Neta Çeviri İspanyolca
76 parallel translation
Ama Diş Perisi onun yerine geçince hiçbir şey değişmedi ben de hiçbir şey kazanamadım.
Y el Hada de los Dientes sigue de pie, nada cambia, y me da una ganancia neta de cero.
Burada 3 yıl 10 aydır çalışıyorum. Haftalığım 94 dolar 70 sent ediyor.
Llevo aquí tres años y diez meses, y mi paga neta es de 94, 70 dólares semanales.
Net kazanç var, vergi ödemek yok.
Utilidad neta, sin impuestos.
Felaketle geçen üçüncü çeyrekte bile balık yağı şirketi adamın net değerini % 27 oranında artırdı.
Aún con un desastroso tercer trimestre su conglomerado de aceite aumentó su fortuna neta en 27 por ciento.
Elde edeceğim kâr, eksi 90 TL olacak.
Ganancia neta para mí, negativo $ 59.
Tüm halatlar neta.
Todas las líneas claras.
- Karımız tam olarak 1,7 milyon dolardı.
Tuvimos una ganancia neta de $ 1.7 millones.
Gerçekten, ne kaltak be!
La neta, es que qué puta güey.
- Sıyırmaya başladı.
Sí, la neta es que ya se puso de güeba.
Gerçek harikadır ama ulaşılamazdır.
Diez : la neta es chida pero inalcanzable. - ¿ Cómo, cómo?
Kasten yapmadım.
Fue sin querer, la neta.
Hey, Luisa bize gerçeği söyle :
- Oye Luisa. - ¿ Qué? - Neta, neta.
Ceci saksafon çekti mi?
- Neta Te la mamó Ceci.
Ceci'yi pek çok kez siktim.
La neta es que sí me cogí a la Ceci varias veces, güey.
Gerçekten mi? Harika.
- Neta, qué bien.
Pruva neta!
Área de proa despejada.
Ako'dan rapor geldi, güneydoğu sahası neta.
El Ako informa : área de estribor despejada.
Milyonlarca sardalye denizde göç ediyor biyokütle açısından Afrika'nın otlaklarındaki antiloplarla rekabet ediyorlar.
millones y millones de sardinas en una migración marina que en términos de biomasa neta, compite con la del ñu en los pastizales de África.
Dolayısıyla, 409,000'in ° / ° 49'u, eksi aldığınız 200.000 avans sizi $ 410'lik bir karla bırakıyor.
Así que el 49 % de 409.000, menos el adelanto de 200, les da una ganancia neta de 410 dólares.
Sahil neta.
Ruta despejada.
Net maaşınız, 110,000.
Nómina neta mensual, 110.000...
Ve üç... net kar... bir milyon.
Y tres ganancia neta un millón.
Sonuçta şehrimiz kârlı çıktı!
¡ Una ganancia neta para nuestra gran ciudad!
Özel bir anlaşma yapmalıyız.
Debo ver la ganancia neta.
- Ben Brian. Sahne ismim Patty Melt.
- Mi nombre artístico es Patty Neta.
Avukatımız Neta Amar...
Nuestra abogada era Néta Amar,
İsmi Neta.
Su nombre es Neta.
Neta, İran " ın İsrail büyükelçisinin kızıydı.
Neta fue la hija del embajador de Israel a Irán.
Ben Neta.
Estoy Neta.
- Bir şey değil Neta.
- De nada, Neta.
"Neta, şu parayı al da üstüne bir elbise al." diyordur.
Está diciendo, "Neta, tomar algo de dinero, comprarse un vestido."
Neta.
Neta.
Neta, seni ilk gördüğümden beri seni düşünmeden edemiyorum.
Neta, desde el primer momento que te vi No he dejado de pensar acerca de ti.
Yiyorum, içiyorum, yürüyorum, uyuyorum atlıyorum, zıplıyorum Neta.
Comer, beber, caminar, dormir, saltar, saltar Neta.
- Neta.
Neta.
Umurumda değil Neta.
No me importa, Neta.
- Neta'yı terk mi ettin?
¿ Dejó Neta? - ¿ Qué aspecto tiene?
Neden Neta'yı terk ettin?
¿ Por qué dejó Neta?
Neta, hadi!
Neta, vamos!
Neta, gel benimle.
Neta. Ven conmigo.
- Neta'yı seviyor musun?
¿ Te gusta Neta?
Neta, ne hissediyor?
Neta, ¿ qué se siente?
Hayır, Neta vazgeçilecek bir kız değil.
No, Neta no es una chica que darse por vencido.
Neta'ya bir daha buraya gelmemesini söylemeni istiyorum.
Yo quiero que le digas Neta no venir más aquí.
Neta gitmeden yakala onu.
Ir captura Neta antes de irse.
- Doğrusu, ben de.
La neta yo también las extrano un chingo.
- Sana ne, götoğlanı?
- ¿ Y a ti qué pendejo? - No, pues la neta nada.
Net ücreti hesapladım!
¡ Y eso que he calculado la tarifa neta!
Dinleyin, cidden...
Neta, neta, neta, júramelo.
Gerçek, gerçeği istiyorum :
- Pero neta, neta júramelo.
Bu ilginç, çünkü bize tek bir örnek bile gösteremezsiniz ki sadece esrar kullanımı kansere yol açmış olsun. " Gerçekten mi?
¿ Neta?