Nonna Çeviri İspanyolca
28 parallel translation
Saat kaç, haberin var mı?
¿ No vas a la cama? - ¡ Voy, nonna, voy!
Nonna MORDYUKOVA Svetlana SVETLİÇNAYA
Nona MORDIUKOVA Svetlana SVETLÍCHNAYA
NONNA MORDYUKOVA
NONA MORDIUKOVA
Kalamar lezzetli değil mi, Nonna?
¿ No están sabrosos esos calamares, nonna?
Ne, Nonna? Bana "ne" deme, Segundo.
No me digas "che cosa", Segundo.
Ben dudaklarımın konuşmasına izin veririm, Nonna.
Yo dejo que mis labios hablen, nonna.
Para topluyorsun. Unutma, bu gece Nonna'yı tombalaya götürmelisin.
Y no olvides que tienes que llevar a nonna al bingo esta noche.
Nonna'yla tombalada buluşmam gerektiğini biliyorsun.
Sabes que debo ver a nonna en el bingo.
Nonna'nın kazanabilmesi için yapacağın bu değil mi?
¿ No es eso lo que harás para que nonna gane?
- Eski bir Latin deyişi vardır : "Si bene futius non potes essa nonna."
Hay un viejo dicho en latín. "Si bene fotuus, non potes esse nonna"
Biliyorsun... Ya çok mutlu oluyor ya da çok üzgün. Ona nasıl yardım edeceğimizi bilmiyoruz.
( Nonna ) Cuando esta feliz, esta demasiado feliz cuando esta triste, esta demasiado triste, uno no sabe cómo ayudarla.
Bana uğradığında, bütün izmaritleri içinde görüp,... "ninem kullanıyor bunu" der.
Le encanta venir y ver todas las colillas. Dice "Nonna lo usa".
- La Cucina de Tua Nonna.
La Cucina de Tua Nonna.
Seni Nonna'nın yerine götüreceğim.
Yo los llevaré donde Nona.
Büyükanne!
¡ Nonna!
- Nonna, sikişmek istiyorum.
- Nonna, me gustaría coger. - ¡ Oye!
New York'taydım ve Doğu Yakası'nda yaşıyordum. Ve bir gün Caffè di Nonna'ya uğradık.
Yo estaba en Nueva York, vivía en East Village y un día paré en un cafecito llamado Caffé di Nonna.
Caffè di Nonna tek salonlu bir restorandı. Ve ceviz ağacından harika bir barı vardı. Uzun bir bar.
Caffé di Nonna era un restaurante de un salón tenía una barra hermosa de nogal que era muy larga detrás de la cual yo hacía los capuchinos y tenía el vino, los tragos y todo.
Taze nonna usulü pasta, bir de biberli pizza.
Tengo pastel de la nonna recién hecho y de salame picante.
Nonna pastası.
Pastel de la nonna.
Büyükanne, büyükanne, yapma.
¡ No, no! ¡ No! Nonna, nonna, no.
Büyükanne.
Nonna...
Ne yapacağımı bilmiyorum Nona.
No sé qué hacer, Nonna
Seçeneğim kalmadı Nona, benimle konuşması var ya.
Estoy al final de mi cuerda, Nonna, la forma en que hablado conmigo
Bu Nonna'dan.
Este es de la nonna.
- Hayır. Hayır! Nonna ve ben, meseleyi çözdük.
No, no, Nona y yo ya lo hemos conversado.
Hiç bu kadar uzun süre dükkânda nonna'yla çalışmadığım olmamıştı.
Nunca pasé tanto tiempo sin trabajar en la tienda con Nonna.
Annem ben okulu bitirdiğimde vefat etti, dükkânda nonna'ya yardım etmem gerekiyordu, hiç ayrılmadım.
Mi mamá falleció cuando terminé de estudiar, tuve que ayudar a Nonna con la tienda y nunca me fui.