Nakavt Çeviri İspanyolca
986 parallel translation
"... 8, 9, 10, NAKAVT! "
"... 8, 9, 10, ¡ FUERA! "
Korkarım Union State bizim çocuklara fazla geldi. Nerdeyse tüm takımı nakavt ettiler.
"Me temo que Union State es muy pesado para nuestros muchachos... han noqueado a casi todo el equipo de Tate".
Birazdan nakavt olacaksınız!
¡ El siguiente es una maravilla!
Ve mecbur kalacaktı.Ama nakavt hakkında daha sonra konuşacağım.
Pero por el momento aún no es hora de hablar de Mané Galinha. - Vámonos.
Nakavt Nend yakışıklıydı.
Galinha era guapo. Mané Galinha podía tener a cualquier chica.
nakavt her zaman istediği kişiydi.
Zé, sólo pagando o utilizando la fuerza.
Nakavt, çık dışarı.
¡ Sal, cabrón! Sal, Mané, cornudo.
Nakavt kötü değildi.
Ese tal Mané Galinha es bueno. Hizo huir a 12 tipos.
Nakavt'ın burada bir devrim başlatacağını düşünmüştüm.
Pensé que Galinha iba a empezar una revolución. Pero Dios tenía otros planes.
Ona Redhead ve nakavt'ın beraber olduğunu söyle.
Nada de matar a gente inocente. Si no, ni firmo, ni entro.
NAKAVT NED'İN TARİHİ
LA historia DE MANÉ GALINHA
... Nakavt Ned bir satıcıyı Redhead'den kurtardı.
... Mané Galinha le salvó la vida a un vendedor que Cenoura iba a matar. ¿ Qué pasa?
Nakavt, en iyi vurucu, intikam alacaktı.
El Galinha había sido el primer tirador de su batallón y quería venganza. Empezamos con las italianas.
Nakavt Ned savaşın devam edeceğine inanıyor.
Mané Galinha dice que la guerra continúa. El comisario José Guedes ha prometido detener a las dos bandas.
- Sadece Nakavt'ınki.
Pues sigan buscando.
Redhead Nakavt'a kaçması için yardım ediyordu.
El Cenoura sacó a Mané del hospital sin pegar un tiro.
Nakavt Ned!
El Pequeño está jodido. ¡ Ven!
Manuel Assando nam-ı diğer Nakavt Ned, hastaneye kaldırıldı...
Manuel Machado, o Mané Galinha, fue hospitalizado tras ser herido por la banda de Zé.
- Bu sıra sürekli nakavt ediyor.
- Últimamente los deja KO.
Nakavt.
Y fuera.
- Bay Castle nakavt olacaksınız.
- Será una maravilla, señor Castle.
- Daha nakavt etmedim.
- Todavía no lo he tumbado.
Nakavt olmak çok hoştu.
¡ Yo lanzado al suelo!
O swing hastalarının hepsini bu boktan bacakla bile nakavt edebilirim.
Bailo mejor que esos panolis hasta con la pata chula.
Marlowe'u iki rauntta nakavt edip işini bitirebilirdim.
Puedo acabar con Marlowe en dos asaltos.
Kimse yaralanıp nakavt olmaz. Hakem kararıyla kaybedersin.
Nadie se hace daño, nadie queda K.O. Perderás por puntos.
Hala, Marlowe'u iki rauntta nakavt edebileceğimi düşünüyorum.
Sigo creyendo que podría derribar a Marlowe en dos asaltos.
O adamı nasıl nakavt edeceğini gösterdikten sonra...
Y después de verle bloquear a aquel tipo vino el grandote.
- Ben o herifi nakavt ederken mi?
- ¿ Cuando dejé K.O. a ese?
Charlie'nin yaptığı o hızlı nakavtı nasıl buldunuz?
¿ Qué le pareció el K.O. rápido de Charlie?
Daha önce de nakavt gördüm.
Los he visto más rápidos.
Geçen hafta nakavt bile olmuştu.
Le dejaron K.O. la semana pasada.
19 nakavt, 2 hakem kararı.
19 antes del límite y 2 por puntos.
Dövüşüp Ben'i nakavt etsin.
Que salga a pegar y que lo tumbe.
Nakavt numarası yapmamı istiyorsun, değil mi?
¿ Te gustaría ver una comedia? ¿ No es eso?
Hiç kimse için nakavt numarası yapmam.
No me tiraré delante de nadie.
Senden nakavt numarası isteyen kim?
Nadie dice que te tires.
Nakavt numarası yapıp maçı bitir.
- Tírate y acaba de una vez.
- Nakavt numarası yapıp maçı bitir!
- ¡ Tírate y acabemos!
Kazanmak için onu nakavt etmelisin.
Tendrías que dejarle fuera de combate.
Sonra Dory'sinden bahsetmemle eski kurt nakavt oldu.
Y cuando la llamé Dory, cayó de bruces.
Biri nakavt olunca kavga sona ererdi.
Cuando uno de ellos caía al suelo la pelea había terminado.
- Nakavt olması durumunda- -
Nada de golpes bajos.
Nakavt gazetesi burada.
Obtenga su Knockout aquí.
Nakavtınız burada.
Obtenga su Knockout aquí.
Ze eğer Nakavt'ı öldürürsen seni yalnız bırakacakmış. - Nakavt bunu duydun mu?
Galinha, ¿ has oído eso?
İkinci sefer, Redhead Nakavt'ı kurtardı
En el segundo atraco, el Cenoura le salvó la vida a Mané Galinha.
Nakavt'ın bir mermisi Ze'nin on mermisine bedeldi. Ze buna dayanamadı.
El feo no podía soportarlo.
Nakavt Ned öldü ve ben meteliksiz kaldım!
Mané Galinha está muerto y yo arruinado.
Nakavt Ned savaşın devam edeceğini iddia etti.
Mané Galinha dice que la guerra continúa.
Sonuçta bu kayıtlara nakavt olarak geçmeyecek, değil mi?
De todas formas, no perdí por K.O. ¿ verdad?