Mühendis Çeviri İspanyolca
1,381 parallel translation
Bunu yapabilecek çok mühendis var.
Decenas de ingenieros podrian hacer ese trabajo.
Seni seviyor, kabul, ama o bir mühendis. Bir problem çözücü.
Le gustas, si, pero es ingeniero, un pensador.
Sen bir mühendis değilsin.
- Mi punto es... exactamente, tu no eres ingeniero.
Bir mühendis için, bunun anlamı... "özel sistemler üzerinde uzmanlaşmaktır."
Para un ingeniero es especializarse en determinados sistemas.
Ve sonra kendini tatmin etmek için delicesine çalışır insanlığın en korkunç hayalini yaratır postmodern Prometus'u tasarladı genlerle oynayıp hayatımıza sokma gücü olan bir genetik mühendis sadece hayal gücü ile sınırlıdır.
"¿ De dónde viene la vida?", y como resultado de su trabajo crea una criatura monstruosa, está prefigurando el Prometeo posmoderno, el ingeniero genético cuyo poder para reanimar la materia, los genes, para darles la vida, sólo tiene la imaginación como límite.
- Mühendis Destekli Biyolojik Operasyon.
- Operación de Ingeniería Biológica.
10 Ağustos'da bilgisayar tarafından rastgele seçilecek 800.000 Amerikalı daha önce seçilmiş 200.000 bilimadamı, doktor, mühendis, öğretmen, asker ve sanatçıya katılacak.
El 10 de agosto, un ordenador elegirá al azar a 800.000 americanos que se unirán a los 200.000 científicos, médicos, ingenieros, profesores, soldados y artistas ya escogidos.
Ben dahiyim ama mühendis değil.
Soy un genio, no un ingeniero.
Mühendis takımındaydım.
Estaba en el cuerpo de ingenieros.
Sovyet iş gücü, barajları yükseltmeye ve sanayi fırınlarını yakmaya uğraşırken Amerikan şirketleri sözleşmelerle, vasıflı mühendis ihtiyacını karşılıyordu
Mientras se esforzaban músculos soviéticos para levantar represas y altos hornos, Corporaciones estadounidenses proveyeron a ingenieros capacitados.
Sonuç olarak eski eşim bir mühendis oldu, erkek kardeşim mühendis oldu.
" Como resultado, mi ex esposo se volvió ingeniero, mi hermano se volvió un ingeniero.
Geniş olmayan çevremde tanıdığım bir çok insan mühendis olmaya gitti.
La mayoría de la gente que conocía en mi pequeño entorno se convirtieron en ingenieros.
Mühendis Radlov ile karısı, kızları Liza'nın fotoğrafını çektiriyor.
El ingeniero Radlov y su esposa hacen fotografiar a su hija Lisa.
Çocuklar, Mühendis Radlov'un kalbi teklemiş.
Niños, el ingeniero Radlov ha tenido un ataque.
Mühendis, Grunya'nın Liza'nın merhum annesinin yerine geçmesini istemişti.
El ingeniero quería que Grunia reemplazara a la madre difunta de Lisa.
- Mühendis.
- Ese, el ingeniero.
Yetmez mi? Neden mühendis oldum sanıyorsun?
¿ Por qué piensas que me hice ingeniero?
İmparatorluk Filosu'nda onları kullanmayı bilen sadece bir avuç mühendis vardı.
Solo unos pocos ingenieros de la Flota sabían cómo manejarla.
Hala sahip olduğunuz en iyi mühendis benim.
Sigo siendo la mejor ingeniera.
Dinle. Yeni bir geçit yapması için mühendis ayarlamıştım.
Le pedí a un ingeniero los planos de un camino nuevo.
Homer Hickam, NASA'da mühendis oldu ve şimdi uzay mekikleri için astronot yetiştiriyor.
Homer Hickam se hizo ingeniero de la NASA donde entrenó a los astronautas.
Mühendis olacak.
Estudia para ingeniero.
İnsan vücudunu bir mühendis tasarlamış olmalı.
Un ingeniero diseñó el cuerpo humano.
Bir mühendis olmakla yanlış birşey yapmış olunmaz.
No hay nada de malo en ser ingeniero.
Sanırım büyüyecek ve mühendis olacağım
Sólo me enamoré una vez, y de ti.
Hoşgeldin, mühendis.
Bienvenido, ingeniero.
- Merhaba, mühendis.
- Hola, ingeniero.
Mühendis nereli?
¿ De dónde es el ingeniero?
Merhaba, mühendis.
Hola, ingeniero.
Mühendis Bey, çay ister misin?
¿ Quiere un té?
Mühendis nereye parkettiyse sen de oraya et.
Aparca donde está el del ingeniero.
Mühendis yine fotoğraf makinesini unuttu.
El ingeniero ha olvidado su camara otra vez.
Mühendis Bey için bir süt kasen var mı?
¿ Tienes un recipiente de leche para el ingeniero?
Mühendis Bey, kaseyi geri getirin diyor.
Dice que después se lo devuelvas.
Mühendis Bey, merhaba.
Hola, ingeniero.
Çabuk iyi bir mühendis getirin -
El nombre de Anurag nos llena de cólera.
Yardım etmeleri için bir mühendis grubu topla.
Reúne un grupo de ingenieros para asistirte.
Mühendis olarak, tabi ki sen de bilirsin, küvet en verimsiz banyo alma şeklidir.
Como un ingeniero obviamente sabes que una bañadera es lo menos eficiente para bañarse.
Bir de senin projenle karşılaştıktan sonra esrarengiz şekilde kaybolan mühendis Fred hakkındaki dedikodular?
¿ Y los rumores sobre Fred el ingeniero que desapareció misteriosamente después que su proyecto se enfrentara con el tuyo?
Mühendis.
Es ingeniero.
Squid'i de duydun. Adam, profesyonel mühendis.
Y ya oíste al ingeniero de sonido.
Ben bir mühendis değilim, ama diyebilirim ki bu materyali, bir güç kaynağına dönüştürmeye çalışıyorlar.
No soy ingeniero, pero diría que trataban de convertir este material... en una fuente de poder.
Yardımcı mühendis, Tal.
- ¿ Quién? La asistente de ingeniería, Tal.
Geminin tıbbi kayıtlarına göre, Kaptan ve bir mühendis bu uzaya girdikten sonra halüsinasyonlar görmeye başlamışlar.
De acuerdo a los registros médicos de la nave, el Capitán y uno de sus ingenieros empezaron a alucinar después de ingresar a este espacio.
O etkileyici birisi - -... bir doktor, mühendis...
El es... un impresionante individuo... Un físico... Un ingeniero... un guerrero...
Werner von Braun adında genç ve zeki bir mühendis tarafından geliştirilmişlerdi.
La había desarrollado un joven y brillante ingeniero llamado Wernher von Braun.
Avrupa'da daha ortalık sakinleşmeden Von Braun ve mühendis ekibi kendilerini Birleşik Devletler ordusu için çalışırken buldular.
Y antes de darse cuenta Von Braun y su equipo de ingenieros se vieron trabajando para el ejército de EEUU.
Mühendis olacak.
Será un ingeniero.
Ben Mühendis McCracken'im. Benim makinem.
¡ Soy Douglas McCracken!
Mühendis dedi ki, bu kapıyı durdurmak için 15 ile 20 ton güce dayanması gerekirmiş. Titanyum.
Titanio.
Senin bir mühendis olabileceğini düşündüm
¡ Lovely!