Mujeres Çeviri İspanyolca
49,989 parallel translation
Plunkett kadınları, üç nesildir kötü kararlar veriyorlar.
Mujeres Plunkett, tomando malas decisiones desde hace tres generaciones.
Fakat hamile bir kadın çözüm istemez.
Sin embargo, las mujeres embarazadas no quieren soluciones.
Bizi daha iyi adam yapan, kaybettiğimiz kadınlara...
Por las mujeres que hemos perdido y que nos han convertido en mejores hombres.
Babs'le bir ömür geçirdikten sonra kendime en yakın hissettiğim tek kadın O'idi.
De todas las mujeres por las que he internado a Babs ella es la que más ha significado para mí. Lo sé.
Kadınların en kutlu olanı. İsa'yı rahminden meyve olarak veren.
Bendita eres entre todas las mujeres, y bendito es el fruto de tu vientre, Jesús.
- Santa Anna çocuk ve kadınların gitmesine izin verecek.
Se supone que Santa Anna debía dejar ir a las mujeres y niños.
Çocuk ve kadınları dışarı çıkarmamız lazım.
Tenemos que sacar a las mujeres y niños.
Arkadaşım kadın ve çocukları çıkarmak için plan yapıyor ama biraz zamana ihtiyacımız var.
Mi amigo está trabajando en un plan para sacar a las mujeres y niños, pero tenemos que darle tiempo.
- Yani çocukları ve kadınları dışarı çıkarmalıyız.
- Así que tenemos que sacar a las mujeres y niños.
İçine girebilirsek kadın ve çocukları gizlice çıkarabiliriz.
Si podemos entrar, podemos sacar a las mujeres y niños.
Kadın ve çocukları dışarı çıkarmaya çalışıyorum.
Intento sacar a las mujeres y niños.
Ama kadın ve çocukları nasıl kurtaracağımı çok iyi biliyorum.
Pero estoy muy seguro de que podría ayudar a salvar a las mujeres y niños.
Çocukları ve kadınları dışarı çıkarmayı deneyeceğiz.
Intentaremos sacar a las mujeres y niños.
Alamo'nun sakinleri tarafından imzalanmıştır.
Firmado por los hombres y mujeres de El Álamo.
Kadın ve çocuklar kaçmayı başardılar ve Alamo kelimesi Teksas'ın Santa Anna'yı yenmesinde ilham kaynağı oldu.
Pero las mujeres y niños escaparon y la historia de El Álamo inspiró a Texas a rebelarse y derrotar a Santa Anna.
Benim gibi kadınları da bilmezsin.
No conoces a las mujeres como yo.
- Kusura bakmayin.
- Lo que dices es que las mujeres
Kadin haklarindan konusmak için vaktiniz var mi?
¿ Conoce los derechos de las mujeres?
Yaptigimiz seri, tamamen kadin sinemacilara ait ve harika isler çikariyoruz.
Este ciclo está dedicado a mujeres realizadoras y tenemos trabajos estupendos.
- Kadinlar Günü'ne.
Las mujeres.
Neredeyse tüm kadinlar böyle görünür.
Casi todas las mujeres hacen esto.
Kadinlara bunun yapilmasindan nefret ediyorum.
Odio cuando hablan así de las mujeres.
Gümüs gümüs parlayan güzel kadinlar gibi.
Como esas mujeres hermosas de cabello plateado.
- Gümüs saçli güzel kadinlardan. Degil mi ama?
- Mujeres hermosas de cabello plateado.
Toplayıcıların büyük ebeveynler, kadınlar ve çocuklar olmasından kaynaklanıyor.
Con el hecho que los recolectores eran los abuelos, mujeres, y niños.
Doğruluğu kanıtlanmış insanlık tarihi boyunca birçok medeniyette kalorinin büyük bir bölümünü asıl temin eden kitle, kadınlar, çocuklar ve büyük ebeveynler olmuştur.
Las personas que daban gran parte de las calorías, para la mayoría de las civilizaciones, a través la historia humana han sido las mujeres, los niños y ancianos.
Diyet kolesterolü ise kan kolesterolünde artışa neden olur, ki bu da kadın ve erkeklerde bir numaralı ölüm nedeni olan kalp hastalıkları için başlıca risk faktörüdür.
