Mıydi Çeviri İspanyolca
216 parallel translation
- O da haham mıydi, sana öğretir miydi? - Evet evet öyleydi.
- ¿ Él era un erudito también?
İngiltere'de genç bir Polonyalı pilot vardı, adı sanırım Sobinski'ydi.
Un joven piloto polaco en Inglaterra, creo que su nombre es Sobinski.
Ulaşamadığımız tek kişi Bettini'ydi.
Bettini fue la única orden que no ejecutamos.
Havaalanına ulaştığında saat tam olarak sabah 7 : 00'ydi.
Fue exactamente a las 7 : 00 a.m. Cuando llegó al aeropuerto.
Karımın boyu 1,50'ydi, biliyor musun?
¿ Sabía que mi esposa medía 1,50 m? Era la cosa más pequeña que haya visto.
- Adı, Carlo Caselini'ydi sanırım.
- Aldo Caselli, creo.
Size yardım eden kişi Bayan Kuni'ydi.
Quien te ayudó fue la señorita Kuni.
Sanırım adı Shokichi'ydi.
Creo que su nombre es Shokichi.
Auvergne'de savaştığımız Almanların hepsi Nazi'ydi. - Ya da S.S. üyeleri.
cuando estas en un agujero detrás de tu ametralladora, nio sabes lo que has alcanzado.
27 Mayıs Perşembe günüydü. Saat sabah 8 : 20'ydi ve her şey normaldi.
Jueves 27 de Mayo, 8 : 20 a.m. El asunto sigue su curso.
Geçen gece Sevgili Abby'yi tekrardan okuyordum. "Yalnız ve Meçhul" isimli birinden bir mektup vardı. Sanırım o Harry'ydi.
La otra noche estaba releyendo "Dear Abby", y encontré una carta enviada por "solitario y anónimo", creo que fue Harry.
Sanırım Theodore Rimspoke'ydi.
Reodor Felgen, así se llamaba.
2.50'ydi ama hayal kırıklığına uğradığımı görünce bir daha artırdı.
Iba a subirme sólo 2,50, pero subió a 4 cuando me vio contento.
Bak ne diyeceğim sanırım bizi yanılttın Sally, Sally'ydi değil mi?
Creo que nos engañó, Sally. - Sally, ¿ no?
O antika bir Moustiers'ydi, aile yadigârım! Hem de çok değerliydi.
Es antiguo, un recuerdo familiar que vale pasta.
Arkadaşım Betty'ydi.
Esa era mi amiga Betty.
Kahraman mı? Kahraman olan Gurgi'ydi.
Gurgi fue el verdadero héroe.
O zamanlar tanıdığım genç bir çocuk. Adı Michael Furie'ydi.
Era un joven a quien conocía, llamado Michael Fury.
Ben de ondan ayrılmaya mecbur kaldım. O, birlikte yaptığımız son CD'ydi.
Fuí forzado a decirle, Se terminó, éste será nuestro último CD juntos. "
evet o birşey Eli'ydi sanırım senin 50'yle giden bir Mustang'in üzerine atlayamayacağına bahse girmişti
Si, y creo que ese algo fué Eli... apostando que no podrías saltar sobre un Mustang a 75 Km por hora.
Resmi olarak branşım İngilizce'ydi, ama aslında ilgilendiğim şey 60'lardı.
Estudiaba literatura inglesa, pero era la década de 1960.
Benim hayatım boyunca sahip olduklarımdan en sevdiğim köpeğim, Tippie'ydi. Tippie iyi bir köpekti.
¡ Bueno, la perra favorita que jamás he tenido fue "Tippy!"
Sahte adımız, "Enformasyon Politikası Birimi" ydi.
Nuestro nombre en clave era Unidad de Política Informativa.
O zaman anladım. Herkesin bana iyi davranmasının sebebi Sonny'ydi.
Me di cuenta que todos eran tan amables a causa de Sonny.
Aşık olduğum tek kadın sevgili kızım Sophie'ydi.
