English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ N ] / Ndeki

Ndeki Çeviri İspanyolca

2,980 parallel translation
Paraiso Caddesi'ndeki Camille Claudel binasından çıkarken gördüm.
Lo he visto salir del edificio Camille Claudel, calle Paraiso.
Max ve ben Temizlik Şirketi'ndeki iş teklifini kabul ediyoruz.
Max y yo queríamos hablar contigo acerca de aceptar la oferta que nos hiciste de trabajar para tu empresa de limpieza.
Phi Gamma Alpha, tıpkı Kızlar Birliği'ndeki gibi.
Phi Gamma Alpha, igual que la hermandad.
- Rosewood Lisesi'ndeki işi mi? - Evet.
- ¿ En el instituto?
Kap Şehri'ndeki dağda kaldığımız yerdeki manzarayı hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas la vista del club Mountain Lodge en Cape Town?
- Yani Batı Cephesi'ndeki Fransız komutası tartışması, bir fayda sağlamadı.
- Así que, el argumento para el comando francés del frente occidental queda expulsado de la cancha una temporada.
A36, Hahn Dinlenme Yeri'ndeki darp kurbanının yanına gidin.
A36, vean a un hombre con lesiones en la zona de Hahn Recreation.
Muhtemelen Gül Malikanesi'ndeki balodadır.
Es probable que en la mansión de baile Rose...
Miami Emniyeti'ndeki en yeni ahbabıyla görüşemeyecek kadar mı çok işi var?
¿ Demasiado ocupado para su nuevo mejor amigo en el Depto. de Policía de Miami?
Ben de Adli Tıp Dergisi'ndeki yazımdan bahsediyorsunuz sandım.
Pensé que se refería a mi artículo en la revista de Antropología Forense.
Batı Sahil Şeridi'ndeki nüfusun üzerinde oluşacak sağlık etkilerini tahmin etmek güç. Ama olacağı kesin.
Y para la población a lo largo de la costa oeste los efectos sobre la salud son difícilmente predecibles, pero, sin embargo, seguros.
Eddie'nin Rochester'in arka taraflarında bir evi var Dansın Gecesi'ndeki asistanlardan biri Odette öldükten sonraki öğlen onu stüdyoda gördüğünü söylüyor.
Eddie tiene antecedentes en su pueblo en Rochester, y uno de los asistentes de "Noche de Baile" dijo recordar verlo en el estudio la tarde que asesinaron a Odette.
O eski kaskı takınca aynı Taş Devri'ndeki periye benziyor.
Y cuando se pone ese casco viejo se parece a Gazoo de Los Picapiedra.
- Long Caddesi'ndeki Samuelson binasına mı?
¿ En el Edificio Samuel son en Long Street? Sí, sí.
Parti, Pawnee Supersuiti'ndeki tarihi Jermaine Jackson * Salonu'nda saat 7'de başlayacak.
La fiesta empezará a las siete en la histórica salas de baile de Jermaine Jackson en la Supersuites de Pawnee.
Küçükken, uçağımıza binip Geyik Vadisi'ndeki dağ evimize gitmemiz gibi.
Como cuando era pequeña, y él y yo nos íbamos en nuestro avión a nuestro chalet de Deer Valley Para.
Madison Bölgesi'ndeki eyalet savcılığında hiç tanıdığın var mı?
¿ Conoces a alguien en la oficina del fiscal del condado Madison?
Doğru. Tıpkı benim de senin Chicago Üniversitesi'ndeki oğlunla uğraşacağım gibi.
De la misma manera que lo haré con tu hijo en la Universidad de Chicago.
Sanat Müzesi'ndeki Sargent sergisi.
La exposición de Sargent en el Museo de Arte,
Sacramento Emniyeti'ndeki dosyalarda bu anlattıklarınız yoktu.
Esto no está en los archivos de la policía de San Francisco. ¿ Les dijo?
Eden Projesi'ndeki en ilgi çekici şey ben oldum.
Soy ahora la principal atracción del proyecto Edén.
Ve sonunda, Exeter Üniversitesi'ndeki bilim adamları bu gizli konuşmaları dinlemeye başlıyorlar.
Los científicos aquí en la Universidad de Exeter están empezando a escuchar esa conversación oculta.
Çünkü bugün Tessa bana "Halkın Sesi" ndeki stajyerliğe başvurmak istediğini söylediğinde süper direkt bir atış yaptım onunla.
Porque disparé super recto hoy con Tessa cuando me dijo que quería hacer prácticas en "The Village Voice".
Kundakçılık Ekibi'ndeki elemanlar da buralarda bir yerdedir.
Los de Fuegos provocados están por aquí en alguna parte.
Allen İlçesi Halk Üniversitesi'ndeki derslerim haftaya başlıyor- -
Mis clases en la Universidad Allen empiezan la semana que viene...
Baltimore Polisi'ndeki arkadaşlarınla konuştun mu? Evet.
¿ Has hablado con tus amigos de la policía de Baltimore?
Eski First Leydi, Illinois Valisi ve A.B.D Başkan Adayı Elaine Barrish Hammond'ın Şikago'daki Radcliffe Oteli'ndeki hıncahınç dolu salona hitap etmesine dakikalar kaldı.
