English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ N ] / Negras

Negras Çeviri İspanyolca

2,464 parallel translation
Siyah kulaklar niye?
- ¿ Y por qué negras?
Üç beyaz, iki siyah.
3 blancas, 2 negras.
Siyah topu seçenler düelloya katılacak. 6, 9, 13, 17 ve 3 numaraları temsil edenler buraya gelsin.
Las negras designan a la pareja representando a los jugadores 6, 9, 13, 17 y 3.
Kara Panterler'den birisiydi.
Era parte de las Panteras Negras.
Ben damalı bayraklardan yapılmış yıkılan bir elbise giyeceğim, çok dar olacak, Dylan süper bir turuncu smokin giyecek ve arkasında Home Depot logosu olacak.
Me pondré un increíble vestido con rayas negras y blancas, muy ajustado, y Dylan se pondrá un maravilloso esmoquin con el logo de Home Depot en la espalda.
Uzun, siyah, deri çizmelerimi giyiyorum kırbacım elimde.
Llevo puestas mis botas negras de cuero hasta los muslos con mi fusta de montar.
Zencileri görüyorsun...
Para que veas, las personas negras...
Ciddiyim o yüzden zenci karıları deli hastanesinde görmüyorsun.
Digo, seriamente, por eso es que no ves a las chicas negras flotando en la lela.
Hadi, kara ayaklı bir albatros görme şansını kaçırmak istemezsin.
Oye, ¿ pudiste ver ese albatros de patas negras?
Hmm üzerinde seksi bir kot etek üzerinde altın süslemeli siyah bir bluz ve yüksek topuklu siyah bir çeşit sandalet vardı.
Bueno, llevabas... una faldita jean muy sexy y un top negro con borde dorado y, sandalias negras de tacón alto.
Dehşetin kara kuşları.
Aves negras terroríficas.
Bilirsin, böyle üzerlerinde kara iğneleriyle ufak yavru köpeklerin üstünden senin üstüne sıçrayıp dururlar.
Están esos cachorritos rosados, y todas estas agujas negras les saltan encima enseguida.
Senin 5 zengin zenci ailen var.
Son cinco familias negras acaudaladas.
Aynı sebeple fakir, siyah bir kadın, beyaz ve siyah insanlarla aynı anda ortaklık ederek hayatını tehlikeye attı. Atalarımı yeraltı demiryolundan özgürlüğe ulaştırabilmek için.
Por la misma razón, por la que una mujer pobre y negra, arriesgaría la vida y la integridad física, al asociarse con personas de raza blanca y negras por igual para traer a mis antepasados a la libertad en el Ferrocarril Subterráneo.
Zencileri resmetmen için bir kaç ipucu vereyim.
Te diré un secreto para pintar negras.
Camları tamamen karartılmış.
Sus ventanas están negras.
Evin kokusunu içine çekiş. Kara bulutlar.
Los olores de la casa, las nubes negras...
10 beyaz ve sekiz zenci.
Diez blancas y ocho negras.
Beyaz kol bandı ve kara maskeli adamlar görürsen sakın fotoğraf çekme.
Cuando veas a los hombres con brazaletes blancos y máscaras negras, no tomes fotografías.
Uçağımın dalışı sayesinde düşmanların yüzünü görmeyeceğim ve yağmur sularıyla donmuş siyah kayalar kadar siyah gözlerini görmeyi yeğlerim.
Como picadas de mi avión, no veo el rostro de mis enemigos. sólo tus ojos, como rocas negras congeladas en el agua de lluvia.
Yamamoto, Ayukawa, sen ve ben iki yıl evvel Shibuya'da siyah giyen uzaylıları yendik.
Yamamoto, Ayukawa, tú, y yo... Derrotamos a estos alienigenass vestidos con ropas negras dos años atrás en Shibuya.
Dedikodular siyah bir bulut gibi tepemizde duruyor.
Los rumores rondan sobre nosotros como nubes negras.
Sular peline dönüşecek. Ve bu siyah sudan içen adamlar ölecek.
Las aguas se transformarán en ajenjo y muchos hombres morirán bebiendo de esas aguas negras. "
Kırk bir adet, tam uzunlukta sedef tuş tüm keskin ve düz notalar.
Tiene 41 teclas negras y de madreperla todos los sostenidos y los bemoles.
Buna çevrilmeden önce lağım arıtma tesisiymiş.
Antes era una planta de tratamiento de aguas negras.
Anlamışsınız. " Bunlar hedefleriniz. Diğer şikayetler : düşük enerji, kulak çınlaması, sinüs problemleri, burun akıntısı, kısa nefes hırıltı, öksürük, sindirim güçlüğü ve reflü, gevşek dışkılama, ishal, şişkinlik, et tüketimiyle siyah ve kanlı mukuslu dışkı, yürüme ve dolaşma güçlüğü, kilo verme güçlüğü
Los otros síntomas : tiene la energía baja, zumbidos, problemas nasales, goteo postnasal, dificultad al respirar, tos seca, indigestión y reflujo, diarrea, estómago inflamado, heces negras mucosas y con sangre al ingerir carne,
Benim anladığım şekli o maymun kılıklılara yardım etmekteki bu azminin arkasında yatan sebep önüne zenci fahişelerden atıyor olmaları, değil mi?
Mire, como yo lo imagino, el motivo por el que está interesado en ayudar a esos monos de jardín es probablemente porque usted se tiró a las perras negras de ellos ¿ no?
Panterler ondan çok etkilenmişlerdi.
