English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ N ] / Nabil

Nabil Çeviri İspanyolca

56 parallel translation
Eğer Nabil telefon etmeseydi, uzun süre bana yalan mı söyleyecektin?
Si Nabil no hubiera llamado, ¿ habrías seguido mintiendo?
Gördün, şu Nabil denen serseri, burada olmasaydım ne yapardı?
Esa basura... ¿ Si no hubiera estado aquí?
Nebil!
¡ Nabil!
Yeter, Nebil!
¡ Suficiente, Nabil!
Eğer seni terkedersem Nebil, artık sakın korkma.
Si te dejo, Nabil, no tengas más miedo.
Orada, köyün başkanı... Nabil, ve yardımcısı Luai ile... güçlü bir ilişki kurdum.
Ese día establecí vínculos muy fuertes con Nabil, el alcalde del pueblo, y su ayudante, Lou'ai.
Merhaba Nabil, merhaba Luai. Nasılsınız?
Buenos días Nabil, buenos días Lou'ai. ¿ Están bien?
Nabil, neredesin?
Nabil, ¿ dónde estás?
Nabil'in son CD'si geldi. Uma Shang Shang.
Tenemos el último de Nabil Uma Shang Shang.
Müslümanlarla yaşamakta, herhangi bir sorunum yok.
PADRE NABIL HADDAD IGLESIA ORTODOXA ORIENTAL No me molesta en lo absoluto vivir con musulmanes.
- Sékounade, Nabil, eve gidin. - Bize ne yapacağımızı söyleme.
Sékounade, Nabil, vayan a casa.
Endişe etme, Nabil kardeş.
No te preocupes, hermano Nabil.
Söylesene, Nabil, bu ahlaki bir sorun mu, mali bir sorun mu?
Dime, Nabil, ¿ esto es un asunto moral o uno financiero?
Anahtar Nabil'de.
Nabil tiene la llave.
Bu onun annesi Nabil.
Esta es su madre Nabil.
Nabil hakkındaki değerlendirmem bilemiyorum, belki de gerçekten rekoru devam ettirmek istiyordum.
Es sobre mi evaluación de que Nabil estaba... Es que no sé si... tal vez estaba intentando mantener el record.
Ben Nebil. Sen?
Soy Nabil. ¿ Y tú eres...?
Üç yıl boyunca Gizli Servisimiz için gizli ajan olarak çalıştım ve Nebil Alawi ile yakın çevresine sızdım.
Durante tres años he trabajado como agente encubierto de nuestros servicios secretos e infiltré a Nabil Alawi y su círculo.
Üç ay önce Nebil'in Londra'da saldırı yapmak için plastik patlayıcı çalmayı planladığını keşfettim.
Hace tres meses, descubrí un complot de Nabil para robar Semtex a fin de efectuar un ataque contra Londres.
Amirlerime Nebil'i tutuklamalarını bildirdim.
Les informé a mi controladores para que arrestaran a Nabil.
Hükümetin ilk adımlarından biri Gizli servisin kıdemli muhafızı Sör Scott Catesby'i görevden almak ve Nebil Alawi'nin sınır dışı edilmesini öngören daha sıkı terör yasaları geçirmek oldu.
Uno de los primeros pasos del gobierno fue la eliminación del antiguo jefe del Servicio Secreto, Sir Scott Catesby, y aprobar leyes más estrictas contra los terroristas que condujo a la expulsión del clérigo radical Alawi Nabil.
Şu Nebil denen adamla çalışıyordun sonra da onu tutuklanmadan güvenle sınır dışı ettirdin ve benim de sağ kalmamam gerekiyordu.
Trabajabas con el tal Nabil, luego lo deportaron de manera segura sin detención. Y se suponía que yo no iba a salir con vida.
Nabil.
Nabil.
Nabil yardım edeceğini söyledi.
Nabil dijo que me ayudaría.
Baba, bu Nabil'in kardeşi, Karim.
Papá, este es el hermano de Nabil, Karim.
Nabil yardım edebileceğini söyledi.
Nabil dijo que le ayude.
Nabil, tüm parayı kız kardeşin saklıyor dedi. Sen de borç içindeymişsin.
Nabil dijo tu hermana guarda todo el dinero y Usted está en el culo de la deuda.
Nabil'in çenesi çok düşük.
Nabil tiene una gran boca.
Sağ ol, Nabil.
Gracias, Nabil.
Giovanni, Nabil'miş!
¿ Giovanni es Nabil?
Giovanni nasıl Nabil olur?
¿ Cómo que Giovanni es Nabil?
Nabil, seni piç seni!
¡ Qué cabrón ese Nabil!
Nabil nerede, bilmiyorum.
Ay, no sé dónde está Nabil
Nabil onunla uğraşmayı çok severdi.
Cuando era pequeño, Nabil le gustaba mucho meterse con él
Nabil zorla pantolonunu çıkarmıştı da, ağlayarak eve dönmüştün ya hatırlamıyor musun?
- ¿ Ah sí? ¿ te acuerdas cuando Nabil te quitó los pantalones? y cruzaste todo el barrio llorando
Nabil demişken, nerede o?
Por cierto, ya que hablamos de Nabil
Dur, Nabil!
¡ Quieto!
Buraya kadar, Nabil.
Te pillé. Se acabó.
Seni rahatsız eden bir şey mi var, Nabil?
¿ Te sientes culpable de algo?
Sorularıma doğrudan cevap verirsen zaman kazanırız.
- Te callas Entonces Nabil Si me contestaras a las preguntas que no me apetecer hacerte iríamos más rápido
Sabıka kaydına baktım.
Estuve viendo tu historial Nabil
Bayan Beyoud kendini aşmış.
Está forrada la madre de Nabil
Evet, Nabil.
- Sí, Nabil...
Nabil, Tanrıya şükür bu kaza oldu.
Mira... Nabil, estoy agradecida a Dios que tuvieras tu accidente.
Nabil, bu olanlardan bir ders çıkarmalısın.
Nabil, debes tratar de entender lo que todo esto significa.
Nabil yolumdan çekil.
Nabil estás en mi camino.
Bu maksatla, Haşimi krallığının hükümdarı Prens Nabil hazretlerinin önderlik ettiği bir ticaret heyeti de Denizaşırı Ticaret Şurasından bakanlarla birlikte hazır bulunacak.
Para ello, una delegación comercial, encabezada por su Alteza Real el Príncipe Nabil... de los Reinos Unidos Hashemitas... acudirá también, junto con los ministros de la Junta de Comercio Exterior.
Nabil!
Nabil...
- Nabil.
- Nabil.
Nabil?
¿ Nabil?
Bu Nabil.
Este es Nabil ¿ Qué hace ahí?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]