La anterior Primera Dama, gobernadora de Illinois y candidata a Presidenta de Estados Unidos, Elaine Barrish Hammond, solo unos minutos antes de dirigirse a la multitud de la sala de baile del Hotel Cliff de Chicago, no hay mucho que decir sobre la gobernadora que no haya sido ya dicho.
Bu olayı öğrenince, Kitahara Lisesi'ndeki intiharlar ilgimi çekti.
Eso me hizo interesar más en los suicidios de la escuela Kitahara.
Rosewood Hastanesi'ndeki şu tatlı doktoru hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas a ese doctor tan mono del Rosewood Memorial?
Görünen bağımlılığı olmayan bir kadın ve Ayıklar Evi'ndeki bir keş mi?
¿ Una mujer sin adicciones aparentes y un drogadicto en una casa de rehabilitación?
Bu Patrick McGras'in 2009 sampiyonlar Ligi'ndeki 7. oyunda sayi vurusu yaptigi top.
Esta es la bola del home run de Patrick McGrath del séptimo juego de la Liga de Campeones del 2009. Vale 50 mil dólares.
Young Çiftliği'ndeki patlama hakkında.
Es sobre la explosión en la granja Young.
Onun yerine Toledo Havalimanı Kulübü'ndeki boş Sbarro'ya katıldık.
Nos unimos al vacío Sbarro en el club del aeropuerto de Toledo.
Time Dergisi'ndeki makaleyi Google'da aratıp bilgiyi öyle öğrenmediğini nereden bileceğiz?
¿ Cómo sabemos que no buscaste en Google, el artículo de la revista Time?
Time Dergisi'ndeki editörüm neyle ilgili bir haber yaptığımı öğrendiği ve makalenin içine ettiği için öyle oldu.
Así es porque mi editor en la revista Time descubrió lo que quería informar, y masacró el artículo.
Bir de size Yüzüklerin Efendisi'ndeki Gollum'un taklidini yapacaktım.
Y yo iba a hacer mi imitación de Gollum de El Señor de los Anillos.
Narkotiğe göre, Cesar Vales düzinelerce insanın ölümünden sorumlu Mexico Şehri'ndeki iki polis ölümü de dahil, adamları balyozla öldürüp parçalara ayırmış.
Según la DEA, Cesar Vales es sospechoso de la muerte de una docena de personas, incluidos 3 policías en México asesinados con una maza y cortados en pedazos. ¿ No creerás que Castle y Slaughter van a ir tras él?
Gerçek zombi görmek istiyorsan Tiyatro Ödülleri'ndeki kırmızı halıyı seyret.
Si quieres ver zombis reales, ve a la alfombra roja de los Tony.
Bağımsızlık Günü'ndeki konuşma.
Sí, el discurso de "Día de la Independencia".
Oregon'da, Dünya Ligi'ndeki tek Amerikan takımı olacak takımı arıyorsun.
Estás haciendo de cazatalentos para la única franquicia americana justo aquí en Oregon.
- Hiç Deniz Kuvvetleri'ndeki takımıyla ilgili resmimiz var mı?
¿ Tenemos alguna foto de su pelotón? Sí.
Benden nefret ettiğini benimle aynı odada bile olmak istemediğini biliyorum ama Morgan Caddesi'ndeki evde, battaniyenin altında birlikte yattığın kız hâlâ içimde bir yerlerde.
Sé que me odias. Ni siquiera quieres estar en el mismo lugar que yo. Pero aún, dentro de mí, está esa chica de antes.
Ip adresi Bertrand Ballet Şirketi'ndeki bilgisayarı gösteriyor.
La dirección IP coincide con la del ordenador de la compañía de ballet de Bertrarnd
Benji ve Lev ile birlikte Çin Mahallesi'ndeki bir partideymiş.
Está con estos tipos... Benji y Lev, en una fiesta en Chinatown.
Cumhuriyet Şehri'ndeki bükücüler genç Avatar'larına güveniyor.
Los maestros de Ciudad República dependen de su joven Avatar.
Ekip 2-16, Ordu Kulesi'ndeki 10-58 görevini iptal edip merkeze dön.
Unidad 2-16 cancele ese 10-58 en torre armada. Regrese a la estación, cambio.
Yakone yıllardır Cumhuriyet Şehri'ndeki suç imparatorluğunu yönetiyor.
Yakone ha liderado el imperio criminal de Ciudad República por años.
Delta Şirketi'ndeki Denizciler'den çoğuyla görüşmeye devam ettim.
He mantenido contacto con muchos de la Compañía Delta.
Üç hafta önce, Jefferson Caddesi'ndeki tüm ışıklara yeşildeyken denk geldim.
Hace tres semanas hice la Jefferson con todos los semáforos en verde.
"Böylece tüm mülkümü, ki buna Groton Vadisi'ndeki çiftliğim ile 1188 hektar arazi de dahil, 20 yıllık dostum ve can yoldaşım Zeus'a bırakıyorum."
"Por la presente lego y otorgo todas las propiedades, que incluyen las 1.188 hectáreas pertenecientes al Rancho Groton Valley, a mi amigo y compañero durante 20 años..." "Zeus."
İş İşleri'ndeki adamların, hapse atılana kadar 7 / 24 kapısında durmasını ve o defteri istiyorum.
Quiero vigilancia en la puerta las 24 horas hasta que esté encerrado y quiero ese libro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]