Y el colesterol dietético lleva a un incremento en el colesterol en la sangre, que es el factor número uno de muertes en hombres y mujeres, enfermedades del corazón.
Dün görüştüğümüz hiçbir kadından hoşlanmadın mı?
¿ No te gustaron ninguna de las mujeres que conocimos ayer?
Rufus, onlar müttefikler, bağlantılar ve kadınlar ama asla güvenmezler.
Rufus, hay aliados, contactos y mujeres, pero nunca confianza.
İçeride 3 tıbbi personel var. Her biri iyi insanlar.
Hay tres personas del personal médico ahí, todos buenos hombres y mujeres.
3'ü de kadın. 3'ünün de bileklerinde... bereler var.
Todas mujeres, todas con moretones en sus muñecas.
Mağaralar hamile bir kadın için tehlikelidir.
Las cuevas son peligrosas Para mujeres embarazadas.
- Bayanlar önden.
Mujeres primero.
Sanırım benim gibi hisseden birçok kadın vardır.
Me imagino que muchas mujeres se sienten igual que yo.
- Üzerine iki kadın koyarsın.
Pues bien, tendría que colocar dos mujeres en ella.
Hiç ünlü Fin kadın yok mu?
¿ Hay mujeres famosas finlandesas?
Çünkü bütün Finli kadınlar 19 yaşına girince Au Pair olmak için İngiltere'ye geliyor.
Es porque todas las mujeres finlandesas, a la edad de 19, se van a Inglaterra para ser au pairs.
İki kadın çıkardık, canlı.
Acabamos de rescatar a dos mujeres, vivas.
İş yerlerinde biz kadınlara kendimizi bastırmamız söyleniyor. Zaptedeceksin, göz ardı edeceksin.
En el lugar de trabajo a las mujeres nos han dicho que nos moderemos, nos contengamos, lo ignoremos.
Neden tahmin ettiklerinin hepsi kadın?
¿ Y por qué solo pensáis en mujeres?
Videoyu yayınladıktan sonra yayınlananın çarpıcı bir şekilde benzeri olan Trinity'yle rızasız cinsel ilişkiye girmek zorunda kalan kadınlardan bir dizi çağrı aldık.
Después de emitir el video, recibimos sobre una docena de llamadas de mujeres afirmando que tuvieron encuentros sexuales no consentidos con Trinity que fue sorprendentemente similar al que fue emitido.
Biliyorsun, Darin, bu haberi istemiyorsan rakiplerinizden birine bu kadınları çekmek beni çok mutlu eder...
Sabes, Darin, si no quieres esta historia, Soy tan feliz de llevar a esas mujeres a uno de tus competidores...
O kadınlardan biri seni karın ya da senin kızın olabilirdi.
Una de esas mujeres podría ser tu mujer o tu hija.
Oraya girdiğimde, yarım düzine kadınla soyunması odasında parti yapıyordu. Bir anda kafama dank etti.
Cuando llegué allí, media docena de mujeres estaban de fiesta en su vestidor, y me di cuenta...
Trinity'e dava açman isteyen diğer kandınlara destek olmak için kullanmayı planlıyordum.
Planeo usarlo para apoyar a otras mujeres que quieren demandar a Trinity.
Gerçi ben kadınları doksan, havası otuzun üstünde olan her yere tavım.
Realmente me encanta donde sea que las mujeres y la temperatura estén arriba de 30.
Neyse, dondurmacı başka kadınlarla tanışmak için güzel bir yer olacaktır. Lütfen!
Como sea, supongo que una heladería será un buen lugar para conocer otras mujeres.
Seni dikkate bile almadan başka birini aramaya geçtiğimi izlemek seni incitmiş olmalı.
Bien. Te habrá dolido verme mirando a otras mujeres sin haberte considerado primero.
Başka kadınlarla görüşmekle asla ilgilenmedim. İlişkimiz hakkında ne kadar ciddi olduğumu kanıtlamak için de ilişkimizi sonraki aşamaya çıkarmak istiyorum.
Nunca estuve interesado en salir con otras mujeres y para probarte qué tan serio estoy tomando lo nuestro estoy dispuesto a llevar nuestra relación al siguiente nivel.
Bir kralın oğlu olarak, istediğiniz kadar kadınınız olabilir.
Como hijo de un rey, puedes tener todas las mujeres que quieras...
Senin gibi kadınları tanırım.
Conozco a las mujeres como tú.