkli bonbon istediğimi söylemiştim.
Dije que quería sólo mms púrpura.
İyi de mor renkli bonbon yapmıyorlarmış Kelly.
Pero no lo hacen mms púrpura, Kelly.
Şekerlemeler... Önceden okulda yemek yasaktı,... ta ki dernekler mm şekerlerinden naneli şekerlere, her şekeri satana kadar.
Los dulces, Están prohibidos en la escuela.... pero los clubes venden desde mms hasta mentas.
- 10 milyon dolarla ne yapacaksın şişko?
Tmm-Mmm-Mmm-Mm-Mms! Qué carajo harías con $ 10,000,000, culo gordo?
- Michael, bu sadece yeşil MMs için geçerli!
Michael, que sólo funciona verde con M M's. Duh.
Saçmalık.
- ¡ 5 Mms. No mames!
Bir Kit-Kat ve MM ile Pez ve Reeses Parçaları istiyorum.
Quiero KitKats y mms y Pez y Caramelos Reeses
Marge'ı eski haline döndürmenin ve mini bardan aldığım şekerlerin yerine bir şey koymanın bir yolunu bulmalıyım. Homer.
Debo encontrar una manera de volverla a la normalidad y reemplazar los MMs que saque del Mini-BAR
Fez, bonibonları ver, adamım.
Fez, dale los mms.
Tüm bonibonları bana vermek hangi salağın fikriydi?
De quien fue la tonta idea de darme a cuidar los mms?
Yeşil MMs. Doğal Viagra.
Emanems verdes, el viagra de la naturaleza.
Linda tatlıyı severdi, ilaçları sarı renkli MM sanmış.
Linda siempre fue una golosa y pensó que eran mms amarillos.
Fez, nasıl öpüşüldüğünü öğrenmek istediğini hatırlasana, Eric sana aynaya MM's * ( bonibon ) yapıştırarak öğretmemiş miydi?
Fez, recuerdas cuando buscabas quien te enseñara a besar, y Eric te enseño pegando mms al espejo?
Dana, M M.
Dana, mms.
Teşvik için biraz daha MM ister misin?
¿ Quieres más mms para el montón?
Snickers var, MM var..
Tengo Snickers, mms.
Hayır. Pirinçli Krispie İkramları harikadır. Ve "M and Ms" lerle birlikte tadından yenmez.
No, los bocaditos de Rice Crispies suenan bien y yo también los prefiero con mms dentro.
- Bu şaka olmalı. Bak, Warren Christopher'ı severim ama adam o kadar kibar ki gofretini bile çatal bıçakla yer.
Mira, yo amo a Warren Christopher pero creo que el tipo es tan reprimido que probablemente come sus mms con cubiertos.
Michael o kadar aptal ki MM'lerini alfabetik sıraya koymaya çalışıyor.
Michael es tan tonto... que intenta colocar sus mms por orden alfabético.
Ne yiyorsunuz öyle? İçi şekerle doldurulmuş donut.
Es una dona rellena de mms, así cuando terminas las donas ya no comes los dulces.
Fotoğrafınızı çekip MMS ile göndereceğim.
Tomaré una foto y se la enviaré por MMS.
MMS'yi daha sonra gönderirsin. Tamam mı?
Luego enviarás el SMS. ¿ De acuerdo?
Bugün yer fıstığı ve şekerleme satmak için buradayım.
Vendo cacahuetes y mms.
Yesil MMs.
¡ MM's verdes!
MM'lerle tüm gün yan yana otururken neler çektiğimi şimdi anlamışsındır.
Sí, ahora sabes cómo me siento cuando estoy sentado al lado de esos mms todo el dia.
O zaman neden MM'leri kaldırmıyorsun?
Bien, ¿ por qué simplemente no mueves los mms?
- M % M'lerin var mi?
- ¿ Tienes mms?
Büyük anne biz geldik!
¿ Están listos los MMs?
- MMS nasıl atılıyor?
- Como se envia un MMS?
Bira? MMs?
¿ Cervezas?
Daha önce hiç fıstıklı MM yemediğini söyledi.
Me ha dicho que nunca ha probado mms de cacahuetes antes.
Karamel sosu, çikolata sosu, mm, ve biraz da krema.
Salsa de caramelo, salsa de chocolate, mms y un poco de mantequilla
Fıstık ve bademli çikolata hariç ne ararsan var.
Completamente aprovisionado, excepto de Mms y Toblerone
- Çocukluğumun çoğu burada. ... patlamış mısır ve çikolatalı draje yiyerek geçmişti.
Pasé ahí la mayor parte de mi infancia, comiendo palomitas de maíz y mms.
Oh, evet, biraz donutum, MM'lerim, oh, ee biraz da cipsim var.
Oh, sí, voy a coger algunos donuts y algunos mms y algunas, eh, patatas.
Bu kıyafetle bir sürü MM * satın alacağım!
¡ Voy a pedir muchos mms chiquititos!
Bana MMS ile bir resimini gönder.
Envíame una foto tuya a través de SMS.
MMS göndererek beni mahvetmeye mi çalışıyorsun?
¿ Quieres hacer un MMS para arruinarme?
Ama biz hata yapınca morbidite ve mortalite analizi yapar dosyaları ortaya döker ve bu hatanın bir daha asla tekrarlanmamasını sağlarız.
Pero cuando lo hacemos, tenemos mms, revisamos los expedientes, nos aseguramos de que nunca vuelva a pasar
Bak düşünüyorum da kahvaltıda çöreğe, öğle yemeğinde keke, gizlice abur cubur da yer akşam yemeğinde de hamburgerin içine koyabiliriz.
Está bien, esto es lo que estoy pensando un ponquecito en el desayuno, twinkies para el almuerzo, y meteremos algunos mms en la carne de su hamburguesa para la cena.
Bunları onlu gruplara ayırın ve MMS bombardımanına tutun.
y bombardearlos con MMS.
Fıstık ezmesi, ıhlamur, yoğurt karışımı üstüne de jelibon.
Mantequilla de maní y yougurt mezclado con ositos de goma y mms adicionales.
Yoksa yeni bir mesaj mı aldın?
¿ O es un nuevo MMS?
Ben Mary ile, ve o Marlow ile birlikteyken.
Estamos condenados. - Sí Alguien me ha enviado un MMS.
- Tanrıya şükür, hiç kimse bana MMS göndermedi.
Mierda...
Bir video mesajı.
Un MMS...
2 şişe üzümlü öksürük şurubu. Yarım kilo çikolata. Bitter.
Necesito dos botellas de jarabe de uva para la tos medio kilo de MMs sin los marrones y mi juego de la suerte del "Gas'N SIP in Tarzana"
- Şekerlemelerim bitti.
- Se me acabaron los MMs.
- Evet. Biri bana MMS gönderdi.
Vamos.