English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ N ] / Neron

Neron Çeviri İspanyolca

91 parallel translation
Öyle bilge imişler ki, her şeyi okyanusların derinliğini, ateşböceğinin nasıl parladığını... ve Roma yanarken Neron'un hangi şarkıyı çaldığını bilirlermiş.
OCHO HOMBRES QUE ESCRIBÍAN UNA ENCICLOPEDIA. ERAN MUY SABIOS CONOCÍAN TODO : LA PROFUNDIDAD DE LOS OCÉANOS, Y POR QUÉ BRILLA LA LUCIÉRNAGA,
Roma yanarken keman çalan Neron gibi.
Tocando mientras Roma arde.
Neron'un canavarlığı girmesin içine.
Que el alma de Nerón no entre en mi pecho.
Sonunuz Neron'a benzeyecek. Sen ve yanındaki hödükler!
Tú y toda esa carroña que te rodea acabaréis como Nerón.
Onları yakalayabilirdik, Sezar Neron.
Podríamos haberlos cogido, César Nerón.
- Anladım, Sezar Neron.
Entiendo, César Nerón.
Ama Sezar Neron...
Pero el César Nerón,...
Neron bunu öğrendi ve beni Ian'a karşı bir tuzakta kullanmak niyetinde. Anlıyorum.
- Bueno, Nerón se enteró de ello, e intenta utilizarme para atrapar a Ian.
Evet. Sezar Neron tasarladı. Roma'yı yeniden inşa etmek...
César Nerón los hizo para la reconstrucción de Roma.
- Ne oldu? Neron, arenada lir çalman için hazırlıklar yaptı.
Nerón lo ha preparado para que toques en la arena.
Açıkçası öyle. Eğer planlarını devam ettirme niyetindeysen bugün Neron'un öldürmen için son şansın.
Así que si todavía intenta llevar a cabo su plan, hoy es su última oportunidad para matar a Nerón.
Neron'u öldürmek mi?
¿ Matar a Nerón?
Corinth'den Sezar Neron'u öldürme niyetinizi ilettiğinizde yüksek kesimdeki dostlarınızı bilgilendirdim.
Maximus, la primera vez que envió un mensaje de Corinto con su intención de asesinar al César Nerón, informé a sus aliados en la corte.
Yani dostlarım tarafından öldürülen komutan tüm planlarımı biliyordu ama Neron bilmiyordu, öyle mi?
¿ Y el centurión que fue muerto por mis aliados era el hombre que sabía todo acerca de mis planes y Nerón no?
- Biricik dostum Sezar Neron!
¡ Mi querido César Nerón!
Daha kimseye söylemedim! Sezer Neron, her zaman güzel bir gösteri sunmak istemiştim.
César Nerón, siempre he querido encender un buen espectáculo, para dar una gran representación.
Neron'un dediğini duymadın mı? "Harikulade!" dedi.
Ya oíste lo que dijo Nerón : ¡ Brillante!
Roma'nın İmparator'u, Sezar Neron'dan emir alıyormuş gibi hareket edin.
Estáis actuando bajo las órdenes de César Nerón, ¡ Emperador de toda Roma!
- Neron'a fikri veren sendin, değil mi?
Bueno, fuiste tú quien le dio la idea a Nerón, ¿ no? ¿ Yo?
Neron'la tanıştık!
Conocimos a Nerón.
İmparator Neron!
El Emperador. Nerón. Sí, por supuesto, yo...
Ve Neron'la tanışmak için daha iyi şansımız olamaz.
Y nunca vamos a tener una mejor oportunidad de conocer a Nerón.
Neron, daha iyi müzisyenlere iyi para ödüyor ve o yolumuza taş koydu.
Nerón paga bien cuando mejores músicos que él se ponen fuera del camino,
Eminim, Neron bile bundan daha iyi çalamaz.
¡ Estoy seguro de que incluso Nerón puede tocar mejor que eso!
- Aslına bakarsan, Neron verdi.
De hecho, es de Nerón.
- Neron mu verdi?
De Nerón?
Neron ile konuşmam lazım.
Tengo que hablar con Nero.
Sezar Neron, kraliçe için bir duyurumuz var.
César Nerón, tenemos una audiencia con la emperatriz.
Kocam, Sezar Neron, senden hoşlanmış gibi gözüküyor.
Mi marido, César Nerón, parecía tomar con usted.
Sezar Neron'un resmi zehircisiyim.
Diario Poisoner al Tribunal de César Nerón.
Yakaladım seni! Genç hanım herhalde Cladius Neron'un küçücük bir öpücüğünü reddetmezsiniz, değil mi?
Ahora, joven, seguramente no sería negarme, Claudio Nerón, un pequeñito-beso pito?
Tebrik ederim, Neron.
Mi querido, más impresionante.
Evet hanımefendi, Sezar Neron sizin yeni köleniz ile yan yana geldiğinde bu içecekleri onlara servis eden birini bulmak.
Sí, señora. Obtener el asistente para servir a estas bebidas a César Nerón cuando está con su nuevo esclavo. Correcto.
Gözlerini kapat, Neron sana büyük bir sürpriz yapacak!
Ahora, cierra los ojos y Nero le dará una gran sorpresa!
Sezar Neron'un sağlığına kadeh kaldırmak isterim.
Me gustaría beber a su salud, César Nerón.
- Galiba Neron'u zehirledim.
- Creo que me he envenenado Nerón. - ¿ En serio?
- Sezar Neron, içmeyin onu!
- César Nerón, no bebo! - ¿ Por qué no?
Sezar Neron, onun için kavga etmenizi istiyor.
César quiere que Nero para poner en una lucha por él.
Roma halkı size minnet duyacaktır, Sezar Neron.
Oh, ellos apreciarán que, César Nerón.
Neron gibi.
- Como Nerón.
Onun Neron'la birlikte modası geçti.
Eso terminó con Nerón.
Neden olmasın? Roma yanarken Neron keman çalıyordu.
- Nerón tocaba el laúd mientras Roma ardía.
Bu kısım, Britanya ile Kafkasya arasında kayboldu, lejyon komutanı, Titrubriy, Neron'a rapor edildi.
Precisamente es la cohorte de cuya desaparición en el Cáucaso informaba a Nerón el comandante de la Legión, Titrubio.
Neron? Wolfgang Amadeus?
¿ Wolfgang Amadeus?
Ne yazık ki ateşe verilmiş bir Roma'mız ve yangına ağıt yakanlarla şarkı söyleyen Neron'umuz yok.
Es una pena que no tenemos a Roma en llamas, Y Nerón a cantando en vivo, y llorando en el incendio.
- Bu gece, şeytani imparator... Neron Augustus'tan söz edeceğim.
Recuerdo a un malvado emperador, injusto.
Bu Neron.
Este es Nerón.
- Onların döneceğini düşünüyor musunuz, Sezar Neron?
¿ Crees que volverán, César Nerón?
Neron onun için arenada bir gösteri planlıyor.
Nerón está planeando una aparición para él en la arena. Parece...
Sadece Neron olacak!
O bien, Nerón a secas.
Sezar Neron'un sarayı.
- La corte de César Nerón.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]