Morgan Çeviri İspanyolca
7,598 parallel translation
Zane Morgan, burada işlerin nasıl yürüdüğünü unutmuş olabilirsin.
Zane Morgan, creo que se te ha olvidado cómo funcionan las cosas por aquí.
Morgan.
Morgan.
Morgan, yapma!
¡ Morgan, no!
Seni tanıyorum Morgan.
Te conozco, Morgan.
Bu Morgan.
Este es Morgan.
Zane Morgan, değil mi?
Zane Morgan, ¿ verdad?
Size söylüyorum, Emmy ve Morgan Konuşulabilecek yaşa geldiklerinde, size teşekkür edecekler.
Créeme, Emmy y Morgan te lo van a agradecer cuando sean grandes y hablen.
- Teşekkürler, Morgan.
- Gracias, Morgan.
Ayrıca, birisinin Morgan'a göz kulak olması lazım.
Además, necesito a alguien para que vigile a Morgan.
Tabi, Morgan'la beraber Ultra'nın ön kapısından girmemi istemiyorsan.
A menos que quieras que lleve a Morgan por la puerta principal de Ultra.
Morgan Roth, Dunn'ın kız kardeşi, Büyükelçi... hepsini kullandılar.
Morgan Roth, la hermana de Dunn, el embajador, todos usados por el secuestrador.
Morgan Roth, Frank Beckwith ve Clark Froy'un evleri.
las casas de Morgan Roth, Frank Beckwith y un tal Clark Floy.
- Güle güle Morgan.
- ¡ Adiós, Morgan!
Ben St. Louis Chronicle'dan Morgan Hogue.
Soy Morgan Hogue, del periódico St. Louis Chronicle.
Sen de Morgan'la birlikte Florida'da kalırsın.
Y tú y Megan quedaros en Florida.
Morgan üzerinden ona baskı yapalım diyorum.
Digo que la presionemos, ha conseguido que una hija se fuera, Morgan.
Morgan ve Brian'ı yakalayalım diyorum.
Yo digo que cojamos a Morgan y a Brian ahora mismo.
Morgan'ın hamileliğiyle ilgili bir kaç sorunu vardı.
Morgan tenía algún problema con el embarazo.
- Brian ve Morgan'ı gözetlediğini.
- Cubriendo a Brian y Morgan.
Brian ve Morgan'ı kaçarken yakaladım.
Atrapé a Brian y a Morgan tratando de escapar.
Brian ve Morgan nerede?
¿ Dónde están Brian y Morgan?
Morgan ve Garcia, siz Yıldız Meclisi'ni yoklayın.
Morgan y García, indagad en Star Chamber.
Seni ve Denetleyici Çok Özel Ajan Derek Morgan'ı.
A ti y a tu supervisor, el muy especial agente Derek Morgan.
Adalet Bakanlığı'nın sitesine girdiğinde benim ve Süper Özel Ajan Derek Morgan'ın kafamızda ayakkabıyla fotoğrafımızı göreceksin.
Cuando entres en la web de Justicia habrá una foto mía y del super-especial agente Derek Morgan... con los zapatos en la cabeza.
Tamam, Morgan, git, Reid'i de yanında götür.
Está bien, Morgan, ve y llévate a Reid.
Çabuk, üstünü aç, Morgan.
Rápido, quítale la camisa, Morgan.
Morgan, sen ve JJ ilk vurulmanın gerçekleştiği parka gidin.
Morgan, tú y JJ vayan al parque donde se produjo el primer tiroteo.
Savcının ofisindeki bahsettiğimiz adam Morgan Hines'tı.
El antiguo empleado de la oficina del fiscal fue Morgan Hines.
Dave, indiğimizde Morgan'la o eve git.
Cuando aterricemos, Dave, Morgan y tú id a la casa.
Morgan ve J.J., kontrol edin.
Morgan y JJ, investigadlo.
Morgan Freeman sinek hikayesiyle buz gibi bir hava estirdi.
Kirikou se cargó la fiesta con esa historia de moscas.
- Zane Morgan.
- Zane Morgan.
Ama maalesef Zane Morgan bunu mecbur kıldı.
Pero lamentablemente Zane Morgan lo ha hecho necesario.
Konuş. - Zane Morgan.
Zane Morgan.
Andrew Morgan, 28 yaşında.
Andrew Morgan, 28 años.
Andrew Morgan'ın uzun bir sabıka kaydı var.
Andrew Morgan, muchos antecedentes.
Morgan dört gündür kayıptı, kardeşi de öyle.
Morgan desapareció hace cuatro días, al igual que Victor.
Callow'larla Morgan'ların ne bağlantısı var?
¿ cómo se conectan los Callows con los Morgans?
Martin ile Lydia Callow, Morgan'larla hiç karşılaşmamış.
Bueno, Martin y Lydia Callow nunca conocieron a los Morgan.
Victor Morgan, beni duyabiliyor musun?
Victor Morgan, ¿ puedes oírme?
- Bak, ben ben bir süredir Morgan kardeşlerle takıştığınızı anlıyorum.
- Mira, yo... Calculo que has estado involucrado con los hermanos Morgan desde hace un tiempo.
Morgan'larla ilk ne zaman karşılaştınız?
¿ Cómo conociste a los Morgan?
Ah, önce Andy Morgan'ı gömdük yaşlı Sid'den kurtulmak için bir kaç gün beklemek zorunda kaldık.
Enterramos a Andy Morgan primero... y luego tuvimos que esperar un par de días para deshacernos de Sid.
Peki ya Victor Morgan?
¿ Y qué hay con Victor Morgan?
Sizce, Morgan'lar, Vanderbilt'ler, Rockafeller'lar ve diğer puştlar, ellerindeki bütün varlıklarıyla, Amerika'nın hayrına bir şeyler yaptılar mı?
Cres que son buenos porque ayudan a los pobres, huérfanos, vagabundos y otras idioteces de caridad? La cuota de comercialización...
Rossi, Morgan'la beraber tıbbi tetkikçiye gidin.
Rossi, Morgan y tú id al forense,
- Morgan ihtiyacımız olunca nerede?
¿ Dónde está Morgan cuando le necesitamos?
Morgan, sen ve JJ Sue Walsh'un evine gidin.
Morgan, JJ y tú id a la casa de Sue Walsh.
Bu da Ajan Morgan.
Este es el agente Morgan.
Carly Morgan mı?
¿ Carly Morgan?
Morgan'a haber veririm.
Le avisaré a Morgan.