Munch Çeviri İspanyolca
477 parallel translation
# # Or marshmallow mouthful you munch
O bocado de chocolate que toma
Hayatının sonlarına doğru yazdığı günlüklerde Edvard Munch, kendinden üçüncü şahıs olarak bahseder.
En los diarios, que escribe en la última época de su vida... Edvard Munch a menudo se refiere a sí mismo en tercera persona... usando los nombres "Brandt", "Nanssen"
Edvard Munch'un annesi Laura Cathrine Bjolstad'ın ölümü 1868 yılında akciğer kanaması yüzünden oldu.
La muerte de Laura Cathrine BjøIstad, madre de Edvard Munch... ocurrió en 1868, tras una hemorragia pulmonar.
1845'te Edvard Munch'un büyükbabası bir omurilik hastalığından deliye döndü.
En 1845, el abuelo de Edvard Munch enfermó... de una dolencia de la médula espinal.
Annemin tam adı Laura Cathrine Munch'müş.
El nombre completo de mamá era Laura Cathrine Munch.
Munch ailesi, babalarının tıbbı uygulamalarını takip ediyorlardı bir kalabalık evden, Kristiania'nın daha yoksul bir ilçesindeki diğer bir kalabalık eve taşınmışlardı.
La familia de Munch, siguiendo la consulta médica del padre... se ha mudado de una casa atestada a otra... en los distritos más pobres de Cristianía.
Edvard Munch resim yapmaya 1879'ta başladı.
Edvard Munch empezó a pintar en 1879.
Peter Andreas Munch, doktorluk okuyordu. Bu da Edvard'ın küçük kardeşi, Inger Munch.
Peter Andreas Munch, estudia para ser médico... e Inger Munch, la hermana menor de Edvard.
Edvard Munch ne zaman Jaeger'e sürekli babasıyla tartıştığını anlatsa Jaeger ona bir tabanca alıp eve gitmesini ve babasını vurmasını söylerdi.
Cuando Edvard Munch le habla a Jæger de sus peleas repetidas con su padre... Jæger le dice que agarre una pistola, vaya a casa... y le mate a tiros.
Munch'un aile çalışmalarının birçoğunda yüzler yana dönük.
En muchos de los bocetos que Munch hizo a su familia... las caras están vueltas a un lado.
Munch babasına sonra söyleyecekti.
Munch diría después, respecto a su padre
Edvard Munch, kendi portresini ilk kez 4 yıl önce aynada yansıyan görüntüsüne bakarak çizmişti.
Usando su reflejo en un espejo... Hace cuatro años que Edvard Munch pintó el primero de sus autorretratos.
Edvard Munch için sanatsal sorun daha derinde yatıyor. Bir şekilde kendisinde ve ailesinde gerginlik boy gösteriyor.
Para Edvard Munch, el problema artístico subyace más profundamente... de algún modo expresa la tensión que crece en él y en su familia.
Edvard Munch'un sağ tarafından oturan saygıdeğer kadının adı Andrea Fredrikke Emilie.
Los nombres cristianos de la mujer que se sienta a la derecha de Munch son Andrea Fredrikke Emilie.
Edvard Munch'u da aynı şekilde kendi işinde samimi olması için teşvik ederdi.
Él impulsa a Edvard Munch a expresarse en su obra... con la misma absoluta franqueza.
Hans Jaeger ; Munch'a, seksin insan versiyonunun bir insanı tanımadaki en önemli süreç olduğundan bahsetti.
Hans Jæger le ha dicho a Munch que la función humana del sexo... es el proceso individual del hombre más importante.
Edvard Munch yetenekli genç bir ressam.
Edvard Munch es un joven pintor de mucho talento.
1884 yılında Edvard Munch, bu çalışmasında hizmetçi bir kızı yarı giyinik, dağınık bir yatağın kenarında oturmuş olarak çizdi.
En 1884 Edvard Munch pinta este estudio de una joven criada... parcialmente vestida, sentada al borde de una cama deshecha.
Munch'un Çekingenlik rengin ahengini dağıtır. sözü daha sonra yumuşaklık duygusu olarak kalmıştır.
Hay una sensación de suavidad... a la que más tarde Munch llamaría... su "nervioso tratamiento del color que se disuelve."
Edvard Munch'un arkadaşları arasında Carl Nordberg Andreas Singdahlsen Halfdan Strom Thorvald Torgersen ve Jorgen Sorensen ki yedi yaşına kadar kötürümdü ve 30'lu yaşlarının başında öldü.
Entre los colegas de Edvard Munch están Carl Nordberg... Andreas Slngdahisen... Halfdan Strøm... y Thorvald Torgersen.
