English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ N ] / Nige

Nige Çeviri İspanyolca

89 parallel translation
- Nige.
- Nige.
Pekala, dostum.
Está bien, Nige.
Onu ne zaman görüyorsun Nige?
¿ Cuándo lo ves, Nige?
Ben buradayım, Nige.
Aquí arriba, "Nige".
SEn bir avukatsın, Nige. anlaştık mı, evet?
Pero tú eres un abogado, Nige. Acéptalo, ¿ Si?
Dinle, Nige.
Mira, Nige.
Merhaba, Nige.
Hola, Nige.
Hiç de hamile gibi görünmüyor, Nige.
Bueno, ella no se ve muy embarazada, Nige.
Hadi. Hadi, Nige.
Vamos, Nige.
Bence birbirimizin arkadaşlığından çok hoşnuduz, değil mi Nige?
Creo que vamos a llevarnos como una casa en llamas, verdad, Nige?
İyi olacaksın, Nige.
Estarás bien, Nige.
90 saniye zaten Nige'ın rekoru.
90 segundos es la marca de Nigel.
Bunu onaylarsın herhalde Nige. Çünkü senin çocuklarının başına gelen bir olay.
Y sabemos que esto es así., Nige porque paso a tus hijos ¿ cierto?
- Nigel.
- Nige.
Şimdilik takibe devam, Nige.
Mantengamos la vigilancia por ahora, Nige.
- Bir dakika, Nige.
Solo estaré un minuto, Nige.
- Sokağın karşısında, Nige. - Öyle mi? Benim gördüğümü siz de görüyor musunuz?
Está aparcado al otro lado de la calle.
Bulacağız. Nige, buraya bir arama ekibi getir.
Lo encontraremos.
O zaman Nige'ı kullanamayız, değil mi efendim?
Bien, entonces no podremos utilizar a Nige, ¿ no señor?
Nige, Dot, Greek Lane'e gidecegiz.
Nige, Dot, de vuelta a Greek Lane. Hay trabajo que hacer.
Fleming. Nige.
Fleming, ¿ Nige?
- Tesekkürler, Nige.
- Gracias, Nige.
Dikkat et, Nige.
Cuidado, Nige.
Tesekkür ederim, Nige.
Te agradezco esto, Nige.
- AC-12'in hepimizi cagirdigini bilmelisiniz diye haber vereyim dedim, efendim. Beni, Dot'u ve Nige'i.
Señor, pensé que debería saber, que todos hemos sido llamados por Anticorrupción, yo, Dot y Nige.
Tanrim, Nige. Onlara ne anlattin?
Dios, Nige, ¿ qué narices les dijiste?
Kusura bakma, Nige.
Lo siento, Nige.
Kusura bakma Nige, disari cikmam lazim.
Perdona, Nige, voy a reventar.
- Evet hepimiz senin ne dediğini biliyoruz.
Sí y todos sabemos qué casilla marcaste tú. Que te den, Nige.
- Defol git, Nige. Yanlış ata oynadığını mı düşünüyorsun, Dot?
¿ Te estás preguntando si apostaste por el caballo equivocado, Dot?
- Nige, ben Kate.
- Teléfono del Detective Gates.
Tam konumunu bulmak biraz zaman alacak ama baz istasyonunu söyleyebilirim.
- Nige, soy Kate. La triangulación lleva tiempo pero te puedo dar la antena más cercana.
- Jackie hayatta, Nige.
- Jackie está viva, Nige.
Nige, bin. Takip edeceğiz.
¡ Nige, sube, vamos tras ellos!
Hayali bir kanıtla ilgili bir hikaye uydurdum. Sana çöpte olduğunu söyledim. Nige'e bir yere gömdüğümü söyledim.
Me inventé una historia sobre una prueba fantasma y te dije a ti que estaba en un contenedor, a Nige le dije en una zanja y a Dot en un estanque.
Nige'e geç kaldım..
Llego tarde a la reunión con Nige.
Nige işi kendi başına götüremez.
Sí...
Sana işinde başarılar. Nige'a selamımı söyle.
No, no bebí tanto.
Yani ben, Tom, Danny, Nige Carter ve Mark vardık.
"Quizás nos arrepintamos por la mañana..." Más adelante. "No me has devuelto ninguna de mis llamadas." Más adelante.
Nige, bunu yapma sebebim değişen şeyleri unutmak zaten. Peki.
Y tu cinturón... es el arma del crimen.
Nige'ı görmüş.
Ella vio a Nige.
Nige'ı gördüklerini sandılar ama Joe'yu gördüler.
Creyeron ver a Nige pero vieron Joe.
- Nige'dı. Onunla beraber çalışıyorum.
- Fue Nige, con el que trabajo.
Nige'a soracağız.
Hablaremos con Nige.
Sadece siz mi yoksa Nige da var mıydı?
¿ A tí o a tu colega Nige?
Klıniğe mi gitmek istiyorsun?
¿ quieres volver al centro de investigacion?
Ne oldu, Nige?
¿ Qué pasó, Nige?
- Ne? Şimdi mi yoksa... - Evet, şimdi lütfen.
Nige, trae un equipo de búsqueda.
- Nige!
¡ Nige!
Özür dilerim, Nige.
Nige, lo siento.
Nige, evi kilitle ve kordonla çevir.
Nige, cierra la casa y monta un cordón.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]