English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ N ] / Neely

Neely Çeviri İspanyolca

184 parallel translation
Şimdi kim buz alacak, Bay Neely?
¿ Quién quiere un helado, Sr. Neely?
Bay Neely!
¡ Sr. Neely!
- Şimdi kim buz alacak, Bay Neely?
- ¿ Quién quiere un helado, Sr. Neely?
Bay Neely, Robin dişi bir at mı, yoksa erkek mi?
Sr. Neely, ¿ Robin es un caballo macho o hembra?
Özür dilerim, Bay Neely, ama St. "Louis" diye telaffuz edilir.
Perdone, Sr. Neely, pero se pronuncia San "Louis".
Kasaba değil, Bay Neely.
No es un pueblo, Sr. Neely.
O kadar bağırma, Neeley.
Más bajo, Neely.
Bayan Gaupherson, Bayan Neely, Doppsiller and Ferdler.
Eso acaba con la Sra. Gaupherson, el Sr. Neely, los Doppsil, y los Ferd.
Bay Neely, Julianlar, hatta yaşlı Bayan Thurm bile.
El Sr. Neely, los Julian. Hasta la vieja Sra. thurm.
Kızı da gönderiyorsun. Yapma Helen.
- Neely O'Hara no te hará sombra.
Sana Neely O'Hara'nın zararı dokunmaz. Dokunmayacak tabii.
Apuesta el culo a que no.
Kusura bakma Neely.
- Lo siento, Nelly.
Bayan Neely O'Hara'yı alkışlarla sahnemize alalım.
Demos un buen recibimiento a la encantadora Neely O'Hara.
- Neely, çok sevindim.
- Qué bien, Neely.
Neely, çok ayıp.
Debería darte vergüenza.
Bu özel ödülü Bayan Neely O'Hara kazanıyor.
Y ahora, un premio especial para Neely O'Hara. Miriam, ven a ver esto.
- Neely.
- Neely. - ¡ Annie!
Neely stüdyoda.
Nelly fue al estudio.
Neely çok değişti, Jen.
Ella ha cambiado, Jen.
Ne demek o, Neely?
¿ Qué quieres decir?
Ona bağırmışsın. Üç ayda üç tane aşçı değiştirdik, Neely.
Tres cocineras en tres meses, Neely.
- Ben kahyan değilim, Neely.
Yo no soy el mayordomo, Neely.
Çok önceden seni terk etmeliydim ama eski Neely sürekli aklıma geldi.
No me fui antes porque recordaba a aquella encantadora Neely.
Gayet memnunum. Neely de müvekkillerimden.
- Neely es cliente mía.
Bak, Neely şu Casablanca'yla.
Mira, Neely y Casablanca.
Neely de bizi görmüştü, eminim.
Creí que nos había visto.
Neely miyoptur, canım.
Es corta de vista.
Kameraman yüzünden kurdeşen döküyorum. Neely?
- El de la cámara me tiene frita.
Neely?
- ¿ Neely? - ¡ Cállate!
Kocasını arayın. Dinle Neely.
Avisa a su marido.
Çekimi bitirmemiz lazım.
Oye, Neely tenemos que acabar esta toma.
- San Francisco'da, Neely.
- ÉI está en San Francisco.
Sabah saat 5'te uyanıyorum, sırf Neely "ışıldasın" diye.
Tengo que levantarme a las 5 de la mañana y trabajar.
Sana gözlük lazım, Neely.
Necesitas gafas.
Neely, uyan.
Neely, despierta.
- Neely, biraz kendine gel.
- Vamos, sienta la cabeza.
- Kusura bakma Neely. Ama senin gibi bir yeteneğin kaybolup gitmesine seyirci kalamam.
Lo siento, pero no me quedaré mirando cómo se hunde un talento como el tuyo.
Ben Neely O'Hara'yım, aslanım.
Soy Neely O'Hara, tío.
Başardın da, Neely.
Te has recuperado, Neely.
- Neely'nin hapları.
- De Neely.
New York'a Neely'le gitmek zorunda mısın?
¿ Tienes que ir con Neely a Nueva York?
Neely bela çıkarmaktan zevk alır, onsuz yapamaz.
- Neely trae problemas, van con ella.
New York'a dönmene çok sevindim, Neely.
Me alegra verla en Nueva York.
Merrick'le birlikte Neely'i saklıyorsunuz sanıyordum.
Creía que la teníais escondidad.
- Film planların nedir, Neely?
- ¿ Va a hacer cine, Neely?
Çok teşekkürler Bay Neely.
- Gracias.
Neely, bize bu akşam çok para kazandıracaksın.
Nelly, va a ser nuestra mina de oro.
Neely, sana iyi haberlerim var.
Tengo buenas noticias.
Bu Neely O'Hara.
Neely O'Hara. - Hola.
- Neely, deme öyle!
- No es cierto.
Neely'nin mi?
¿ De Neely?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]