1884 yılında, Edvard Munch kız kardeşinin bir portresini elleri ve yüzü renkli olarak tuvale işlemeye başladı.
En 1.884, Edvard Munch comienza a trabajar un lienzo de su hermana menor, un retrato que ilumina su cara y sus manos.
Edvard Munch'un 13 yaşındaki kardeşi pulmoner hemorajiden dolayı 1875'in Noel Günü'nde yatağa düştü.
Edvard Munch a los 13 años estuvo cera de morir por una hemorragia pulmonar que tuvo lugar el día de Navidad de 1875.
Munch'un ailesi aşırı dinciydi.
La familia de Munch es puritana.
Edvard Munch bitirdiği ilk resmi, Siyahlı Inger'i gösterdiğinde Kristiania'daki muhafazakâr basın siyahlar içinde bir bayanın adeta korkunç derecede çirkin bir portresi ithamlarında bulundu.
La primera vez que Edvard Munch muestra su cuadro "Inger de negro" terminado, la prensa conservadora de Cristianía se refiere a él como...
1885 Mayıs'ında, Edvard Munch Paris'i ziyaret eder.
En mayo de 1885, Edvard Munch visita París.
Üç hafta sonra Munch Norveç'e geri döner ve ondan kısa bir süre sonra ailesiyle Kristiania fiyortlarında Borre'un küçük bir köyüne tekne gezisine çıkar.
Tres semanas después, Munch vuelve a Noruega... y poco después toma un barco con su familia... bajando el fiordo de Cristianía hasta el pequeño pueblo de Borre.
Günlüğünde Edvard Munch, bu bayandan Bayan Heiberg olarak bahseder.
En su diario, Edvard Munch se refiere a esta mujer... como la "Sra. Heiberg".
Hayatının sonraki evresinde Edvard Munch derin bir hayal kırıklığını ifade edecekti. Öyle ki doktor olarak babasının ölüm döşeğindeki annesi kız kardeşi ve onun için yapabileceği tek şey ellerini bir araya getirip dua etmekti.
Al final de su vida, Edvard Munch expresa una profunda decepción... hacia lo que su padre, como médico, habría podido hacer... por su madre y su hermana moribundas y por él mismo... en lugar de juntar sus manos y rezar.
Kristiania'ya döndükten sonra Edvard Munch ilk içtimai ziyaretini Bayan Heiberg'in evine yapar.
A su regreso a Cristianía Edvard Munch paga su primera llamada social en la casa de la señora Heiberg.
Model olarak halası ve Betsy adında genç bir kızı kullanarak Edvard Munch 119,5 cm'ye 118,5 cm ebatlarında bir tuval üzerinde çalışmaya başlar.
Utilizando como modelos a su tía y a una joven llamada Betsy... Edvard Munch empieza a trabajar sobre un lienzo de 119,5 cm. por 118,5 cm., la muerte de su hermana Sophie.
Munch artık fırçayla, spatulayla ve hatta mutfak bıçağıyla bile katman üzerine katman eklemeye başlamıştı.
Munch comienza ahora a añadir capa sobre capa de textura con un cepillo, una espátula e incluso un cuchillo de cocina.
Munch günlüklerinde :
Munch escribe en su diario :
Munch günlüklerinde, Bayan Heiberg ile Karl Johan'daki buluşmalarından yalnızca onun bir kocası ya da yoldaşı gibi birlikte vakit geçirmek olarak bahseder.
Munch escribe en sus diarios que se cita para encontrar... a la Sra. Heiberg en Karl Johan... sólo para que pase cerca de él con su marido o un amigo del brazo.
Aslında buluşmaların ilk kim tarafından sona erdirildiği belirsizdir fakat Munch bir dahaki buluşma anlarını Bayan Heiberg'i kaale almadan bir öç alma şeklinde bahseder.
No se sabe exactamente quién empezó a romper las citas primero... pero Munch escribe que se venga... no haciendo caso de la Sra. Heiberg cuando ellos tienen su siguiente encuentro.
İlkin, Munch çizimin dış hatlarına ; Sandalye, bardak, şişe, pencere önündeki saksı ve perdeler gibi ev eşyaları ilave eder.
Al principio, Munch añade... detalles domésticos en la periferia del cuadro... como una silla, un vaso, una botella... un florero en una ventana y cortinas.
Munch'un, Bayan Heiberg ile olan ilişkisi çoktan kötüye gitmiştir.
La aventura de Munch con la Sra. Heiberg ya está deteriorándose.
Bayan Drefsen, Munch tarafından Miss Rocker olarak bahsedilir ki kendisi, bir şenlikte rastgele karşılaştığı biridir.
