English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ N ] / Novia

Novia Çeviri İspanyolca

31,193 parallel translation
Eğer gerekirse sevgilisini takip edecek ve gidip kadını sikeceğim.
De hecho, localizaré a su novia y me la follaré si tengo que hacerlo.
Lütfen bana piskoposun sevgilisin siktirtme.
Por favor, no me hagas follarme a la novia del obispo.
Sana onu, bir gelin olarak vereceğim.
La daré como novia.
Neden gelini arka kapıdan alıyoruz?
¿ Por qué estamos recibiendo a la novia en la puerta trasera?
Kız arkadaşın eski zombi pullarını onaylamamız için bize verdi.
Tu novia le da su sello zombi de aprobación.
Leslie kız arkadaşımın annesiydi, Cher.
Leslie era la madre de mi novia, ma chère, Cher.
Kız arkadaşının mirasıyla yaşayacaktın.
Vivir de la herencia de tu novia.
Gizli görevdeyken kız arkadaşın olamaz, hele burada çalışan biri daha da olamaz.
Cuando estás de incógnito, no puedes arriesgarlo por una novia, mucho menos por alguien que trabaja aquí.
# Peki ya siz iyi beyefendi, bu hanımefendiyi... #
- Sí, quiero. * Quiere, buen señor, tomar a su novia socialmente superior *
Tanrım, gelini öp artık!
¡ Dios mío, besa ya a la novia!
Sen Sırık Nick'in kız arkadaşısın.
Eres Nick novia "del palo".
Yani takip cihazıyla gezen biri güzel bir kız arkadaşa sahip olabiliyor,... ama hala bazı kadınlar Crocs terlik giyen adamla çıkmıyorlar.
Un tipo con un monitor de tobillo para crear una novia caliente. Sin embargo, algunas mujeres no van a salir con un chico que lleva Crocs. ( BUZZING teléfono celular )
Kankamın kuzeninin kız arkadaşının oda arkadaşı onu Adderall satarken görmüş.
compañero de cuarto de la novia del primo de mi hermano la vio ser pillado vendiendo Addy.
Sen Drake Holloway'in kız arkadaşısın, değil mi?
Eres la novia de Drake Holloway, ¿ verdad?
Sevgilisi olmasına bile öyle şaşırdım ki.
Me sorprende que tuviera novia.
Buraya bana sevgilinizi anlatmaya gelmediniz herhalde.
No ha venido hasta aquí para hablarme de su novia.
Kız arkadaşı var mı?
¿ Tiene novia?
- Kız senin sevgilin değil mi?
Es tu novia, ¿ no?
Şuna kadar öğrendiklerimiz bize romantik çocuk Gabe'in sevgilisi Amanda'yla kavga ettiğini, sonra da soluk borusunu parçalayıp cesedini de aileye ders vermek için çocukken yaşadığı eve attığını göstermiyor mu?
Todo lo que sabemos hasta ahora nos dice que el encantador novio Gabe se peleó con su novia, Amanda, y después le aplastó la tráquea, arrojó su cuerpo en su antigua casa solo para dejarles las cosas claras los padres de ella.
Seni bir anne gibi bir kız kardeş ya da bir kız arkadaş gibi seviyorum.
Te quiero como a una madre o como a una hermana o novia.
Yılbaşı gecesinde işimi kaybettim, kız arkadaşımı ve ailemi kaybediyordum. İlişkilerim çok sahteydi ve içerek kendimi öldürmeyi denedim.
En año nuevo, me quedé sin trabajo... estaba perdiendo a mi novia y a mi familia... mis relaciones eran muy tensas... e intenté beber hasta morir.
İyi haber, müthiş sevgilinle konuşmalıyız konuşmasını ertelemelisin, ama...
La buena noticia es que tu charla de "Tenemos que hablar" con tu fabulosa novia tendrá que esperar, pero...
Gey ya da aseksüel olup olmadığını bilmiyorum ama bildiğim kadarıyla hiç kız arkadaşı olmadı.
No sé si es gay o asexual, pero nunca ha tenido una novia que yo supiera.
Sevgilinizi biz öldürmedik.
Nosotros no matamos a tu novia.
Sevgili demek.
Novia.
- Prenses Marfa, kıskanılacak bir gelin.
La Princesa Marta es una novia deseada.
Bir kız arkadaşı olduğunu biliyorsun değil mi?
Sabes que tiene novia, ¿ cierto?
Sinyal sağlam, aynı sevgilim gibi.
La señal está buena, como mi novia.
Kız arkadaşını kaybettin.
Perdiste a tu novia.
Gelinin babası olarak bu ikiniz için bir başlangıç.
Supongo, como padre de la novia... Bien, este es solo el principio para vosotros dos.
Gelin ve damada!
¡ Por la novia y el novio!
Sevgilin var.
Tienes novia.
Çekici ama kız arkadaşıma söylemezdim yani.
Sí, pero no se lo diría a mi novia.
Sevgilim olduğunu sana söylemem gerekiyordu.
Necesito que sepas que tengo novia.
Sevgilin var nasıl olsa.
Tienes novia.
Yapma ya! Az önce sevgilim olduğunu söyledim.
Acabo de decir que tengo novia.
Hâlâ sevgilin var.
Sigues teniendo novia.
Özür dilerim ama sana karşı sevgilimi savunmak durumundayım.
Lo siento, pero tengo que defender a mi novia de ti.
239 ) } Senin de kız arkadaşın olabilir!
¡ También puedes conseguir novia!
283 ) } Mitsuha 191 ) } Salak Kendini bir şey sanma hemen! Sap herif.
No te aceleres, tonto sin novia.
Gelin provasını başka bir yerde daha yapmak istiyorum ya.
Quiero ir una vez más a la feria de la novia.
Bilen biri varsa o da kız arkadaşıdır. Tamam.
- Si alguien lo sabe, es su novia.
Bu kız arkadaşın bir ismi var mı?
- ¿ Y cómo se llama su novia?
Onun kıskanç bir erkek veya kız arkadaşı vardı.
Tenía una novia o un novio con celos.
Fred'in yeni sevgilisi.
La nueva novia de Fred.
Mesela son kız arkadaşım Neue Galerie'de iş buldu.
Por ejemplo, a mi última novia le conseguí un empleo en la Neue Galerie.
- Benim hatun yüzünden.
Por mi novia.
Bir kız arkadaşın var mı?
¿ Tienes novia?
İyi de az önce kız arkadaşımdan ayrıldım.
- Acabo de terminar con mi novia.
Müsaade ederseniz, kız arkadaşımla içeri girip ikindi kahvaltısı yapacağız.
* Por fin * Bien, si nos disculpáis, mi novia y yo vamos a ir dentro y... Almorzar.
206 ) } Çalımından da geçilmiyor!
¡ Tú no tienes novia!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]