Opal Çeviri İspanyolca
254 parallel translation
Namusu uğruna acı şekilde ölüp, ölümün opal koridorlarını yeğleyen bu bayan için üzülmemeliyiz.
Por ella, que había aprendido la dura lección del honor, no debemos afligirnos pues habrá encontrado más dulces las puertas de ópalo de la muerte.
- Opal sana telefon mu etti?
¿ Te llamó Opal?
O gece Opal'e verdiğin paradan başla.
Empieza por el dinero que le diste a Opal.
Dinle Opal'i Taylor'un evine kadar izledin.
Tú seguiste a Opal hasta la casa de Taylor.
Paul, Opal'i almaya gitmeyecek miydin?
Paul, ¿ no tienes que recoger a Opal?
Opal'i mi? Hayır. Opal hafta sonu için şehir dışına gitti.
No, Opal se fue al campo el fin de semana.
- Kimse konuşmuyor, Opal ağlayıp duruyor. - Eloise, sus.
Nadie quiere hablar y Opal estuvo llorando.
- Niye üzülüp duruyorlar, söyleyeyim mi?
¿ Quiere que le diga lo que le ocurre a Opal?
Opal Taylor Henry'yi ağabeyinin öldürdüğünü sanıyor.
Cree que su hermano mató a Taylor Henry.
Elbette kocanız da Opal'ın suçlamasını basacak.
¿ Lo ve? Naturalmente, su marido imprimirá la acusación.
Yarın gazetedeki büyük manşetleri görür gibiyim "Opal Madvig ağabeyini cinayetle suçluyor."
Imagínese todo el cuadro en tinta negra y en primera plana :'Opal Madvig acusa a su hermano del crimen'.
Evlerinde babasıyla Opal ve ondan bahsediyorduk.
Él estaba en la casa cuando el viejo y yo hablábamos de Opal y él.
Bu iş kardeşine Opal yüzünden saldırdığında başladı genç Henry'yi buldukları yerde bitti.
Desde que riñó con Taylor por Opal, hasta que le encontraron muerto.
Son kuruşunu karına opal yüzük... almak için harcadığını hatırlar mısın?
¿ Recuerdas que gastaste todo tu dinero... en ese anillo de ópalo para tu mujer?
Bir zamanlar birine opal hediye etmiştim.
Una vez regalé un ópalo.
Opal gözlerin yorgunlukla çevrelenir
Tus ojos de ópalo, marcados por el cansancio
- Opal uğursuzluk getirir derler.
Los ópalos dan mala suerte, ¿ no?
Opal Ann, üç zil.
Opal Ann tres campanadas.
Miss Opal Ann.
La Srta. Opal Ann.
- Opal Ann.
- Opal Ann.
Opal Ann'i çağırayım.
Llamaré a Opal Ann.
Opal Ann.
Opal Ann.
Bende seni, Opal Ann.
Yo también pensaré en ti, Opal Ann.
Opal Ann bile senin ne kadar centilmen ve farklı göründüğünü söyledi.
Opal Ann hasta dijo que parecías distinguido y galante.
- Opal Ann öylemi dedi?
- ¿ Opal Ann dijo eso?
- Pekala, içeri onun yanına git..
- Muy bien, entra ahí con... - Opal Ann.
- Opal Ann. Opal Ann.
Opal Ann.
- Adı ne? Opal Ann adının Corey Bannister olduğunu söylüyor.
Opal Ann dice que se llama Corey Bannister.
- Herşeyi, tatlım. - Opal Ann, tüm söylemek istediğim...
- Opal Ann, sólo quería decir...
- Senin arkadaşın mı?
- ¿ Es amiga tuya? - Soy Opal.
- Adım Opal, Bay Hamilton, adım Opal.
Sr. Hamilton, soy Opal.
- BBC'den Opal.
- Soy Opal, de la BBC.
Leia genç ve güzel, gözleri aynı opal gibi, saçlarını kestane rengi çağlayan gibi.
Leia es joven y bella, los ojos como ópalos, y el cabello castaño como una cascada perfecta.
Opal bir taçla ilgili.
giraba en torno a una tiara de ópalo.
Aferin oğlum.
Hola, Opal.
Jake Cullen, opal madenciliği hakkında çok şey bildiğinizi söyledi.
Hablando con Jake Cullen me dijo que sabíais mucho de minas de ópalo.
Opal Fleener.
Soy Opal Fleener.
Bu bir opal.
- Oh, es un ópalo.
Hiçbir şey yok. Yalnızca göz alabildiğine uzanan opal madenleri.
Nada mas que minas de ópalo, abandonadas... hasta donde tus ojos puedan ver.
Avustralya'daki opal işletmeleri birliği onu yakalayana leziz bir ödül teklif ediyor.
- ¿ Le buscan? Un sindicato de las minas de ópalos en Australia ofrece una gran recompensa por su captura.
- Herhalde opal taşı çalmıştır.
- Parece que ha robado ópalos.
Opal taşlarını çaldığın adamlar seni bulana ödül veriyor.
- Sí, aquéllos a los que robaste los ópalos ofrecen una recompensa.
Verdiğim opal nerede?
¿ Dónde está mi ópalo?
Opal taşını geri vermenizi istiyorum. Lütfen.
Quiero el ópalo, gracias.
- Selam Opal.
¡ Hola, Opal!
Hey, Opal!
¡ Opal!
Böyle şeylere kulak asma Opal.
No hagas caso, Opal.
Haklı değil miyim Opal?
¿ No tengo razón, Opal?
Bana dağlardan çok değerli taşlar çıkartıldığını söylediler. Opal, zümrüt, safir.
Opales, esmeraldas, zafiros.
- Ben Opal, BBC'denim.
- Soy Opal, de la BBC.
Opal?
¿ Opal?