English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / O halde

O halde Çeviri İspanyolca

27,693 parallel translation
O halde, Başkomiser, cinayetlerimiz için bir tutuklama yapmaya yaklaşmadık mı daha?
Capitán, ¿ aún no estamos cerca de arrestar al asesino?
O halde, Vali'ye söylersin. Ben kendisini ararım.
Pues, dile al gobernador que lo llamaré. ¡ Hola a todos!
Öyle olsun, git o halde.
Bueno, ve.
Ama seninki 4 : 00'da, benimki ise 4 : 15'te. O halde orada daha önce tanışacağım.
Pero la tuya es a las 4 : 00 y la mía a las 4 : 15, así que nos encontraremos ahí.
O halde, buraya niye geldiğimizi biliyorsun.
Entonces sabe para qué vinimos.
- E, ne yapıyorsun o halde?
¿ Entonces qué harás?
Peki niye evini toplamış, o halde?
¿ Por qué empacó todo en su casa?
O halde, alyuvarların eksikliğinin vücut için tehlikeli olabileceğini görebiliyor musunuz?
Entonces, pueden ver cómo la falta de células blancas puede enfermar el cuerpo.
- Tamam mı? O halde bir yere saklayalım ve bir daha da bakmayalım.
Entonces vamos... esconderlo en algún lugar y nunca mirar de nuevo.
- O halde bize Will ve Tommy'nin giriş çıkışlarıyla ilgili bilgi vermelisiniz.
Entonces necesitamos que nos entreguen cualquier información que tenga que ver con los movimientos de Will y Tommy.
O halde bir sorunun var.
Entonces tiene un problema.
- O halde tek bir kişi arıyoruz.
Buscamos a un solo individuo.
O halde Kraliçe Kwenthrith, Esaretten kurtuluşunuzu da kutlayacağız gibi görünüyor.
Entonces, reina Kwenthrith, parece que también hemos llegado para celebrar su liberación del cautiverio.
Buraya bırakayım o halde.
Las dejaré aquí.
Pekala o halde.
Muy bien, entonces.
O halde virüsün mutasyonu ile ilgili dedikodular doğru yani?
Así que los rumores son ciertos... acerca de la mutación de los virus?
Çıkarttıralım o halde.
Bueno, vamos a hacer presión sobre el elefante.
- O halde geri çekseniz iyi olur.
Pues ya puede sujetarles las riendas.
O halde bize DNA örneği vermekten çekinecek bir şeyin yoktur.
¿ Aceptarías una prueba de ADN?
O halde niye öyleymiş gibi gelmiyor?
¿ Entonces por qué tengo la sensación de lo contrario?
- O halde komşusu niye öyle sanıyor?
¿ Por qué la vecina dice lo contrario?
O halde harikalığını konuştur.
Ah, ¿ sí? Entonces sorpréndeme.
O halde silahlı korumalar istiyorum.
A cambio, nos gustaría contar con escoltas armados.
O halde neden tekrar indi?
¿ Y por qué volvió a salir?
O halde cesedini bulmalıyız.
Entonces habríamos encontrado su cadáver.
Peki o halde bakmama aldırmazsın, değil mi?
Bueno... Entonces, ¿ no le molesta que me fije?
- Bizi kontrol etmek için Oculus'u kullanıyorlarsa o halde onu yok etmemiz gerek.
- Si el Óculo es lo que están usando para controlarnos, entonces tenemos que destruirlo.
Seninle geleyim o halde.
Déjame ir contigo.
O halde nereye gidiyoruz?
Entonces, ¿ a dónde iremos?
Linus Murphy'nin evinin rotasıyla uyuşuyor. O halde, Danny'nin Linus'ı öldürüp doğrudan geldiğini varsaymamız gerekir.
Coincide con la ruta de la residencia de Linus Murphy, así que asumimos que viene directamente de matar a Linus.
Doğrudan Linus'ın evinden geldiği görünüyor. O halde, Linus'tan elde ettiği herhangi bir bilgiyi saklamak için tek fırsatı... - dairesinde olduğu zamandı.
Parece que va directamente desde la casa de Linus Murphy, así que la única oportunidad de ocultar la información obtenida de Linus fue cuando llegó a su piso.
O halde neden bana üzerinde çalıştığın dava ve benimkiyle olan ilişkisi hakkında... - her şeyi anlatmıyorsun.
Por tanto, ¿ por qué no me cuentas todo lo que sabes del caso en el que trabajas y cómo se relaciona con el mío?
O halde, neden bunlardan birini incelemediniz?
Entonces, ¿ porqué no investigó ninguna de ellas?
Tamam, göster o halde. Üzgünüm Joe.
Vale, enséñamelas.
Konuş o halde.
Entonces habla.
O halde bize katılacak mısınız, Valim?
¿ Y vendrá, gobernador?
O halde, tamam.
Entonces, sí.
O halde derhal buraya gel.
Entonces trae tu trasero aquí afuera.
O halde ne işin var burada?
¿ Entonces que estás haciendo aquí?
O halde kimi dinleyeceksin, Büyük Han?
Entonces, ¿ a quién escucharás, Gran Kan?
Neymiş o halde, seni bilge?
¿ Cuál es su función, sabia mía?
O halde işe koyulalım.
Entonces vayamos al grano.
O halde hiç vakit harcamasak iyi olur.
Entonces mejor no perdamos el tiempo.
O halde Kobuleti'de toplandığımıza inandılar mı yani?
Entonces ¿ ellos creen que nos reunimos en Kobuleti?
O halde beni de ekibinizde sayın efendim.
Entonces cuente conmigo, señor.
O halde ne zaman duyuracağımızı konuşalım.
Pues hablemos de cuándo será el anuncio.
O halde neden buluşmak istedin?
¿ Y por qué querías verme?
O halde şehrin en iyi gösterisini sunmalıyız.
Así que vamos a montar el mejor espectáculo de la ciudad.
Sahip Murray çocukları sattığı halde dön diye, birlikte özgür olalım diye o kadar dua ettim ki.
Recé tanto para que regresaras, para ser libres juntos, incluso después de que el amo Murray vendiera a los niños.
Beni o peynir öbeğine gömülü halde bulduğunda da gidebilirdin.
Podías haberte ido cuando me has pillado devorando el trozo de queso.
O halde...
Así que...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]