Müsaadenizle Çeviri İspanyolca
1,951 parallel translation
Müsaadenizle.
Disculpe.
Müsaadenizle Bobby'ye yardıma devam etmeden önce yapacak birkaç işim var.
Si me disculpan, tengo que hacer algunas cosas antes de volver a ayudar a Bobby.
Müsaadenizle.
¿ Le importa?
- Müsaadenizle.
Discúlpennos.
Müsaadenizle söylemek istiyorum, siktir et Jaka'yı.
Bien, si debo hacerlo : ¡ al carajo Jaka!
Müsaadenizle tuvalete gideceğim.
Debo ir al aseo de señoras, si me disculpas..
Efendim, müsaadenizle size makam katındaki ofislerimizi göstereyim.
Señor, se me permite, quisiera mostrarle nuestras oficinas en la suite ejecutiva.
Ben bir yere kadar gidip geleceğim, müsaadenizle.
Por favor, perdoneme un minuto, Vuelvo pronto.
Bir de... müsaadenizle...
Y... Disculpa.
Müsaadenizle...
Si... Si me permite.
Müsaadenizle.
Oh, perdóname.
Müsaadenizle.
Perdóname.
Muhasebe ile konuştu ve 2009 vergilerinizle ilgili bazı soruları var. Müsaadenizle.
Habló con Contabilidad y quiere preguntarte sobre tus impuestos del'09.
Müsaadenizle internete girip kişisel iletimi "ölü" ye çevireceğim.
Perdonadme mientras me conecto y cambio mi estado a "muerto"
Müsaadenizle jeneratörü kontrol edeyim.
Uh, discúlpenme mientras reviso el generador.
- Müsaadenizle.
Está bien. Discúlpame.
- Bir dakika müsaadenizle? - Elbette.
- ¿ Nos permiten un momento?
O yüzden siz yeni fikirler ürete dururken müsaadenizle ben de Chase seni neden işe aldı teorisinin yeni versiyonunu sunayım.
Así que mientras sacan sus propias conclusiones, permítanme presentarles la teoría 2.0 de por qué Chase la contrató.
- Efendim müsaadenizle konunun nereye varacağını biliyorum.
Señor, si me permites, creo que sé qué pasa.
Müsaadenizle ben...
Disculpa, yo sólo...
Şimdi müsaadenizle hinhindidimi yağlayacağım.
Ahora, si me disculpan, tengo un papavovo que rociar.
Müsaadenizle.
- Disculpen. ¿ Qué pasa?
- Müsaadenizle.
- Disculpe un momento.
Müsaadenizle, hanımım.
Si me disculpa, mi señora.
Şimdi müsaadenizle hinhindidimi yağlayacağım.
Si me disculpan, tengo que rociar el papavovo.
- Müsaadenizle.
- Disculpen. - ¡ Tómese su tiempo!
- Müsaadenizle, ben kalkıyorum.
Por favor, discúlpeme.
Müsaadenizle.
Saldré por un momento.
Müsaadenizle.
Si eso es todo...
Müsaadenizle.
Si me permiten.
Müsaadenizle, çok önemli bir duyuru yapacağım.
Déjenme darles este importante aviso.
Müsaadenizle Sayın Bakan.
Discúlpeme, Sr. Secretario.
- Beyler, müsaadenizle ama konuşacak mıyız, avlanacak mıyız?
Chicos, con respeto, ¿ estamos charlando o cazando?
Müsaadenizle hanımlar, kapıyı kapatıp bizi bir süreliğine yalnız bırakır mısınız?
Disculpen señoritas, por favor cierren las puertas. Dennos un momento.
Düşük kalorili salata orta pişmiş bir biftek, bir şişe de Merlot alacağım. Müsaadenizle.
Comeré una ensalada, una carne a medio cocer y una botella de vino.
- Müsaadenizle?
- Contesta. - Está bien.
- Müsaadenizle telefona bakabilir miyim?
- Me permite atender el teléfono?
Müsaadenizle.
Disculpen.
Müsaadenizle...
Déjame...
Omzum sakat galiba Müsaadenizle?
Tengo un hombro lesionado. ¿ Te importaría?
Bayan Marchant, müsaadenizle size yıldız oyuncumuz Eric Lanyon'u takdim ediyorum. Birinci sınıf profil uzmanıdır ve her yönden havalı bir adamdır.
Srta. Marchant, le presento a Eric Lanyon... nuestro lanzador estrella y psicólogo criminólogo.
Sorun değil. Müsaadenizle.
Está bien, discúlpame.
Müsaadenizle.
Así que por favor. ¡ Oiga!
Müsaadenizle lütfen.
Discúlpame.
Pekala, müsaadenizle ilk vuruşu ben yapacağım.
Vale, empiezo yo.
Şimdi müsaadenizle çılgınca sevişmeye gidiyorum çünkü hakkında acayip bilgilendim.
Ahora si me disculpáis, voy a tener sexo loco porque estoy sobradamente informada.
Müsaadenizle.
¿ En serio?
Müsaadenizle.
¿ Me disculpáis?
- Müsaadenizle.
- Perdóname.
Müsaadenizle.
Con permiso.
Müsaadenizle.
Permiso.