Myspace Çeviri İspanyolca
205 parallel translation
Ne harika, değil mi? Başvurularınızı MySpace'e gönderebilir veya seçmelere şahsen katılabilirsiniz.
i ¿ No es sorprendente!
- Bunu MySpace'e koyacağım. - Yaparsın sen!
- Lo pondré en MySpace.
Hayır, siteme bakıyorum da eskiden bin arkadaşım varken şimdi bir sebeple sayıları dokuz yüz küsura düşmüş.
No, estoy en mi myspace, y solía tener como mil amigos, y de repente, por alguna razón, ahora sólo tengo novecientos y pico.
- Pardon, bunu MySpace'e koymama gerek.
Perdón, pero tengo que poner esto en MySpace.
Belki yayınlarımı dinlersin ayrıca internet siteme de girebilirsin.
Quizás escuches mis podcasts o puedes ir a mi página de MySpace, ¿ sabes?
MySpace sayfami yenilemeye calisiyorum, ama Dennis yaptigim her hareketi elestiriyor.
- Quiero renovar mi página de MySpace pero Dennis critica todo lo que hago.
MySpace'te Dee ile irtibata gecen Bruce denen herif bizim biyolojik babamiz oldugunu iddia ediyor.
Un tal Bruce contactó a Dee en MySpace y afirma ser nuestro padre biológico.
MySpace yoluyla mi?
¿ En MySpace? - Sí.
Tek gecelik iliski yasadigimizi iddia eden, MySpace'deki o kadinla irtibata gectim.
Hablé con la mujer de MySpace que decía que tuvimos una noche de pasión.
- Josie, Hillary Duff ve MySpace'i seviyor.
A Josie le gustan Hillary Duff y MySpace...
- Aslında MySpace gibi.
- Es básicamente MySpace.
Caryl'in Myspace adresi mi?
Quieres decir, ¿ la dirección del espacio web de Carly?
Evet, Myspace adresi.
Sí, el espacio... ¿ qué demonios es eso?
Bana mail olarak gönderdi ve İnternet alanımda oynamaya... şimdi başlayacak.
Me la envió por email y estará en Myspace en unos... ahora mismo.
McGee, cep telefonuna, çağrısına, Myspace IM'e cevap vermiyor. McGee, Myspace'te ha.
McGee no responde su celular, su buscapersonas ni su IM de MySpace.
Sayfasını görmem lazım.
McGee en MySpace. Debo ver eso.
- Herhalde MySpace'tedir.
- Probablemente en MySpace.
İşte sörf yaparken yakalanma
Que no te atrapen navegando en "myspace" en el trabajo.
Eğer bizim için sıradan bir geceyse, muhtemelen bir Kore filmi, manga, izliyor ve MySpace'de yeni arkadaşlar ediniyor olurum.
Bueno, es una noche típica para nosotros probablemente veré cine coreano manga, y haré nuevos amigos en MySpace.
Charmaine myspace sayfasının adresini vermiş.
Charmaine tiene un vínculo a su... página de Myspace.
Evet, mesaiye kalmam, Jimmy'nin internet sayfasına girmek için duyduğum isteği engelliyor.
Sí, bueno, el tiempo extra me ayuda a resistir la tentación de darle elegancia a la página Myspace de Jimmy.
Pekala MySpace sayfam sende var mıydı?
Entonces ¿ tienes una página de MySpace o algo así?
Biliyor musun baba, internet denen bir şey var. Bunların hepsini internetten halledebiliriz.
Sabes, papá hay una cosa llamada "myspace" en donde puedes publicar toda esta información.
Onlar hep myspace ya da yourspace, facebook, faceplace gibi yerlerde takılmıyorlar mı?
¿ No están todos ellos en MySpace o YourSpace, Facebook, Faceplate?
Yaklaşık 10 gün önce, internet sitesinde yayın yapmayı bıraktı.
Hace diez días dejó de publicar en su página de MySpace.
İnternette 212 arkadaşım var.
Tengo 212 amigos en MySpace.
MySpace sitesinde okulun "Seksi mi, Değil mi" oylaması.
La clasificación de los más guapos de la universidad en MySpace.
MySpace sayfanız var mı çocuklar?
¿ Están en "Myspace" o?
Bunun klasik örneklerinden biri de, profilinizi özelleştirebildiğiniz MySpace gibi sosyal ağ siteleri.
Y el ejemplo típico de esto son los programas de redes sociales como MySpace, donde puedes personalizar tu perfil.
Bilmem, MySpace milyon dolara satıldı.
- No sé... My Space se vendió como en un millón de dólares...
Bak, Myspace sayfama bile koydum.
Mira, ya lo escribí en la página de MySpace.
- Baksana, İnternet'te iki seksi hatunla tanıştım.
- Mira esto. Dos chicas que conocí en MySpace.
İnternet sayfandaki alıntıyı sevdim.
Me encantó la cita de tu página de MySpace.
MySpace'e içimi döküp rahatladım.
Me quité el enojo en MySpace.
Öğle tatilinde bahçeyi kontrol eden yeni bir öğretmen var. İnternet sitemde de belirttiğim gibi benim öğretmenlere karşı bir ilgim var.
En fin, hay una nueva profesora que los cuida en el recreo, y como saben por mi página en MySpace, me gustan las profes.
Bahir Hakim adına kayıtlı bir MySpace sayfası olup olmadığını kontrol et.
Mira si hay un MySpace de Bahir Hakim.
MySpace'de kaç tane arkadaşı var?
¿ Cuánta gente tiene agregada a su lista de amigos?
Az önce, bir müslümanın MySpace bilgilerinde çelişkiler tespit ettim.
Tan sólo he pillado a unos musulmanes en un MySpace que usted no ha revisado.
Oo, myspace'te tanıştığım hatun geliyormuş. hem de kolej kız grubuyla beraber..
Esta chica que conocí en myspace, vendrá con su hermandad.
"Myspace" hesabı açtırdımda.
Porque tengo una cuenta en My Space.
Pekala bu, onun MySpace sayfası.
Bien, esta es su página de Myspace.
MySpace ile yeniden bağlantı kurmuştuk.
Nos reencontramos en MySpace.
25 Aralık ile 1 Ocak arasında Match. Com, Craigslist ve Myspace'deki insan sayısı yüzde 3 yükseliyor. The Los Angeles Gazette
Entre el 25 de diciembre y el 1 de enero, el número de personas que visitan los sitios Match. com, Craigslist y MySpace, aumenta en un tres por ciento.
Bunu herkes yapıyor. Benim Myspace profilim var, Facebook da.
Yo tengo mi página en MySpace y Facebook.
Senin Myspace'le uğraşacak kadar vaktin yok.
- Tú no tienes tiempo para MySpace.
MySpace'i seviyorum.
Me encanta esta canción.
- MySpace sayfasi da ne Allah askina?
- ¿ Qué es una página de MySpace?
Myspace'e gir.
Ve a MySpace.
Janice sokağındaki yeşil eve taşınmışlar.
Sí, he cruzado las referencias de MySpace que he encontrado, y su casa debería está cerca del invernadero de la calle Gene.
- Demek ki Hillary Clinton hayranı. YouTube profiliyle MySpace profilini karşılaştırdım ve "blog" una göre eski bir komünistmiş. Hayır.
¿ Así que es fan de Hillary Clinton?
O zaman Clinton mitinglerinde ne işi var?
He cruzado su perfil en YouTube con MySpace y, de acuerdo con su blog, es un Comunista de la vieja escuela... ¿ Qué hace en los mítines de Hillary Clinton?