English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ N ] / Nezâket

Nezâket Çeviri İspanyolca

14 parallel translation
Nezâket ve samimiyet ve, affınıza sığınarak, tevazu bunlar bir koca için dünyadaki tüm akıl ve güzellikten daha önemlidir.
La amabilidad, la sinceridad y, si me permite, la modestia significan más para un esposo que todo el ingenio y la belleza del mundo.
Tezim şu ; incelik ve nezâket giderek günlük yaşamımızdan çıkıyor. Kabalık normal olacak.
Cortesía, decoro, modales, todos están ausentes en nuestro curso diario.
Ama belki de kız, sadece nezâket göstermeye çalışıyordur.
Pero tal vez ella solo quiso ser amable contigo.
Maalesef sizden önce, nezâket ya da görgü kuralları testine tâbi tutulmadık bu yüzden sizden özür dilerim.
Por desgracia para uds., no nos examinan los buenos modales por eso le pido disculpas.
Bu yalnızca bir nezâket ziyareti.
Es una visita de cortesía.
İlk bir kaç söyleyişimde kibar davranmıştım ama nezâket, o gerzekte herhangi bir etki yaratmamıştı.
Fui cortés las primeras dos ocasiones, pero la cortesía no le impresionó a este hijo de...
Adam, bana bugünün işe hobbit getirme günü olduğunu söylemedin. Bu kadar nezâket yeter.
Adam, no me dijiste que era el día de traerte un hobbit al trabajo hm, hm, hm.
Anneme gösterdiğiniz nezâket için teşekkür etmek istemiştim.
Sólo quería agradecerle por la amabilidad que tuvo con mi madre.
Nezâket nerede hani?
¿ Cuándo dio palabras de aliento?
- Anlamıyorum. - İnsanları koruyan şeyin nezâket olduğunu söylüyorum.
- ¿ Crees que la bondad es exclusiva de los humanos?
Mesleki nezâket icabı sizi uyarıyorum ama zaten tanıkla konuşmanıza izin veremeyeceğimi biliyorsunuz.
Así que, como cortesía profesional, solo te pongo sobre aviso, pero sabes que no puedo dejarte hablar con la testigo.
Ama meslekî nezâket icabı dinlememe izin verebilirsiniz.
Pero como cortesía profesional, puedes dejarme escuchar.
Ama güçlü ve çevik olan sen nezâket bekleyen topalın ardında sendelemiyorsun.
pero si eres fuerte y veloz, que no te vaya a fallar la bondad.
Sizinle bu konuşmayı nezâket gereği yaptım. Nasihâtınızı dinlemek için değil.
Vine a verlo antes de la reunión como una cuestión de cortesía, no a buscar su consejo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]