English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / Olayin

Olayin Çeviri İspanyolca

55 parallel translation
VE EFSANELERİYLE BESLENMİŞ GARİP BİR OLAYIN...
CON ESTA EXTRAÑA SITUACIÓN, VERIFICADOS POR
Ben olayin üstünde kalacagim.
Yo estoy al acecho.
- Peki olayin "üstünde" ne yapacaksin?
- ¿ "Al acecho", qué quiere decir?
Böyle bir olayin üzerine gelmene üzüldüm.
Siento que hayas tenido que volver por algo así.
Ama bes-dakikalik bir olayin hikayesi... binlerce dakika da surebilir... eger ki o bes-dakika olaganustu bir bilincle doldurulursa.
Pero la historia de un evento de cinco minutos... podría extenderse una y mil veces... si esos cinco minutos se llenaran con un conocimiento excepcional.
Ve ayinin teki kamerasini... olayin yarisinda calistiriyor. Boylece sadece polisleri... adami doverken goruyoruz.
- Y un tarado con una cámara... la prende a la mitad y sólo vemos a ellos pegándole.
Ve bu olayin batida degil, doguda meydana gelmesine ragmen.
No pasó en el Oeste, sino en el Este.
Ve B - Bilmiyorum eger bütün Orange saat düzenegi İkea'dansa bu tamamen senin olayin.
Y B, no me queda claro si realmente estas cosas tipo'Naranja Mecánica'son tu onda.
Biliyorsun, çünkü olayin içindesin bilmiyorsun, çünkü... ondörtyaşimdan beri yalniz çalişirim.
Sabes, sólo por si no sabes... Me mantuve solo desde los 14.
Ama öldüren o degil. içkiliydi ve Arsur'u olayin içine sokmak istedi.
Estaba un poco bajo la influencia del alcohol. y pensó que trataría de implicar a Arthur como una suerte de broma.
BU OLAYIN BAŞLANGICI NEYDİ? Tanıkların ifadesine göre üç katlı gökkuşağı.
De acuerdo con un testigo, un arcoiris.
Ama bütün bu olayin sadece seks oldugunu söyleyerek konuya giren sensin geri kalan her sey... bir ön sevisme.
Pero tú empezaste la historia diciendo que el sexo era el objetivo. Que todo el resto era sólo un preliminar.
Direkt olayin ortasina dalar.
En seguida al nudo de la cuestión.
ve bu olayin ardindan yüzlercesi öldü her iki taraftan artik hiç kimse yadsiyamazdi, iki toplum bir çatismanin esigindeydi.
Centenas murieron en ambos bandos y después de eso nadie podría tener ninguna ilusión. Ambas comunidades iban en camino de colisionar.
Olayin bizim yerimizde olduguna inanamiyorum.
No puedo creer que pasará en nuestro lugar.
Olayin ciddi oldugunu soylemistim.
Te lo he dicho, que esta mierda es seria.
ve gördügüm kadariyla, Christian bu olayin icinde Hans in, babası olduğunu.
Pues como yo lo veo ya está metido, a fin de cuentas, es el padre de Hans.
cok üzgünüm, seni bu olayin icine soktugum icin.
Siento mucho que te hubiera metido en esto.
Yani bu olayin bir intihar - olayi olarak benimsediginize iddiaya girerim.
Así que si estás buscando una razón para el suicidio... El khat es una buena apuesta.
Bütün bu beni öldürme olayin bir bes binlik için mi?
De toda la mierda por la que me podías haber matado, ¿ cinco grandes?
POLİS ONA BU OLAYIN GELİŞİGÜZEL BİR OLAY OLDUĞUNU SÖYLEMİŞ.
QUE LA POLICÍA LE DIJO QUE FUE HECHO AL AZAR.
OLAYIN OLUŞUNDAN, SALONU AÇMANIZA KADAR GEÇEN SÜRE İÇİNDE NE YAPTINIZ?
¿ QUÉ HIZO DESPUÉS DEL TIROTEO HASTA QUE ABRIÓ LA BOLERA OTRA VEZ?
