Nah Çeviri İspanyolca
1,297 parallel translation
- Hayır. Burada kullanamıyorum Jason.
- Nah, no puedo usar el portátil aquí, Jason.
Yok, provalarda iyiydim.
Nah, estuve bien en los ensayos.
Hayır, hissettiğim şey iki zavallı ibnenin kendilerini daha zavallı bir şeye, iki mutlu heteroseksüele çevirmenlerinden duyduğum büyük mide bulantısı hissi.
Nah, lo que siento es una sensación de disgusto apabullante, viendo cómo dos maricas patéticas intentan convertirse ellas mismas en algo más patético aún : dos heterosexuales felizmente casados.
- Hayır, sadece işimi yapıyorum.
- Nah... sólo hago lo correcto.
Hayır.
Nah.
"American Pie" herifi benden çaldı.
Nah-uh La "American Pie" hombre me ha estafado.
Hayır. Onları, şişko polislere bırakacağım.
Nah-uh yo se lo dejo para los policías de grasa.
- Nah yok!
- Mierda, claro que sí.
Bolu tüneli gibi upuzun iki delik her biri nah bu kadar, gözümün içine giriyordu.
Dos malditos tubos enormes apuntándome cada uno así de grande.
Nah öyleydi.
Jamás pensé que llegaría a usarlos.
Nah sizin bölgeniz.
Pero qué jurisdicción ni que ostias.
Hiçbir şey bilmiyorsun
Nah, Eso no lo sabes.
Hayır, sen daha iyisin.
Nah, tu eres mejor
Değil.
Nah...
Hayır bisikletim yüzünden...
Nah, mi bici.
Hayır, çıkartalım artık.
Nah, quitala.
Evlat, burası herhangi birşeyden daha iyi.
Nah, esto es de lo mejor.
Nah Trang, Vietnam 01-07-1972 Sabaha karşı 1 : 39 : 00
Nah Trang, Vietnam 01-07-1972 1 : 39 : 00 AM
Hayır... Kemikleri genelde pek sert olmaz.
Nah... sus huesos son poco duros.
Nah!
¡ Que no!
Nah... beni sayma!
No... ¡ no conteis conmigo!
Onun yerine Barabbas'ı, bir seri katili kurtardılar ve ona güldüler.
¡ Dejan en libertad a Barrabás, un asesino en serie y les parece gracioso! - ¡ Nah uh!
Hayır, kemikleri daha sertleşmedi.
Nah... sus huesos no son duros
- Hayır, sadece adı hoşuma gitti.
- Nah, solo me gusta su nombre.
Hayır, o patrondu.
Nah, el era presidente.
Hayır, geçmesini bekledim.
Nah, solo espere a que pasara.
Hayır, bir şeyler çizmiştik, Vera onları kaybetti.
Nah, nosotros señalamos la paja, Vera perdio.
Yok, şaşkına döndüm.
Nah, estaba muy shockeada.
O kaskatıydı.
Nah, ella esta muerta
Hayır.
No. Nah.
Hayır, bugün çok yorgunum evlat.
Nah. Estoy un poco cansado, socio.
Yok, ben amcamla yaşıyorum.
Nah, vivo con mi tío.
Clara'ya kızamıyorum.
¡ Nah! No podía enojarme con Clara
Nah'ru asmaları bu sene erken yeşermiş.
Las vides Nar'ru han florecido pronto este año.
- Özel bir şey mi arıyorsun?
- Buscas algo en especial? - Nah. Bueno...
- Hayır, hiç komik değildi.
Nah, no fue gracioso para nada.
Nah, nerden geldi tüm bunlar bilmiyorum.
No sé de dónde vino.
Yok ya, sadece kopmuştur ve uzağa fırlamıştır.
Nah, se ha de haber zafado solamente.
Hayır, ben hallederim.
Nah, estaré bien.
Yok, hiç sanmıyorum.
Nah, no lo creo.
Nasılsın? İyiyim. Halletmem gereken birkaç şey vardı.
Nah, estoy bien, es solo que, me he estado ocupando de algunas cosas.
Yok, daha iyiydi.
Nah, ha sonado bien.
Hayır, hepsi sıradan insanlar.
Nah, sólo son personas
Evet Cort, NAH Laboratuarı'ndan bahsetti.
Ah, Corst dice que la colamina es del laboratorio de la NAH
Hayır. Hiçbir şeyi videoya kaydetmediğine emin olmalısın.
Nah, sólo tienes que asegurarte de que no graban nada en video.
Hayır. Kızlar bekleyebilir.
Nah, las chicas pueden esperar.
evet, mumlar, müzik tanrım, kızlar herşeyi daha iyi yapıyor acaba bunu Jackie de... yok, o benzinlikte bile gazı kendisi alamaz.
Si, velas, musica. Dios, las chcias hacen todo mejor. No creerán que Jackie... nah, ella ni siquiera va a una estación de gas autoservicio.
Durun, durun!
Nah!
Bir iblis mi? Nah!
¿ Te refieres a un demonio?
- Olmaz.
- Nah.
Hayır.
Nah....