English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ M ] / Mp3

Mp3 Çeviri İspanyolca

238 parallel translation
Ya da mp3 gibi şeyler?
O nada que tenga que ver con los mp3... Estás preocupado.
Mp3çalardan, bilgisayardan ipoddan bahsederken sanki, buzulun tekinde donmuş halde bulunmuş gibi konuşuyor.
Incluso aunque esté hablando sobre cosas como reproductores mp3, ordenadores, ipods, suena como si hubiese sido encontrado en un glaciar y lo hubieran descongelado.
Mp3 nedir bilir misin?
¿ Sabes algo de mp3 ´ s?
Mp3 nedir biliyorum!
Pues claro que conozco los mp3 ´ s.
- 1997 yılında üretilen dünyanın ilk mp3 oynatıcısı.
Es el mundialmente primer reproductor de MP3, es de 1997.
Bilirsin, işiniz bittiğinde, mp3 dosyalarınızı almalısınız.
¿ Sabes? Cuando lo termineis, deberíais pasarlo a MP3.
Mp3 dosyalarınızı almalısınız.
Deberíais pasarlo a MP3.
En kötü durumda şifreyi bir MP3'e kaydederim ve Audiogalaxy'ye bırakırım.
En el peor de los casos, encriptaré el código en un MP3 y lo dejaré en Audiogalaxy.
Bozuk MP3 çalar gibi tekrarlıyorsun.
Suenas como un MP3 escacharrado.
Cd'den AIIF, mp3 ve 4'ün her ikisini de oynatabiliyor.
- Te estabas quemando. Yo quería ayudar.
Eğer gelmezlerse, müzik setim ve birkaç MP3'le idare edeceğiz.
Si no aparecen, nos tocará usar media docena de MP3 y mi caja de música.
Veya gizlenmiş mp3 lerim var... bir şişe viskim, ve biraz ot... hepsi buradan biraz ilerde gömülü.
O, tengo una pila de MP3s una botella de whisky, y un poco de hierba enterrados no muy lejos de aquí.
- Bu MP3 mü? - Evet.
- ¿ Esto es un MP3?
Eğlenceli yanı MP3'ümü buldular.
Lo gracioso es que cogieron mi reproductor de MP3.
MP3 çalarım.
Mi reproductor de MP3.
MP3'ü deniyorum.
Pruebo con MP3.
Evet, MP3 sorunsuz görünüyor.
Perfecto, MP3 se ve bien.
Sadece Audiogalaxy'den MP3 indiriyordum. Bak, MP3?
Intentaba descargar un MP3 de Audiogalaxy.
Müzik dosyası.
Un MP3... ¿ sabe? un fichero de música.
Size MP3'ü göstereyim.
Voy a ponerle el mp3.
Ava gitmeden MP3 dinler.
Le gusta oír "mp3s" cuando caza.
Bütün Hint filmlerinin kaseti var ama CD ya da MP3'ü yok.
Tiene las cintas de todas las películas indias, pero ningún CD ni MP3 pirata.
Şimdiye kadar cebinde anahtarlar, bir mp3 çalıcı,... ve yirmi dolar bulduk.
Entretanto tenemos llaves, un reproductor mp3 y veinte dólares que encontramos en su bolsillo.
Bir MP3 çalar.
Es un reproductor de Mp3.
Elbette, artık herşey MP3.
Por supuesto, es todo MP3 ahora.
Güya elektronik gelişimlerle donatılmış, internet gençliği. MP3 çalarları, iPod'ları, video oyunları...
Los avances tecnológicos de la llamada generación cibernética con reproductores de música MP3, iPods y video juegos.
Yemin ederim, eğer MP3 üne dalıp gittiyse...
Lo juro, si está de nuevo con ese MP3...
Şu andan itibaren telefon, MP3 Player ve arabanı kullanamaman senin için kötü olacaktır.
De nuevo, sin el celular, el lector MP3 y el auto podría ser horrible para ti.
Ama şu andan itibaren benim güvenilir IPOD'um ve kaset adaptörüm var.
Pero por ahora tengo mi mp3 y adaptador de casete. Bien.
Nathan bana bir MP3 yollamış.
- Nathan me envió un MP3. - ¿ Nathan?
Pembe bir MP3 caları vardı.
Tenía un reproductor MP3 rosado.
MP3 çalar. Böylece en sevdiğin şarkıları indirip gittiğimiz her yerde dinleyebilirsin.
Descarga tus canciones favoritas y escúchalas donde vayas.
MP3 çalarları, demode yapacak.
Te veo dentro, ¿ vale? Adiós.
MP3 çalarları, demode yapacak.
- ¡ Oh Dios mío, eres tú!
Önemli bir şey değil. MP3 çalabilen taşınabilir bir CD oynatıcıydı...
Una bobería, un reproductor de discos portátil que lee MP3, es quemador...
MP3 Player takılmış ilk pilot!
Ipod. El primer piloto con MP3 incorporado.
- Korsan MP3 kaydı var bende.
Claro que lo estuvo.
Mutlaka dinlemeliyim.
- Tengo un MP3 pirata. - ¿ Tienes el concierto?
Dikkatimi o MP3'ten dağıtmaya çalışıyorsun.
¿ Qué has tenido que esperar últimamente?
Seni evime götürmem olmaz.
Tratas de distraer mi atención del MP3.
Maeby, birinin MP3 çalarından 10 tane falan CD yaktım.
Maeby, quemé unos 10 discos de un reproductor de MP3.
Tom, bütüm MP3'lerimi sildinmi yoksa?
Tom, ¿ Borraste tú todos mis MP3?
Ona çalışırken müzik çalarını kapatmasını söyledim ve yaptı.
Le dije que se sacará el mp3 player de su cabeza mientras trabajaba y lo hizo.
Sonra perdenin arkasına saklandığımda koyduğu yerden alıp tekrar dinlemeye başladığını gördüm.
Luego me escondí tras las cortinas y se puso su mp3 player en sus oídos.
Bir müzik çalar alabiliyorsa ona çok fazla maaş veriyoruz demektir.
Le pagamos demasiado si es capaz de comprar un mp3 player.
Bilgisayar m.p. indir.
Eso tiene que ser. Computadora-Mp3-bajar.
Mp3 çalarları yani.
, ¿ Los reproductores de MP3?
MP3 çalar ya da kol saati almaktan eksik kalmıyorsun.
No querrás perderte cosas esenciales como relojes, reproductores de MP3...
Şey MP3 Player'ımı burada mı unutmuşum?
Sabes, um, ah, ¿ No deje por aquí mi MP3?
Hayır, ben MP3 olayını aştım güzelim.
No, yo soy más una chica MP3.
- Nasıl gidiyor, Billy?
Hará que los reproductores MP3 sean cosa del pasado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]