Panelde olayin mağdurlarinin olmamasina dikkat et.
Siempre que no haya víctimas allí. Sin víctimas.
Evet, "evlenmek istiyorum" olayin yüzünden.
Sí, con todo eso de "quiero casarme".
Olayin artik kim oldugum olmadigini söylüyor.
Bueno, dice que ya no se trata de quién eres.
Olayin aslini ögrenmek istiyorsan, olayin kaynagi olmalisin.
Si quieres la historia de dentro, tienes que estar dentro.
Bu olayin mesulleri de ayni kaderi yasasin.
Que los responsables sufran el mismo destino.
Senin olayin nedir?
Así que, ¿ cuál es tu problema?
Olayin disinda bir kisi olarak, neden Jenna için kavga ettiginizi anladim.
Como persona, entiendo totalmente por qué os pelearíais por Jenna.
Sizi temin ederim olayin bunla alakasi yok.
Te aseguro que ese no es el caso.
KST olayin yanina bile yaklasmaz.
El Ministerio Fiscal de la Corona no lo tocaría ni aunque les pagasen.
Gates'in olayin icinde oldugunu söyleyen bir muhbirle görüsmeye gidiyorum.
Estoy de camino para ver a un informador de que Gates está metido.
Striptizciyim diye olayin kendi rizamla gerçeklestiğini düsünürlerdi.
Soy bailarina exótica. Me lo buscaba.
Galiba bu olayin bir videosu var.
Creo que hay un video del incidente.
Olayin sonunu düsünmemistim.
Simplemente no creo en ello.
Olayin cazibesini anliyorum.
Entiendo la tentación.
Ve sonra, ben onlari incelemek zaman, hepsi, kusurlu ve deforme konum ve daha sonra olayin fikri ve olayin kendisi ayrilmaz ve olacak, Bu nedenle, mumkun analiz?
Y luego, en otro momento los examino... todos están contaminados y deformes... y luego la idea del momento en sí... se convertiría en inseparables y, por lo tanto, imposible de analizar.
Bir olayin goruntulerini zihnimde canlandirabiliyorum ve içinde dolasabiliyorum.
Puedo crear una imagen virtual de un suceso en mi mente y luego caminar a través de ella.
Tamamen olayin disindayim, dostum.
Estoy totalmente fuera, amigo.
Bu olayin kontrolünün sende olmadigini artik ne zaman anlayacaksin?
¿ Cuándo te darás cuenta que ya no controlas esta situación?
Biliyordum ki sana soyledigim zaman sadece olayin sonuna odaklanacaktik.
Sabía cuando te lo dije, todo pasaría a girar en torno al fin.
Bu olayin ne kadar acil ve önemli oldugunu yeterince açiklayamadim mi?
¿ No te expliqué lo suficiente la urgencia de esta tarea?
Yani polis inanilmaz üstüne düstü olayin.
La policía se encarga de eso, así que...
Ben de olayin içindeyim. Beni de sok kareye.
No, yo también estoy en la historia, métame dentro.
Yerel basin olayin ustune atladi direkt.
La prensa local está por todas partes.
Bu olayin dogada olmasini saglayabilirsek bu bocek vampirlerin merkezi sinir sistemini yok eder.
Si podemos lograr que esto suceda en la naturaleza, entonces este microbio puede arrasar con el sistema nervioso central de los vampiros.
Olayin ciddiyeti düsünüldügünde her tür yardima ihtiyaçlari olacak.
Al considerar lo que está en juego, necesitarán toda la ayuda posible.
Olayin oldugu yer!
¡ Aquí es donde ocurrió!
Gelenler-gidenler... akrabalar... komsular... gazeteciler herkes sanki mahalle parkiymis gibi olayin icinde!
¡ Pasaban familiares, vecinos, periodistas! ¡ Todos paseaban como si fuera un parque público!
NEDEN GÖKKUŞAĞI OLAYIN BAŞLANGICI Kİ?
¿ POR QUÉ ES EL ARCOIRIS EL DETONANTE?
- Senin olayin ne?
¿ Cuáles son los tuyos?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]