Ne biliyorsunuz Çeviri İspanyolca
2,090 parallel translation
Armen Kochenko adında eski bir KGB çalışanı hakkında ne biliyorsunuz?
¿ Qué sabes sobre un ex-oficial de la KGB llamado Armen Kochenko?
Benim hakkımda ne biliyorsunuz?
Y qué es lo que usted sabe de mí?
Horn'un rakibi, Jason Bollinger hakkında ne biliyorsunuz?
¿ Qué sabe de Jason Bollinger, el oponente de Horn?
Bu adam hakkında başka ne biliyorsunuz?
¿ Qué más sabe de ese tipo? Nada.
Hakkımda ne biliyorsunuz?
¿ Qué sabe de mí?
Siz hayat hakkında ne biliyorsunuz ki?
¿ Conocen algo de la vida?
Kişisel yaşantısı hakkında ne biliyorsunuz?
¿ Qué sabe de su vida privada?
Mike Mckewon hakkında ne biliyorsunuz?
¿ Qué sabe acerca de Mike McKewon?
Ne biliyorsunuz?
Que saben?
Anomaliler hakkında ne biliyorsunuz ki?
¿ Cómo sabes acerca de las anomalías?
Benim bilmediğim ne biliyorsunuz?
¿ Qué saben que yo no sepa?
Pekâlâ. Tiyatronun arkasında meydana gelen kaza ile ilgili tam olarak ne biliyorsunuz?
ohh bien, veamos que es exactamente esto acerca del accidente atras del teatro?
Bu konuda ne biliyorsunuz ki?
¿ Qué sabe usted de eso?
Bunun ne demek olduğunu biliyorsunuz.
Saben lo que eso significa.
Ne demek istediğimi biliyorsunuz.
Saben a lo que me refiero.
Baley hakkında ne biliyorsunuz?
¿ Que es lo que sabe sobre Baley?
Bunun ne olduğunu biliyorsunuz, değil mi?
¿ Saben lo que es esto, no?
Ne yapacağımı yine de biliyorsunuz.
Saben que me matarán de todos modos.
Hepiniz, ne istediğimi biliyorsunuz.
Todos ustedes saben lo que quiero.
Ne demek istediğimi biliyorsunuz.
- Sabes lo que significa.
- Ne demek istediğimizi biliyorsunuz Bay Hunter.
Sabe de qué hablamos, Sr. Hunter.
Pekala, saat dokuz. Bu ne anlama geliyor biliyorsunuz.
Bien, son las 9 de la mañana.
Bir kız ne ister biliyorsunuz bayım.
Sabes lo que le gusta a una chica.
Beyler ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Muchachos, ya saben que hacer. El Hafnio está en el maletero.
Ne demek olduğunu çok iyi biliyorsunuz.
Sabe exactamente a qué me refiero.
Ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.
Bueno, pues ya conoces el procedimiento.
Ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. Orayı kapatın.
Conoces el procedimiento, cierra el lugar.
Norveç Kralı Fortinbras, biliyorsunuz, gururdan, kıskançlıktan gözleri dönüp teke tek bir savaşa çağırmıştı demin bize görünen rahmetli kralı. Ve Hamlet'imiz-ki yiğitliğiyle anılır dünyamızda - öldürmüştü bu Fortinbras'ı. Ne var ki Fortinbras kanunların ve yiğitlik geleneğinin koruduğu
Nuestro último rey, cuya imagen acaba de aparecérsenos, como sabéis, fue desafiado por Fortimbrás de Noruega a un combate en el que nuestro valiente Hamlet mató a Fortinbras, el cual perdió junto con la vida, todas sus tierras.
Evet, maksadınız? İyi biliyorsunuz Laertes'in ne değerli...
No sois ignorante de lo excelente que es Laertes.
Ne biliyorsunuz?
¿ Qué sabes?
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Ya sabe el mecanismo.
Bip sesinden sonra ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Aquí viene el bip. Ya sabes qué hacer.
Onun hakkında ne biliyorsunuz?
Exacto. ¿ Qué saben de ella?
Hiç şüphesiz bunun ne olduğunu biliyorsunuz.
Sin duda, todos ustedes están familiarizados... con uno de éstos.
Samantha Dunskin'in ne zaman isterse fortlayabildiğini biliyorsunuz.
Sabes? Esta chica, Samantha Dunskin, ella puede tirarse pedos vaginales siempre que quiere.
Biliyorsunuz ki, yaralı bir Kral'ın toprağı, kavrulmuş bir çöl gibidir. Yağmura ve siz Majesteleri'ne susamıştır.
Usted sabe que la tierra de un Rey herido es solo un páramo seco sediento de lluvia y de la gracia de Su Majestad.
Roma'daki Papa tarafından bunun ne kadar körüklendiğini biliyorsunuz.
Ustedes saben cuánto fueron alentados por el Obispo de Roma.
İhtiyacınız olursa beni nerede bulacağınızı biliyorsunuz. Ne olursa yaparım.
Si necesitas algún favor, sabes dónde encontrarme.
Sarhoş adamla dalga geçin. Ama hepiniz ne gördüğümü biliyorsunuz.
Ríanse del tipo loco y borracho, pero sé lo que vi.
Hadi, ne yapacağınızı biliyorsunuz.
todos conocen el procedimiento
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Ya sabes qué hacer.
Olamaz, iyi ama durumun ne kadar kötü olduğunu biliyorsunuz.
¡ Dios santo! De verdad es terrible.
Evet, eski ehliyetimden sonra hayatımın ne hale geldiğini artık biliyorsunuz.
Sí, así que volviendo a lo de la antigua licencia yo no sabía cómo iba a ser mi vida.
"Aşkın ne olduğunu ve gerçek aşkı biliyorsunuz."
"Ud. entiende lo que es el amor, y ¡ está realmente enamorado!"
İyi biliyorsunuz Laertes'in ne değerli...
No sois ignorante de lo excelente que es Laertes.
Hepiniz ne olduğunu zaten biliyorsunuz.
bueno, ya lo saben.
Burada ne olduğunu biliyorsunuz, değil mi?
¿ Sabe lo que pasó aquí, cierto?
Sizi çalarken seyretmekten ne kadar hoşlanacağımı biliyorsunuz.
Me encanta verte tocar.
Ne istediğimi biliyorsunuz, efendim.
Sabe lo que quiero, señor.
Hepiniz ne olduğunu zaten biliyorsunuz.
Ya todos saben cómo es.
Mısır ne kadar zor sindirilir biliyorsunuz, değil mi?
¿ A que le esta tirando Bixton? Bien, Ya sabeis lo dificil que es de digerir el maiz, ¿ verdad?