Los Panteras Negras estaban muy influenciados por él.
San Francisco'da siyahların kültürü ve tarihi çalışmalarına başlanmasına yardım ederken Stockely kendi kadrosuyla Kara Panterlerle birleşmek için geldi.
Estaba en San Francisco ayudando a desarrollar unos estudios, cuando Stokely vino con su equipo para unirse a las Panteras Negras.
Dört yıldır varlar ve ABD'deki en askeri siyah organizasyonlar.
Las Panteras Negras existen desde hace cuatro años.
Siyah toplumların yaşadığı sorunlar : hapis cezalarında eşitsizlik,.. ... kaynaklara ulaşım seviyelerinde eşitsizlik ve kötü sağlık hizmetleri.
Los problemas que sufren las comunidades negras son... desigualdad ante encarcelamientos, desigualdad de acceso a recursos... y mala salud.
Bobby Seale Kara Panterlerin Amerikan Devrim Partisi olduğunu söylüyor.
Bobby Seale dice que... las Panteras Negras son un partido americano revolucionario.
Sıklıkla söylenenlere karşın, Kara Panterler radikal ve devrimci beyaz kuruluşlarla birlikte çalışıyor.
A pesar de lo que se suele decir, las Panteras Negras trabajan... con los blancos radicales y con organizaciones revolucionarias.
Kara Panterler silahlı bir kuruluş, bunun anlamı nedir?
Eso está fuera. Las Panteras Negras es una organización armada.
Kara Panterler sadece bedava kahvaltı ve yemek programı sunmuyor, ayrıca yoksullara polisle, ev sahipleriyle ve resmi makamlarla nasıl başa çıkacakları konusunda yardım ediyor.
Las Panteras Negras no solo ofrecen desayunos gratis y programas... de comida para ayudar a los pobres a tratar con las autoridades.
Baskı rejiminin yarattığı militan Kara Panterleri yakalayıp onları mahkemeye çıkarırsanız politik bir dava yaratmış olursunuz.
Sí, es un juicio político. Le dijimos al juez que cuando llevas a un militante de Panteras Negras, que han sido creadas por un sistema de opresión, a un juicio, se está creando un juicio político paralelo.
Cezayir'de El Biar'ın en yüksek noktasındaki güzel villalarda Eldridge Cleaver'ı ve Kara Panter Partisi karargâhını buluyoruz.
En el punto más alto en El Biar, Argel, y entre las mejores casas, encontramos a Eldridge Cleaver y oficina de las Panteras Negras.
Bu Huey Newton, Kara Panterlerin kurucusu ve lideri.
Este es Huey Newton, fundador y líder de las Panteras Negras.
Bobby Seal ve siyah entelektüel komünist Angela Davis aleyhindeki ve New York'taki on üç tanınmış Kara Panter aleyhindeki dava.
El juicio contra Bobby Seale, el juicio contra la intelectual negra Angela Davis... y el juicio contra 13 destacadas Panteras Negras de Nueva York.
Liderlerinizi kaybettiğinizde Kara Panterlere ne olacağını düşünüyorsun?
¿ Qué crees que va a pasar ahora con las Panteras Negras? ¿ Vais a perder a vuestro líder?
İnsanlar Kara Panter Partisi'nin insanların mücadelesinin öncüsü olarak hüküm süreceğini biliyorum.
Sé que el Partido Panteras Negras se impondrá... como la vanguardia de la lucha de la gente.
Bizimle polis arasında değil. Angela Davis hakkında ne düşünüyorsunuz?
No entre las Panteras Negras y la policía.
Angela Kara Panter Partisi'nin çok yakın bir dostu ve o komünist partiye girmeden, ben de Kara Panter olmadan öncesinden beri benim yakın bir arkadaşım.
Angela Davies es muy amiga del Partido Panteras Negras. Fue gran amiga mía incluso antes de entrar... en la organización del partido comunista al que pertenece ahora.
O insanların özgürleşmesi için her zaman sıkı ve güçlü bir savaşçıydı.
Y antes de que yo estuviera en las Panteras Negras. Siempre ha sido una firme luchadora por la liberación de los pueblos.
Bir yıl önce Kara Panterler çok daha aktifti. Daha fazla mücadele ediyorlardı.
Hace un año, las Panteras Negras eran mucho más activas y luchaban más.
Hâlâ varlar ve ülkenin her yanındaki açık topluluklarda çok aktifler.
Las Panteras Negras existen todavía y siguen siendo muy activas... en las comunidades de todo el país.
Bu büyük bir ayrılık duygusu ve siyahların faaliyetlerine sevimli ve tehdit edici bir merak olarak bakmakla aynı varsayım.
Tiene mucho de separatismo... y de tratar las actividades negras como una curiosidad, ya sean buenas o amenazantes.
Kara bulutlar, gelecek fırtınanın habercisi saatin tıklaması annenin sıcacık kucağı babanın gülümsemesi ve şefkati buğulu camdaki parmak izleri pencerenin yanındaki sandalye.
El beso robado en el jardín a los 13 años... las nubes negras, la emoción de la amenaza de tormenta... " el tick-tack del reloj..." El abrazo de la madre.
Kara Panterlerin yeni politikası nedir şimdi?
¿ Cuál es la política de las Panteras Negras ahora?
O Kara Panter Partisi'nden değil mi?
¿ Qué opina de Angela Davis? Ella no forma parte las Panteras Negras.
Kara Panterlerin zamanı geçti mi?
¿ Ha pasado ya la época de las Panteras Negras?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]