English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / Odamda

Odamda Çeviri İspanyolca

3,467 parallel translation
Birçok odam var, özellikle yatak odamda.
Porque hay mucho espacio.
Benim odamda seks mi yaptın sen?
¿ Tuviste sexo en mi habitación?
Bunu odamda buldum. İnanabiliyor musun?
Encontré esto en mi habitación, lo puedes creer.
Odamda İrlandalı pelerinimin yanında.
Está en mi cuarto junto a mi capa irlandesa.
Tamam, havlumu odamda unuttum.
Está bien, dejé la toalla en mi cuarto.
İyi ya, benim odamda görüşürüz.
Bien, tráelos a mi oficina.
Tüm ortakları odamda topla ve benden haber bekle.
Trae a los socios a mi oficina y espera por más instrucciones.
iyi ya, benim odamda görüsürüz.
Bien, tráelos a mi oficina.
Biraz rom istiyorum ama sanırım benim odamda.
Quiero beber ron, pero creo que está en mi habitación.
Kendi odamda olmaları gerekiyor.
Debería estar en mi habitación.
Soyunma odamda.
En mi taquilla.
- Burada mı yoksa odamda mı takılmak istersin?
¿ Quieres que estemos aquí o en mi cuarto?
Oturma odamda çok güzel görünecekler.
Se vería bien en mi sala de estar.
Odamda hazırlanıyordum sonra çığlığı duydum.
Estaba en mi habitación vistiéndome, y entonces oí el grito.
Ortağınıza dediğim gibi odamda hazırlanıyordum.
Como le dije a su compañero, estaba en mi habitación preparándome.
Burada, odamda ya da... Yanımda dolanıyor bazen.
Aquí, en mi habitación o caminando conmigo por el pasillo.
- Yüzbaşı, İkiz şu an oturma odamda olabilir.
Solo estamos intentando juntar todas las piezas. Capitán, Géminis o está o estuvo en mi salón.
Benim odamda olmaz.
No en mi habitación.
Benim odamda kalabilir.
Puede quedarse en mi habitación.
- Çalışma odamda jeneratör var.
Tengo un generador en mi taller.
- Vajinama sık sık giriyor.. yatak odamda
Quiero decir, él inspecciona mi vagina regularmente, pero sólo en la habitación.
Kaç kişi var şu anda benim odamda?
¿ Cuánta gente hay en mi habitación ahora mismo?
Ertesi sabah çıkış yapana kadar odamda kaldım.
Estoy seguro. Me quedé en mi habitación hasta que me retiré la mañana siguiente.
Odamda.
En mi habitación.
Louie, eğer bütün ailem oradayken Şükran Günü'ne annemlere gidersek ve çocukluk odamda beraber yatarsak, iş biter.
Louie, si vamos a casa de mi madre en Acción de Gracias con toda mi familia y nos acostamos en la habitación de mi niñez, ya está.
Ama oturma odamda hoplayıp zıplayan seksi bir kız var.
Lo sé. Pero hay una chica sexy pegando saltos en mi salón, así que...
Ben yukarıda odamda kitap okurdum, Ve onun kafası penceremden gözükür dururdu.
Yo estaba leyendo en mi cuarto y su cabeza no dejaba de aparecer en mi ventana
Sanırım bunu odamda konuşmamız lazım.
Esta probablemente es una conversación que deberíamos tener en mi despacho.
Sana, odamda bütün seçimi değiştirecek bir şey olduğunu söyleseydim ne yapardın?
¿ Qué pasa si te dijiera... que tengo algo en mi cuarto que podría cambiar la elección completa?
Çalışma odamda bakacağım.
Lo atenderé... en el estudio.
İhtiyacın olursa odamda olacağım.
Estaré en mi habitación si me necesitas.
Unutmuştu... odamda.
Se lo dejó... en mi habitación.
Odamda müzik dinlemek istersen önce bana sor, tamam mı?
Si quieres escuchar música en mi habitación, sólo pregúntame primero.
Bu gece benim odamda kalman gerek.
Necesito que te quedes en mi habitación esta noche. - ¿ Por qué?
Kadife halatı nereden buldun bilmem ama odamda tanımadığın insanlarla seks yapamazsın.
Sí, amigo, no sé en dónde conseguiste una soga de terciopelo, pero no puedes usar mi habitación para tener sexo anónimo.
Bana ihtiyacın olursa, odamda olacağım.
Si me necesitas, estaré en mi oficina.
Kenneth, soyunma odamda değişmesi gereken bir ampul var.
Kenneth, necesito que reemplacen una luz en mi camerino.
Peki ya bir tur gelirse ve beli çantalı şişkonun birisi kötü aydınlatmalı soyunma odamda resmimi çekerse?
¿ Qué pasaría si un tour pasa por aquí y algún gordo ridículo me toma una foto en mi camerino mal iluminado?
Özel odamda beraber yemek yiyelim mi?
¿ Por qué no cenas conmigo en mis habitaciones privadas?
Odamda ayrıca bir gömme dolabın olacağını söylemiştin.
¡ Dijiste que mi habitación tendría un vestidor!
Beni odamda bekle.
Espérame en mi oficina.
Evet, evet. Babama odamda bulduğu uyuşturucunun sana ait olduğunu söylemiştin.
Cuando le dijiste a mi padre que las drogas que encontró en mi cuarto eran tuyas.
Yani, Tanrım, dünya güreş federasyonunun maçı yapıldı oturma odamda, Tanrı aşkına.
Quiero decir, Dios mío, tuve el campeonato mundial de lucha libre en mi sala de estar, por amor de Dios.
Odamda oturabiliriz, oraya geç ben çayı getiririm.
Podemos estar en mi cuarto, y traeré el té.
Tamam, şey, ben odamda olacağım.
Vale, bueno, estaré en mi habitación.
Benim odamda yatabilir mi?
¿ Puede dormir en mi habitación?
İyi haberleri vermek için odamda seni bekliyordum.
Estaba esperando en mi oficina para darte buenas noticias.
Hayır. Bazen odamda benimle beraber kalırdı ama aramızda hiçbir şey olmadı.
Tenía problemas para dormir.
Artık kimseyle paylaşmadığım... kendi odamda hem de.
En mi propio cuarto.
Odamda yerde uyuyor.
Durmiendo en el suelo de mi habitación.
- Odamda.
¿ Dónde piensan que estás?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]