Srta. Drefsen, a quien Munch se refiere como "Srta. Rocker" con la que recientemente se encontró en un carnaval.
Tüm önemsiz detayların vurgusunu azaltmak için görüntülerini bulanıklaştırarak Bayan Heiberg'i aklından çıkarmak uğruna verdiği mücadeleyi tuvalinin hassas yüzeyinde ; bir şekilde titreşimi ve hislerindeki gerilimi ortaya çıkararak, benzer bir his uyandırması için Munch kız kardeşinin başı üzerinde tekrar tekrar çalışır.
Esforzándose ahora en restar énfasis a todos los detalles sin importancia... emborronando sus imágenes... esforzándose en eliminar de su mente a la Sra. Heiberg empeñándose de algún modo en conferir la vibración y la intensidad... de sus sentimientos sobre la cruda superficie de su lienzo... procurando despertar un estado de ánimo similar en el espectador...
Saçını, gözlerini ve ağzını yağlı boyayı ; sadece bıçağını, fırçasının arkasını, kaleminin ucunu kullanarak tuvalinden kazıyıp baştan alır.
Munch trabaja una y otra vez en la cabeza de su hermana... detallando el pelo, los ojos y la boca... sólo para raspar el óleo del lienzo y empezar de nuevo. Utiliza su espátula, el mango del pincel, la punta de un lápiz...
Munch, kalın yağın derinliklerine, hatırlamak ve unutmak için mücadele ettiğinden çizik ve çentik atar.
Munch araña y forma profundos surcos en la gruesa capa de óleo... igual que se esfuerza en recordar y se empeña en olvidar.
Çok ilginç birisin, Munch.
Eres muy raro, Munch.
Neredeyse son aşamadayken, Munch tuvale tekrar saldırıyor. Boyaya derin çizikler atıyor ve kabaca bir el darbesi hareketiyle itinayla yapılmış olan pencereyi, perdeleri ve saksıyı yok ediyor. Bunlar tuvalin sağ tarafında.
Casi en la última etapa, Munch aborda el lienzo de nuevo... arañando profundamente el óleo... y, en un gesto de dramáticas pinceladas amplias... elimina lo que ha ejecutado cuidadosamente la ventana, las cortinas y el florero... del lado derecho del lienzo.
Edvard Munch kendi sanatında büyük bir dönüm noktası yaşadığının farkında.
Edvard Munch se da cuenta de que ha hecho un importante avance... en términos de su propio arte.
Bu eserlerle Munch'un tuvali arasındaki fark genç kadınların modern sunumunda açıkça görülüyor.
La diferencia entre estas obras y el lienzo de Munch... se muestra con mayor claridad... en la representación contemporánea de mujeres jóvenes.
Fakat Edvard Munch'un tuvali, yüzeyindeki derin çiziklerle tüm dış gerçekliğin ötesine geçmiş ve batı dünyası sanat tarihinde duygunun ilk dışa vurumcu tablosu hâline gelmiş olsa da Kristiania halkı ve tutucu basını tarafından şiddetle eleştirilmiştir.
Pero el lienzo de Munch con su superficie marcada en profundidad... que ha trascendido toda realidad externa... para convertirse en la primera pintura expresionista de "sentimientos"... de la historia del arte occidental es duramente atacado por el público de Cristianía y su prensa conservadora.
Bir meslektaşı Munch'a şöyle der :
Un colega le dice a Munch :
Munch'un diğer bir arkadaşı, bu şekilde devam ederse delireceğini söyler.
Otro amigo le dice a Munch... que se volverá loco si sigue por ese camino.
Munch'un resmini hükme bağlamak için en iyi yol ona biraz uzaktan bakmaktır.
La mejor manera de juzgar la pintura de Munch es observándolo a distancia.
Hayatının belli bir dönemindeki bu noktada Edvard Munch, Bayan Heiberg olduğunu sandığı bir kadını sokakta takip ettiğini günlüğünde dile getirmektedir.
En algún punto en este período de su vida, Edvard Munch, escribe en su diario que persigue a una mujer por las calles suponiendo que es la señora Helberg
Yazar Munch'un eserinde anlamsızlıktan başka hiçbir şey görmediğini ve özgün olunmaya çalışıldığını iddia ediyor.
En la cual, quien escribe reclama no ver más que sinsentidos y un intento de ser original en la obra de Munch.
Munch'un öyle ya da böyle hastalıklı ve duygusal bir hayattan bahsetmesi gayet doğal.
Es posible que Munch pueda hablar de un modo u otro... a aquellos con una vida emocional enferma.