Murray Çeviri İspanyolca
2,002 parallel translation
- Bana güvenebilirsin, Murray.
- Confía en mí, Murray.
- Girmesek daha iyi olacak, Murray.
- Puede que no nos dejen entrar.
Ben gece kulübüne gitmek istememiştim, Murray.
Yo no quería ir a ese local, Murray.
Murray, Bret, Bu benim kız arkadaşım Keitha.
Murray, Bret, ésta es mi novia, Keitha.
Görüşürüz, Murray.
Nos vemos, Murray.
Burada Yazan : "Murray Hill, 4185". Numaralar eksik!
Dice : "Murray Hill 4185." ¡ No hay suficientes números!
Hem de 1981'deki, Bill Murray, Harold Ramis ve onların mezun bile olamamış, uyumsuz, ayak takımı askerleri tarafından engellenen, Çekoslavakya'yı istila etme girişimimiz derecesinde bir utanç.
En la escala de nuestro intento de ocupar un puesto de avanzada checo en 1981 el cual fué penetrado por bill murray, harold ramis y su banda de soldados extraños que ni siquiera se graduaron.
Yargıç Murray Goodman, Jim'e Dade County hapishanesinde dört ay ağır hapis cezası verir.
El juez Murray Goodman lo condena a cuatro meses de trabajos forzados en la cárcel del condado de Dade.
Ben Murray.
Soy Murray.
- Murray.
- Murray.
Ne düşünüyorsun, Murray? Nasıldı sence?
Qué te ha parecido, Murray?
Sonra görüşürüz, Murray.
- Nos vemos. - Nos vemos, Murray.
- Merhaba, Murray.
- Hola, Murray.
Murray...
Murray.
- Hayır, Murray.
- No, Murray.
- Murray, başkalarının şarkılarını söylemiyoruz.
- No cantamos canciones de otros.
Özür dilerim, Murray.
Perdona Murray.
"Arabalar" filmini seyrettin mi Murray?
Has visto "Cars", Murray?
- Bunun için sağ ol, Murray. Başarıyla işin altından kalktın.
- Gracias Murray, bien hecho.
Şey olarak... - Şey yaz, "Murray, Yardımcı-yaratıcı."
- Pon "Murray, co-creador".
Murray size başkanla görüşeceğimi söyledi mi? Ne zamandı, Murray?
Murray, cuándo voy a conocer al Presidente?
O zamana kadarki programım ne, Murray?
Qué tengo hasta entonces, Murray?
- Murray, ona New York'u sen gezdirmelisin.
Murray, deberías llevarlo tú.
Ama Murray, başbakanı biz gezdiremeyiz.
Pero Murray, no podemos llevar al Primer Ministro por ahí.
- Bakın, özür dilerim. Ben Murray Hewitt.
- Soy Murray Hewitt.
Ama telefon numarası aynı değil mi, Murray?
Pero el número de teléfono es el mismo. No es así, Murray?
- Öyle değil mi, Murray? - Evet.
- No es así, Murray?
Olay nedir, Murray?
Qué pasa, Murray?
Murray, bana yalan söyledin.
Murray, me has mentido.
" Murray Hewitt'ten resmi bir özür geldi.
"Disculpa oficial presentada por Murray Hewitt".
Aslında, onun hakkında da düşündüm, Murray.
Estaba pensando, Murray.
- Sen ne getirebilirsin, Murray?
- Tú que puedes llevar, Murray?
Sadece sür. Sayın Başkan, bu tarihi buluşmayı düzenleyen adamla sizi tanıştırmak istiyorum...
Señor Presidente, me gustaría presentarle al responsable de esta velada histórica, Murray Hewitt, delegado cultural de Nueva Zelanda aquí en Nueva York.
Neden bahsediyor bu, Murray?
De qué habla, Murray?
- Evet, Murray, burada.
- Murray, presente
Bu gece sende kalabilir miyiz, Murray?
Podemos dormir en tu casa hoy, Murray?
Murray, bu kadın kim?
Murray, quién es ella?
Murray Hewitt burada.
Murray Hewitt. Presente
Murray haklıydı. Müzikal sahnelemek harika bir fikirdi.
Murray tenía razón fue una gran idea hacer un musical.
Murray muhteşem biri.
Murray es el mejor
Sağ ol, Murray!
Gracias, Murray!
Murray, bu çocuklar çok havalı.
Murray, wow, estos chicos son realmente guapos. ¿ Quiénes son?
- Defol, Murray.
- Lárgate, Murray.
- Evet. - Merhaba, ben Murray.
- Hola, soy Murray.
Neyse, Murray, yetki benden sonra Paula'da. sonra sende ve sonra Greg'te.
Paula es la segunda de abordo después de mí y luego tú y luego Greg.
Paula, Murray'e saatin kaç olduğunu sorar mısın?
Paula, ¿ podrías por favor preguntar a Murray qué hora es?
Şey, Murray, saatin var mı?
Ehi, Murray, ¿ qué hora es?
Murray, burada.
Murray, presente.
Murray, silgin var mı?
Murray, ¿ tienes una goma?
- Her neyse, Murray.
- Lo que sea, Murray.
- Paula, Murray.
- Paula, Murray.