Ona aldırmayın Çeviri İspanyolca
92 parallel translation
Ona aldırmayın. Kafadan çatlak.
No le haga caso.
- Ona aldırmayın doktor.
Discúlpele, doctor.
- Siz ona aldırmayın.
- No le haga caso.
- Ona aldırmayın.
- No se preocupe por él.
Ona aldırmayın. Yaşlı cadı öyle yazdırdı.
No haga caso de esa nota, la vieja arpía la obligó a escribirla.
Ona aldırmayın.
No te lleves a engaño.
- Ona aldırmayın siz.
- No le preste atención.
Böyle çakırkeyifken ona aldırmayın.
No le hagas caso, está achispado.
Ona aldırmayın bay Forrester.
No le haga caso, Sr. Forrester.
Ona aldırmayın.
No le haga caso.
Ona aldırmayın, çok iyi olacaksınız.
No le hagáis caso. Todo saldrá bien.
Ona aldırmayın.
Ignórenlo.
Ona aldırmayın bayan.
No se lo tome a mal, señora.
Ona aldırmayın.
No la escuche, esta locá.
Ona aldırmayın, latife ediyor.
No le haga caso, está bromeando.
- Ona aldırmayın efendim.
- No le haga caso.
Ona aldırmayın efendim, o de...
No le haga caso, está lo...
Ona aldırmayın, İngilizceyi yeni öğreniyor.
Discúlpele por favor. Está aprendiendo a hablar nuestro idioma.
Ona aldırmayın. Sizi sadece nazikçe ve arkadaşça kucaklayacak.
Sólo le dará una amigable apretada.
Özür dilerim, ona aldırmayın.
Lo siento. No le haga caso.
Ona aldırmayın, biraz delidir.
No le haga caso. La pobre no sabe lo que dice.
Ona aldırmayın, baylar.
No le echen cuenta, señores.
Oh, ona aldırmayın, akşam yemeği için odun kesiyor.
No le hagáis caso.
Ona aldırmayın bayım, o sarhoş.
No le hagas caso. Está bebido.
Ona aldırmayın.
- No le presten atención.
Ona aldırmayın.
No le prestes atención.
- Nate! Siz ona aldırmayın.
Olvida eso.
- Ona aldırmayın siz.
- No hagáis caso.
Ona aldırmayın.
No se preocupe por él.
Sizi... - Ona aldırmayın. Çok hasta bir çocuk.
No le hagan caso, tiene graves trastornos mentales.
- Siz ona aldırmayın.
- No se fije en él.
Ona aldırmayın, devam ediyoruz.
- No le hagan caso. Lo haremos.
- Siz ona aldırmayın.
- No le mires.
Ona aldırmayın.
No le prestes atención a eso.
Gerçekten, Siz ona aldırmayın, Bay Farnsworth.
Tiene que ignorarla, Sr. Farnsworth.
Ona aldırmayın. Boşanma evraklarını bugün istiyorum.
Las divorciadas se cotizan más.
UZAK DURUN Ona aldırmayın doktor. Olayı şişiriyor sadece.
NO ENTRE, CARAJO lgnórelo, doctor, está muy alterado.
- Ona aldırmayın.
No se preocupe.
- Siz ona aldırmayın.
No le preste atención.
Ona aldırmayın.
Andando, no se detengan.
Ona aldırmayın.
Ya no me acuerdo.
Aldırmayın ona.
No le hagáis caso.
Ona aldırmayın.
Es un vecino.
Aldırmayın ona.
No se preocupe por él.
- Siz ona aldırmayın.
No le haga usted caso.
Ona aldırmayın.
Está en choque.
Ona aldırmayın!
No charles mucho tiempo con él.
- Aldırmayın ona.
- No le hagan caso.
- Ona aldırmayın.
No le haga caso.
Daniel'i gördüğünüzde, ona söyler misiniz, ben... Oh, aldırmayın.
Cuando vea a Daniel, ¿ le dirá que...?
Ona aldırmayın!
¡ Te vas a divertir!
aldırmayın 23
ona aşığım 44
ona aşık mısın 59
ona aşık oldum 18
ona anlat 18
ona aşıksın 19
ona aldırma 41
ona aşıktım 18
ona aşığım 44
ona aşık mısın 59
ona aşık oldum 18
ona anlat 18
ona aşıksın 19
ona aldırma 41
ona aşıktım 18