La única mujer de la que he estado enamorado es Sophie, mi querida hija.
'Sanırım Nietzsche'ydi.'
Creo que era Nietzsche.
Öyküde Tristan'ın hanımının adı İsolde'ydi.
En el cuento, la doncella de Tristán era Isolda.
En dayanıklıları Allie'ydi, 17 kasım 1943'e dek yaşadı. Öldüğünde 100. doğum gününe 21 gün kalmıştı.
Allie, la más fuerte, vivió hasta noviembre de 1 943 le faltaban veintiún días para cumplir 1 00 años
Sanırım Garibaldi'ydi.
Creo que fue Garibaldi.
Hatırlıyorum, sene 1957`ydi. Sabah kalktım ve kendime birkaç tost yaptım.
En 1957, recuerdo que me levanté una mañana y me preparé una tostada.
Tasarımı, Malibu Stacy'ydi
El diseño : Malibu Stacy.
18'e yaptığım bunker vuruşu nasıldı? O da demir 7'ydi galiba.
¿ Qué tal esa trampa de la que, si mal no recuerdo, salí con un 7?
- Senin atın 21, benim atım 12'ydi.
- Tu caballo era 2-1, el mío 1-2.
Ama takım elbisem Armani'ydi. Armani mi?
Era un traje Armani y...
O benim arkadaşım, Gabbie'ydi.
Esa es mi amiga Gaby.
Benim tek mukayese imkanım, Stalin'in idaresindeki Sovyetler Birliği'ydi.
" Para mí, mi única comparación fue siempre la Unión Soviética bajo Stalin
Coq-Heron Caddesi'ydi, sanırım.
Noirtier, en la calle 13 del Coq-Heron en París, creo...
Saat sabaha karşı 03 : 32'ydi.
Eran las 3 : 32 a. m.
Gözetmenlik yaptığım bunca yıl içinde sayısız insanı toprağa verdim. Ama ilk âşık olduğum Jenny'ydi.
En todos mis años de custodio he enterrado a mucha gente pero Jenny fue la primera que amé.
Üç sefer vurulmuş, nerdeyse infaz şeklinde. Ross'un bedeninden çıkan kurşunlar 9 mm'ydi, operasyon takımının tüfeklerindeki gibi çifte kurşunu değil.
Recibió tres disparos casi al estilo de ejecución y las balas halladas en su cadáver eran de. 9 mm, no las de los rifles del equipo s. o. r. t.
O başka bir Berenoc Ailesi'ydi sanırım.
Esa era otra familia Buranov.
Hangi dili konuştuğunu çözmeye çalıştım, ve sanırım Latince'ydi.
Intenté descifrar qué lengua hablaba y pensé que era latín.
insanın en iyi arkadaşıyla konuşacağı birşey. En iyi arkadaşım Katie'ydi.
Es algo que habías con tu mejor amigo, y Katie habla sido eso para mi.
Atari'ydi ve ben 8 yaşındaydım.
Era un Atari y yo tenía 8 años.
İşittiğimi anımsadığım sesler muhtemelen aslında reggae'ydi.
Los sonidos que recuerdo escuchar... eran probablemente reggae.
- İsa, Yahudi'ydi canım.
- Cariño, Jesucristo era judio.
Bu sefer tanıdım. Annie'ydi.
Fue cuando reconocí que era Annie.
Gerçek soyadımız Bermuda Çimi'ydi.
Nuestro verdadero nombre era Bermuda Grass.
Norma Rae'ydi. Hadi Gracie. Bazı kusurlarım olduğunu biliyorum.
Y todo eso del "Ya te lo dije", es sólo que a veces parece que lo que te importa es tener razón, más de lo que te importo yo.
Sanırım İngilizce'ydi.
Creo que fue en Inglés.
Öncelikle, küçüklüğümden beri tanıdığım her komik Yahudi'ydi.
En primer lugar, porque me crié pensando que toda la gente divertida era judía.